Sağlık üzerine yaptığı programla izleyicilerin büyük beğenisini kazanan başarılı sunucu Zahide Yetiş, artık haftanın beş günü, üç saatlik canlı yayınıyla ATV ekranında. Birbirinden farklı konular, insan hikayeleri ve konuklarla geniş bir yelpazeye sahip olan 'Zahide ile Yetiş Hayata', yılın en iddialı programlarından. Ünlü sunucu, televizyondaki başarısını ve yeni programını anlattı...
Çok popüler bir televizyon programının ardından ATV ekranlarındasınız...
Evet, diğer program dört yıl sürdü. Ancak ondan önce de eğlence, yarışma konseptinde pek çok program sunmuştum. Neredeyse günün her saatinde program yapmışlığım var. Şimdi de çok keyifli bir işin başındayım.
GÜNDÜZ KUŞAĞINDA PATLAMA VAR
Bize biraz program hakkında bilgi verir misiniz?
Programımız saat 16.00'da başlıyor ve sadece kadınlara yönelik de değil. Erkeklerin de evlerine geldiği ve keyifli saatlerin başladığı bir zaman dilimindeyiz. ATV çok güçlü bir ekran; kendimi burada çok iyi hissediyorum.
Teklif nasıl geldi? Bütün televizyon yöneticileriyle görüştük. Hepsi de çok güzel karşıladılar. Fakat benim en yakın olduğum, ATV'nin projesiydi. Allah mahcup etmesin.
Televizyonlarda çok fazla kadın programı var, işlenen konular da birbirine çok yakın. Tekrara düşme tehlikesi var... Size göre rakiplerin arasından sıyrılmanın formülü nedir?
Gündüz kuşağında patlama var, evet. Dünyayı kurtarıyoruz diye bir şey yok ama... Farkı, programı ekrana yansıtan yüz yaratıyor.
ASLA TİCARETLE UĞRAŞMAZDIM
Bu sektördeki pek çok kadın televizyonda kendi programını yapmak ister. Elbette herkes için bu hayalin gerçekleşmesi mümkün değil. Bir kadın televizyoncunun çok iyi ve sıkı bir program yapmasının sırrı nedir?
İlk başta herkesin bir döneminin olduğunu kabul etmek lazım. TRT'de program yapmaya 17 yaşında başladım. Bence stüdyoda gülümseyerek bakan izleyici, bu işin sırrı. İnsanlar sizi seviyorsa seviyor; izleyici aptal değil, anlıyor... Üstelik şimdiki izleyici daha akıllı; o duyguyu, samimiyeti hemen alıyor, hissediyor. Televizyonda olmak demek, işin pek çok detayını görüyor olmak demek. Programı her detayıyla izlerim. Programın negatif ve pozitif taraflarını görüp daha iyi olması için eleştiriler yaparım. Ekibimi kontrol ederim, olan değişiklikleri hemen fark ederim. Stüdyoda bir şeyin yeri değiştiğinde bile hemen dikkatimi çeker.
Bu programla insanlara yardım ediyorsunuz. Bu sizi mutlu ediyor mu?
Asla ticaretle uğramazmışım. Herhalde bir hastane açsam batardım. İnsanlara yardım etmeyi çok seviyorum.
İZMİRLİ KADINLAR GÜLERYÜZLÜ
'İzmirli kadınlar çok güzel olur' derler... Bir İzmirli olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
'İzmir'in kadınları çok güzeldir' lafına, ben o kadar da katılmıyorum.
İstanbul'un kadınları ile İzmir'in kadınları arasındaki en büyük fark nedir peki sizce ?
Şöyle bir fark var: İzmir'in kadınlarının yüzleri daima güler, samimiyizdir ve enerjimiz yüksektir. Bu böyledir çünkü şehir buna müsaade eder. İstanbullu ise çok çalışkan, zorlukla uğraşarak büyüyor.
Canlı yayınlanan bir programı sunmak çok zor olsa gerek. Programın her detayıyla ilgilenmeniz gerekiyordur; çok kontrolcü müsünüz?
Hayır, hiç değilim. Yengeç burcuyum ben; iş dışında gayet evcimen bir insanımdır. Ama yükselenim Aslan. Evde Yengeç, işte Aslan yanım baskındır.
Sonuçta her yerde aynı şekilde olmanız mümkün değil zaten...
Her zaman aynı olamazsınız zaten... Önemli olan ruh, sizin enerjiniz...
STÜDYO BENİM YUVAM
Yıllardır bu işin içindesiniz. Stüdyolar artık eviniz gibi olmuştur.
Stüdyo benim yuvam. Bana zaten evlerinin kızı gibi olduğumu söylüyorlar.
Stüdyodaki uyum da çok önemli değil mi?
Ben stüdyodaki herkesin mutlu olmasını isterim. Işıkçıdan editöre kadar herkes kendini iyi hissetmeli.