Genç oyuncu Merve Boluğur, moda markası Codentry ile işbirliği yaparak 55 parçadan oluşan bir koleksiyon hazırladı. Boluğur, oyunculuktaki hedeflerini ve moda dünyasına bakışını GÜNAYDIN'a anlattı...
Codentry ile işbirliği nasıl başladı?
Bir önceki dizim 'Küçük Sırlar'da ADL'nin kıyafetlerini giyiyordum. O kıyafetlerin yoğun ilgi görmesi üzerine firmadan yeni markaları Codentry için bir teklif geldi. Ondan sonra başladık.
Teklifi kabul etmenizdeki sebep neydi?
Her kadın gibi ben de modayla ilgiliyim. Giyinmeyi, alışverişi seviyorum. Normalde alışveriş yaparken bulamadığım şeyleri kendi koleksiyonumla ortaya çıkarma fikri çok cazip geldi.
Nelere dikkat ettiniz bu koleksiyonu hazırlarken?
Moda, zevk meselesi; bana güzel gelen, size gelmeyebilir. İlk başta tamamen kendi zevkimden yola çıktım. Ben ne giymek isterdim ya da neleri bir türlü bulamıyorum diye düşündüm. Kadınların dişiliğini ön plana çıkarabileceği, dar ve üstlerine oturan, sırt ve bacak dekolteli elbiseler tasarladım. Renk konusunda katıyımdır. Siyahı çok seviyorum ama sadece siyahtan oluşmuyor koleksiyon. 55 parçalık geniş bir ürün yelpazesi var. Koleksiyonun dişi yönünü ön plana çıkarmak için kırmızı rengi sıkça kullandım.
Ürünlerle ilgili tepkiler nasıl?
Sosyal medyayı takip ediyorum. Onun dışında Nişantaşı'ndaki mağazaya gidip soruyorum. Satışların gayet iyi olduğunu öğrenince mutlu oluyorum. Koleksiyonun beğenilmesi çok güzel.
Ne hissettiriyor bu durum size?
Olayın büyüsüne kaptırmıyorum kendimi. Bir şeyler yapıyorum ama çok farkında olarak yaşamayı sevmiyorum. Mütevazı olmaya çalışıyorum. 'Evet, güzel oldu ama önümüze bakalım' mantığıyla hareket ediyorum.
Tasarımcılık, kariyerinize ne kattı?
Oyunculuğum önüne geçmesinden endişe ediyordum tam tersine tanınırlığımı artırdı. Marka olmam yolunda çok önemli bir referans oldu benim için. Aynı zamanda hangi kesimi, hangi dekolteyi, hangi kumaşı seviyormuşum onları öğrendim.
Hangi kumaştan hoşlanıyormuşsunuz?
Cupra ve iç gösteren streç kumaşları seviyormuşum. Dantelleri ve deriyi de çok seviyorum. Bunları yansıtmaya çalıştım.
İnternette sizin için 'Yeni Beren Saat olabilirdi' diye yorumlar yapılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Kimse gibi olma çabam yok. Bende o potansiyeli görmeleri güzel bir şey. 'Küçük Sırlar'da iyi bir çıkış yakaladıktan sonra böyle bir yorum yapıldı sanırım. O diziyle kariyerimde iyi bir çıkış yakaladığımı düşünüyorum.
'Kuzey Güney'de rol alıyorsunuz. Biraz durgun bir dönemde olduğunuzu söyleyebilir miyiz?
Hayır, yakaladığım çıkışı iki sezondur devam eden başarılı bir diziyle devam ettiriyorum. 'Kuzey Güney'deki rolüm 'Küçük Sırlar'daki kadar baskın olmadığı için, böyle algılanabilir. Ben daha ön planda olan bir karakter oynarsam, yine algı değişecektir.
Hayal ettiğiniz yerde misiniz şu an?
Çok şükür mutluyum. Bugünlere gelebileceğimi hayal edemezdim.
BAŞROL HIRSIM YOK
"Ben sadece başarılı olmak istiyorum. Karakter oyuncusu olmak gibi bir derdim var. Öte yandan başrol oynama hırsım hiç yok. Kendimi drama daha yakın hissediyorum. Bundan sonra kariyerime dramla devam etmek istiyorum."
DİŞİ OLMAK İÇİN ÇABALAMIYORUM
Genel olarak genç kızların giyim tarzını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genelde kızların bakımlı olduğunu düşünüyorum. Kendilerini salmıyorlar ve yeri geldiğinde iddialılar. Küçük kızların büyüme çabası sebebiyle çok fazla makyaj yaptığını görüyorum. Büyüme sevdaları, daha kadınsı ve dişi görünme hevesleri var. Ben de o yaşta öyleydim.
KENDİMİ BULUYORUM
Bu süreç ne kadar devam etti peki?
Genellikle ergenlikten sonra bitiyor. Bu her kızın içinde olan bir şey. Bende hâlâ var 'kendini bulma' durumu. Kadın içgüdüsel olarak güzel olmak ve kendine baktırmak ister. Bende de farklı olma ve dikkat çekme isteği hâlâ var. Belirli kalıplar içinde farklı olmaya çalışıyorum.
Siz de dişiliğinizi ön plana çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?
Rol aldığım dizilerden dolayı benimle ilgili böyle bir algı var. Normal hayatımda, o karakterler kadar dişi olmak gibi bir çabam yok. Televizyon seyircisi, bazen kendini izlediği diziye çok kaptırabiliyor.