Vintage moda olduğundan bu yana, anne ve anneannelerimizin gardıropları birer hazine haline geldi. Annem ve anneannem öldüğünde, bana gardıropları miras kaldığı için mutluyum. Zaman içinde yakın akrabaların parçalarına, daha sonra da arkadaşlarımın ailelerinin parçalarına sulandım. Vazgeçemediğim birçok parça oldu. Bunları her giydiğimde iltifat almaya devam ediyorum. Tabii bir de kullanamadıklarım, içlerine sığamadıklarım var. Onları satmaya kıyamıyorum, atmaya dayanamıyorum. Hepsini sevdiğim insanların bir parçası olarak görüyorum. Bu hafta sizleri de ailenizin gardırobunu keşfetmeye davet ediyorum...
nasıl uyarlanır?
PALTO:
Hiçbir değişiklik yapmadan kullanabilirsiniz.
CEKET:
Ceketleri biraz elden geçirmek gerekebilir. Özellikle astarını farklı renkte bir kumaşla veya düğmelerini yenileriyle değiştirebilirsiniz.(Babanızın ceketlerini de sakın es geçmeyin, özellikle kruvaze olanları...)
FULAR:
Ailenizden kalan fularlara konmadan önce, fular bağlama şekillerini öğrenmenizi tavsiye ederim. Sakın 'Fular bana yakışmıyor' diyerek vazgeçmeyin; fuları çantanızda ya da saçınızda da kullanabileceğinizi hatırlayın. (Fular konusunda ailenin her ferdinin gardırobu mübahtır, benden söylemesi.)
BROŞ:
Tek cümleyle, broş candır.
ÇANTA:
Eğer anneniz markalı çantalarını attıysa, onu asla bağışlamayın ve size yeni bir çanta almak zorunda olduğunu söyleyin! Ona, o markalı vintage çantanın bugün kaç para ettiğini gösterin de, kendi kendine kahrolsun!
ŞAPKA:
Anne ve anneanne şapkaları, günümüzde çok nadir olarak kullanılabiliyor. Genelde babaların ve dedelerin şapkaları daha uygun.
BLUE JEAN:
Çok riskli bir parça. Evet, şu sıralar 'anne jeanleri' peynir ekmek gibi satıyor ama bunlar o eski jeanlerden değil; sadece eskiden esinlenen jeanler.
GÖZLÜK:
En çok sevdiğim parça gözlük... Sırf kendi ailemin değil, tüm arkadaşlarımın büyükannelerinin gözlüklerine de göz koyuyorum!
KÜRK:
En hasas konulardan biri kürk... Ben giyemiyorum, almıyorum, alınmasını da tavsiye etmiyorum. Miras kalanları bile dolabıma almıyorum ama sizi bilemem.
VİNTAGE KULLANMANIN KURALLARI
Parçayı birlikte kullanmamalısınız, yoksa tarihi filmlerden fırlamış gibi olursunuz.
Vintage kıyafetler; günümüzdeki modellerin aksine, ele aldığınızda kötü ve eski görünür ama giydiğinizde üzerinize dikilmişcesine cuk diye oturur. Sakın giymeden yargılamayın.
EŞSİZ BİR PARFÜM...
Vintage kıyafetler, genellikle naftalin ve yaşanmışlık kokar. Merak etmeyin; bu, sizin kokunuzla birleştiğinde hiçbir yerde bulunmayan bir parfüm haline gelebilir.
En iyi sonucu alabilmek için; vintage kıyafetleri zamane parçalarla kombinlemelisiniz. Bu kural, aksesuvarlar ve takılar için de geçerli.
Vintage eşyalarınıza çok iyi bakın. Örneğin; kalıplarının bozulmaması için, ayakkabıları paromen kağıdına sararak muhafaza etmelisiniz. Elbiseleri de iyi bir kuru temizlemeciye götürmeli ve lekelenmemeleri için dikkatli kullanmalısınız.
TülIN
İnci kolye bu sezona ve önümüzdeki sezona damga vuracak. Hem uzun, hem de kısa inci kolyeler çok popüler; benden söylemesi.
TülOUT
Renkli saatler OUT, kesin OUT, cidden OUT!