Televizyon ekranlarında 'Avrupa Yakası' dizisindeki 'Fatoş' karakteriyle fenomen olan Şenay Gürler, kamera önü ve kamera arkası çalışmalarını Quality of Magazine'den Ateş Çelik'e anlattı...
ŞENAY GÜRLER FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!
Sinema bölümü mezunusunuz. Kamera önüne nasıl geçtiniz?
Aslında sinema bölümüne de oyunculuğa başlamak için gittim. Konservatuvar için bir yaş sınırı konmuştu; giremedim. Sinema her zaman ilgimi çekmiştir. Ben de sinema bölümünün sınavlarına girdim ve kazandım. O bölümde okuduğum için de çok mutluyum. Çünkü bu arada dışarıda devamlı tiyatro yaptım. İkisini bir arada yürüttüm. Fakat tabii ki İstanbul'a, kamera arkası için gelmiştim. Hayat şartlarının getirisiyle oyunculuğa döndüm ve şu an çok mutluyum. İyi ki de oyuncu olmuşum.
OYUNCULUK ZORLARSA KEYİFLİ
Bir fırsat olursa, tekrar kamera arkasına geçmek ister misiniz?
Bir film yapmayı bu aralar çok sık düşünüyorum. Çok iyi bir oyuncu koçu olacağıma eminim. Ancak şu an, en büyük isteğim öncelikle bir sinema filminde rol almak...
Genel olarak mesleğinizin sizi zorlayan ve keyif almanızı sağlayan yanları neler?
Ben zorlandığım zaman işimden keyif alıyorum. O zorlanma halini, farklı bir şeyleri arayıp bulma halini seviyorum. Bizim mesleğimizin çalışma koşulları çok ağır. Ama ben işimi çok seviyor ve oyunculuktan çok keyif alıyorum. İyi ki oyunculuk yapıyorum.
'FATOŞ' KARAKTERİNİ ÇOK SEVDİM
'Avrupa Yakası' sizin için nasıl bir deneyimdi?
'Avrupa Yakası' şu ana kadar yer aldığım en uzun soluklu diziydi; 5.5 yıl sürdü. Benim için çok güzel bir dönemdi. Gülse (Birsel) bütün karakterleri güzel yazar. Çok iyi bir kadro bir aradaydı, büyük bir keyifle çalışıyorduk. 'Fatoş' benim en sevdiğim karakterlerden biri. Çünkü 'Fatoş', Türk toplumu tarafından çok kolay reddedilebilecek bir karakterdi. Kendisinden genç biriyle birlikte, çapkın kadın ama aslında duygusal. 'Fatoş' karakteri çok güzel yazıldı, güzel oynandı.
KIZIMDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM
'Avrupa Yakası' gibi tutan bir işin ardından yeni projelere başlarken korkularınız oldu mu?
Tabii ki öyle bir süreç yaşıyorsun. O tip roller geliyor. 'Hayat Devam Ediyor' dizisindeki kuma rolünü seçmemin nedeni biraz da bu. Hep güzel ve havalı bir kadın yerine bambaşka birini oynamak korkutucu bir seçimdi benim açımdan ama o da işte bir renk oldu.
Çok genç yaşta anne olmuşsunuz. Bu sizin için nasıl bir tecrübeydi?
Çok gençtim. O zamanki yaşam koşullarım çok farklıydı. Eşimden ayrıldığımda kızım henüz bebekti. O sırada öğrenciliğe başlamıştım. Hepsi bir arada zor bir süreçti. Ama şimdi düşündüğümde; hayatı devam ettirmek için ciddi bir şekilde çabalıyorsun ve bu da sana bir güç kazandırıyor. Herkesin hikayesi kendine özel ve çok değerli. Kızımdan çok şey öğrendiğimi düşünüyorum. Kızım olmasaydı, hayata bu kadar tutunamayabilirdim. İyi ki hayatımda o var.
