Televizyon dizilerinin güzel yıldızı Müge Boz, şu sıralar TRT1'de yayınlanan 'Gurbette Aşk' dizisinde rol alıyor. 29 yaşındaki oyuncu, Esquire dergisine oyunculuk serüvenini ve özel hayatıyla ilgili bilinmeyenleri anlattı...
Makedonyalı bir anneniz ve Egeli bir babanız var. Siz hangi tarafa yatkınsınız?
Anne tarafım Yugoslavya göçmeni; özgürlüğüme düşkün olmam bundan kaynaklanıyor olsa gerek. Komik biriyim aslında... Ortaokul ve lise eğitimimi İzmir'de aldıktan sonra üniversite için Eskişehir'de yaşadım. Daha sonra da Norveç'te Hogskulen i Volda okulunda reklamcılık ve gazete fotoğrafçılığı okudum.
SANAT HEP HAYATIMDAYDI
Oyunculuk hikayeniz nasıl başladı?
Aslında sanat hep hayatımda oldu; 7 yaşında baleye başladım. Müzik de hep hayatımdaydı. Fakat oyunculuk hiç aklımdan geçen bir meslek değildi. Gazete fotoğrafçılığı eğitimi aldığım için, daha çok kamera arkasında bir şeyler yapmayı düşünüyordum. Bu yüzden, sadece reklam ajansı kaydım vardı. Birkaç reklam filminde oynadım bir ara. Sonra şu anki menajerim ile tanıştım ve oyunculuk hayatım da başlamış oldu.
Oyunculuktan önceki Müge ile oyuncu Müge arasında ne gibi farklar var?
Aslında birçok şey aynı kaldı hayatımda. Tabii ki tanınıyorum ama hiçbir zaman gezip tozan, kalabalık arkadaş gruplarıyla her yerde görünen biri olmadım. İşin o 'ünlü' olma kısmıyla çok ilgilenmiyorum açıkçası. Beni, oyunculuğumu daha fazla nasıl geliştirebileceğim ilgilendiriyor. Evde ya da sinemada, filmlerde izlediğim oyuncuları incelemek beni daha çok memnun ediyor.
Günden güne daha çok tanınmak sizi zorluyor mu?
Çok gezen, sokaklarda olan biri değilim ama bir ortamda daha fazla tanınmak biraz sıkıntı yaratabiliyor. Bu benim açımdan sorun değil ama sanki ne kadar doğal olursam o derece ilgi artıyor. Ben, nefes aldığım bir dakikadan bile ödün vermek istemiyorum; hep kendim gibi olacağım.
Hırçın ya da sinirli misinizdir? Normalde çok sinirlendiğim bir şeye, başka bir gün sinirlenmiyorum. Tabii artık olgunlaşıyoruz. İnsan geliştikçe ve kendini geliştirdikçe, sinirlenmemeyi de öğreniyor. Olayların pozitif yönünü daha fazla görmeye başlıyorsunuz.
KARARSIZLIK BENİ ZORLAR
Sizce bir kadını güçlü kılan nedir?
Kendinden emin olmak insanı güçlü kılar. İnsan ne kadar güçlü olursa olsun, kararsızlık insanı daha farklı bir tarafa yönlendirebilir. Ne yaptığını bilerek hareket etmek çok önemli.
Hayatta sizi en çok ne zorlar?
Karar vermek olabilir. Karar vermek, bir nevi yol ayrımının karşısında duruyormuşsunuz gibi bence. Bir durum karşısında 'Şöyle yaparsam ne olur, böyle yaparsam ne olur?' gibi düşüncelere dalarak kararsız kalmak benim en çok zorlandığım şey.
Elinize sihirli bir değnek verseler, neleri değiştirmek isterdiniz?
İnsanların daha önyargısız olmalarını sağlardım sanırım. Bilip bilmeden, dinlemeden koydukları kuralları yıkardım. Bu önyargı, hayatın her döneminde karşımıza çıkıyor aslında; daha çocuk yaşlarda yaşamaya başlıyoruz önyargılı, kurallı hayatı. Biraz daha rahat ve kuralsız yaşamamız gerektiğini düşünüyorum.
Hırslı biri misiniz?
Galiba hırslı değilim. Bana ve çevreme zarar verecek bir hırsım yok. Kendimi iyiymiş gibi göstermem hiçbir zaman. Benim hırsım, tamamen kendimle ilgili.
EVLENİP AİLE KURMA TAKINTIM YOK
Evlilikle ilgili düşünceleriniz neler?
Önümüzdeki beş yıl içinde mutlaka evlenirim ya da evlenmem gibi bir durumum yok; anlık gelişecek şeyler bunlar. Bazıları gibi 'mutlaka aile kurup anne olacağım' gibi takıntılarım da yok. Öyle bir enerji varsa, olur zaten.
29 yaşındasınız; yaşlanmaktan korkuyor musunuz?
Yaşlanmaktan korkmuyorum dersem yalan olur. Birilerine muhtaç olmaktan ve kendi kendime yetememek gibi durumlardan korkuyorum.
Güzellik başa bela mı sizce?
Sırf güzelsin diye insanların sana davranışı değişiyorsa, burada bir sıkıntı var. Güzel olmanın da avantajları ve dezavantajları var bana göre. Güzelliği kullanmamak bir avantajmış gibi görünüyor ama değil bence. Zor bir soru bu.
