Polonyalı manken Tatsyana Tsvikevic, 15 yıl önce çalışmak için Türkiye'ye geldi; şansı açıldı ve kariyerine oyuncu olarak devam etti. Geçtiğimiz yıl Müslüman olan Polonyalı oyuncu, küçük yaşlarda rüyasında camiler gördüğünü ve Türkiye'de yaşayacağını o zamanlarda anladığını söylüyor. Tsvikevic ile Türkiye'ye gelme ve Müslüman olma hikayesini konuştuk...
Türkiye'ye gelmeden önce nerede yaşıyordunuz?
Hem Polonya, hem de Belarus'ta yaşadım. Annem Belaruslu, babam ise Polonyalı. Biz uluslararası bir aileyiz.
RÜYAMDA GÖRMÜŞTÜM
Türkiye'ye ilk geldiğinizde ne hissettiniz?
Uçaktan gece indim; İstanbul'a yukarıdan baktığınızda her yer ışıl ışıl görünüyor. Sonra köprüyü geçtiğimde "Ben cennete geldim" dedim. Küçükken rüyamda bazı binalar görüyordum. Türkiye'ye geldikten sonra o binaların cami olduğunu anladım. Polonya'da okulum vardı; konservatuvarda okuyordum. Okulumu bırakıp Türkiye'ye yerleştim.
Aileniz, Türkiye'ye yerleşmeniz konusunda sizi destekledi mi?
Okulu bıraktıktan sonra anneme söyledim. Annem başlarda "Keşke bana danışsaydın" dedi ama 18 yaşımı geçtiğim için kendi kararımı verebileceğimi düşünmüştüm. Sonrasında karşı çıkmadılar.
Türkiye'ye aldığınız bir teklif üzerine mi geldiniz?
İstanbul'a gelip kast ajanslarına başvurdum. Sonra burada bu işi yapmak istediğime karar verdim. Aslında her şeyi yavaş yavaş başardım. Aceleci biri değilim; tartarak ileriye bakıyorum, savaşmayı seviyorum.
Türkiye'ye ilk geldiğiniz ne yaptınız?
İlk geldiğimde mankenlik yapıyordum. Sonra oyunculuk teklifleri gelmeye başladı ve ben de denedim. 1998 yılında geldim ve o zaman günde üç defile yapılıyordu. Mankenliğin en güzel yıllarında podyumdaydım. Her şeyi tadında bırakmak lazım diye düşünüyorum. Yapmak istediğim ve eğitimini aldığım iş oyunculuktu zaten.
HUZURU BURADA BULDUM
Müslüman olmaya nasıl karar verdiniz?
Son beş senedir ruhsal anlamda kendimi bulmaya çalışıyordum. O dönemde çok fazla Nihat Hatipoğlu izledim. Arkadaşlarımla çok konuştuk. Sonuçta aynı şeye inanıyoruz ama ben Müslüman olmayı seçtim. O an yeni bir sayfa açılmış gibi hissettim; benim için doğum günü gibi bir şeydi. Bunun için çok mutluyum. İsmimi de değiştirip Sedef yaptım ama henüz bu ismi kullanmaya başlamadım.
Müslüman olmanıza ailenizin tepkisi ne oldu?
Annemi arayıp "Müslüman olmaya karar verdim" dedim. O da "Sen nasıl mutlu olacaksan öyle yap" dedi.
İslam dinini araştırıyor muydunuz?
Çok araştırdım. Arkadaşlarımla da bu konuda sohbetler ediyorduk. Nihat Hatipoğlu ile de çok konuştuk. Müslüman olmadan önce de konuştuk, hâlâ da konuşmaya devam ediyoruz. "Müslüman olayım" deyip birden buna kalkışmadım; öncesinde araştırdım, kendimden bir şeyler buldum ve ondan sonra karar verdim.
İslamiyet'i seçmenizde en çok ne etkili oldu?
Her yerde huzur bulabilirsin ama ben huzuru burada buldum. İlk başlarda ezan sesinden çok etkilenmiştim. Diyarbakır'da aynı anda okunan ezan beni çok etkilemişti.
HAKKIMDA BELGESEL ÇEKİLDİ
Ailenizi de Türkiye'ye getirmeyi hiç düşünmediniz mi?
Beş sene uğraştım, "Gelin artık, buraları görün" dedim ama hiç buraya gelme fırsatları olmadı. Ablam hamile kaldı, annemin tansiyonu var diye bir şeyler çıkardılar. Ailemden hiç kimse Türkiye'ye gelmedi. Yeğenim 18 yaşına basacak yakında; onu getireceğim. O zaman bizim ailenin bir üyesi Türkiye'yi görmüş olacak. Merak ediyorlar ama ben burada yaptığım her şeyi onlara gösteriyorum. Bir ara Rusya'dan birkaç televizyoncu gelip hakkımda belgesel çekmişti. Orada televizyon kanallarında bu belgeseli izleme fırsatları oldu. Benim burada neler yaptığımı gördüler.
