ATV ekranlarında yayınlanan 'Huzur Sokağı' adlı dizi yeni sezona hızlı bir giriş yaptı. 'Feyza', 'Bilal' ve 'Şükran' arasındaki aşk üçgeninde yaşananlar, izleyicileri ekran başına kilitledi. Dizinin 'Şükran'ı Sinem Öztürk de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dizinin bu denli başarıya ulaşmasının şaşırtıcı olmadığını belirten ünlü oyuncu, kendisinin de sıkı bir 'Huzur Sokağı' izleyicisi olduğunu söyledi. Canlandırdığı karakterinin yaşadıklarını üzülerek takip ettiğini belirten Öztürk, 'Şükran'ın neler yaşayacağını merakla bekliyor. Haziran'da Gürsel Şatır ile evlenen oyuncunun eşi de 'Şükran'ın en büyük hayranlarından biri olmuş. Eşinin en büyük destekçisi olduğunu da sözlerine ekleyen Sinem Öztürk ile diziyi, 'Şükran'ın karşılıksız aşkını ve özel hayatını konuştuk.
'Huzur Sokağı' geçtiğimiz sezona damgasını vurdu. Bu denli büyük bir başarıyı bekliyor muydunuz?
'Huzur Sokağı' romanının, bir döneme damga vurmuş olduğunu ve birçok insan tarafından adeta başucu kitabı olacak kadar sevildiğini biliyordum. Senaryoyu okuduğumda; hem karakterlerin, hem de mahalle havasının sevilerek izlenecek bir tatta olduğunu düşündüm. Projenin başarılı olacağına tüm kalbimle inandığım için teklifi kabul ettim. Ne mutlu bana ki yanılmamışım.
SEYİRCİ EMPATİ KURUYOR
Sizce 'Huzur Sokağı'nın başarısının sırrı nedir?
Başarımızın en büyük sebeplerinden biri; karakterlerin, izleyicinin empati kurabileceği karakterler olması. Ben bile bir sene içinde birçok 'Feyza', 'Bilal' ve 'Şükran'la tanıştım. Kendilerini diziyle özdeşleştirdiklerinde; onlar da birer 'Huzur Sokağı' sakini olmaya başlıyor. Bizimle üzülüp bizimle heyecanlanıyorlar ve bizimle gözyaşı döküyorlar. Her şeyden önemlisi bu dizide; güçlü bir aşkı ve özlenen, sımsıcak bir mahalleyi anlatıyoruz. 'Huzur Sokağı'nın başarısının sırrı; kendi yarasından önce dostunun yarasını saran güçlü karakterleri, aynı kişiyi seven iki kadının birbirine saygı duyabilmesi ve her şeyden önce samimiyeti...
Yeni sezonda izleyicileri neler bekliyor?
Yeni sezondaki sürprizleri en az izleyici kadar biz de merak ediyoruz. Çünkü senaryoyla ilgili genel hatlar dışında fazla bir bilgimiz yok. Dizi süreleri ve projenin uzun soluklu olması amacıyla romanın kimi zaman dışına çıkmak durumunda kalıyoruz. Umarım güzel sürprizlerle karşılaşırız ve çok keyifli bir sezon geçiririz.
'Şükran'ın yaşadığı karşılıksız aşk için neler söyleyeceksiniz?
Hemen hemen herkesin yaşadığı karşılıksız bir aşk vardır. Kimi unutur, kimi sineye çeker, kimiyse mücadele eder. 'Şükran' ise kabulleniyor, kimseye isyan etmiyor. Karşılıksız aşkının hesabını 'Bilal'den sormuyor, onu yargılamıyor. Kendisiyle olmasa bile sevdiğinin mutluluğunu istiyor ve onun 'Feyza'yla mutlu olabilmesi için dua ediyor. Aşkı, bencilikten uzak yaşıyor. Aşkı, onuru, merhameti ve dürüstlüğü kalbinde barındırabilen güçlü bir kız...
HAYALLERİ SÖNÜYOR
'Bilal'in başkasını sevdiğini bilmesine rağmen aşkından vazgeçmemesini neye bağlıyorsunuz?
'Şükran' hayatı boyunca tek bir erkeğe aşık olmuş. 'Bilal' onun çocukluk arkadaşı, herkesin de kesin evlenecekleri gözüyle baktığı erkek. 'Feyza' hayatlarına girdiğinde, 'Şükran'ın tüm hayalleri sönüyor. Sönen hayallerinin üzerine yeni bir aşka yer vermeyecek kadar çok seven bir kalbi var. Ben vazgeçememesini çok doğal ve mantıklı buluyorum. 'Bilal'e sevgisi o kadar büyük ki onun mutluluğunu görmeden kendi hayatında aşk anlamında bir adım atamıyor. Hiç bir erkeği gözü görmüyor.
Siz olsanız bu kadar sabırlı davranır mıydınız?
Her ne kadar 'Şükran'ı takdir etsem de bu kadar sabırlı davranamazdım. Onun kadar güçlü ve mantıklı olamazdım. Unutamıyorsam ve acı çekiyorsam; kaçıp gider, 'Bilal'den uzaklaşırdım. Gözlerim gördükçe gönlüm katlanamaz gibi geliyor. 'Feyza'ya da biraz gıcıklık yapabilirim sanki. Şimdi tekrar düşündüm de böyle bir durumda kaçıp gitmek herkes için en hayırlısı olur.
YOLLARI SÜREKLİ KESİŞECEK
'Bilal', 'Şükran' ve 'Feyza' arasındaki aşk üçgeninde neler yaşanacak?
İzleyicilerin yorumlarına baktığımda; bir an önce sevenlerin kavuşmasını istediklerini görüyorum. Onların bizimle üzüldüklerini biliyorum ve bir an önce mutlu son istemelerini anlıyorum. Ancak unutulmamalı ki; erken gelen mutlu son, genelde projelerin de sonu oluyor. 'Şükran', Bilal' ve Feyza'; aşkları için mücadele ederken sürekli yolları kesişecek.
MUTLU YUVAYA DÖNMEK BENİ MOTİVE EDİYOR
Yaz başında evlendiniz. Peki, evliliğiniz nasıl gidiyor?
Evliliğimiz çok güzel gidiyor. Biz zaten uzun yıllardır tanışıyoruz ve birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Kızdığımız, sevdiğimiz, mutlu olduğumuz şeyleri o kadar iyi biliyoruz ki; birbirimizi iyi tamamlıyoruz. İş stresinden ve uzun çalışma saatlerinden sonra mutlu ve sıcak bir yuvaya dönmek beni motive ediyor.
Bebek sahibi olmayı istiyor musunuz?
Tabii ki istiyoruz ama henüz değil. Bebeğimiz olduktan sonra onunla ilgilenmek isterim. Onun hiçbir anını kaçırmak istemem. Şu an işim sebebiyle böyle bir fırsatım yok ama birkaç sene sonra olabilir.
EŞİM OBJEKTİF BİRİ
Eşiniz rolünüz için nasıl yorumlar yapıyor? İzleyip sizi eleştirdiği veya fikir verdiği oluyor mu?
Eşimin desteği benim için çok önemli. İyi ki canlandırdığım karakteri beğeniyor ve severek izliyor. Kimi sahnelerde onun da benimle birlikte gözleri doluyor. Bölüm bittikten sonra hem senaryoyla, hem de sahnelerle ilgili konuşuyoruz. Fikirlerine çok önem veriyorum çünkü çok mantıklı tespitler yapıyor. Gerektiğinde eleştiriyor, gerektiğindeyse övüyor. Objektif bir izleyici olduğunu düşünüyorum.
