Gündelik hayatın koşturmacasında farkında olarak ya da olmayarak pek çok meseleyi kafaya takıyoruz. Trafik sıkışıklığından aramayan sevgilimize kadar pek çok şeye söylenip negatiflikleri üzerimize çekiyoruz. Böyle anlarda; bedenimiz, ruhumuz, zihnimiz, hormonlarımız fazlasıyla etkileniyor ve farklı şekillerde hayatımıza yansıyor. Nasıl ki bedenimizi rahatlatmak için detoks yapıyor, tazelenip yenileniyorsak; aynısını ruhumuz ve zihnimiz için de yapmamız gerekiyor. Kimileri sorunlarını kendi kendine çözebilirken, kimileri baş etme yollarını öğrenebilmek için desteğe ihtiyaç duyuyor. Bir anda hayatınızı değiştirip huzuru yakalayamayabilirsiniz. Ancak istediğiniz takdirde bunu gerçekleştirmek elinizde. Kendinizi yenilemek ve hayatınızı değiştirmek için değişik yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Nefesle, renklerle, içinizdeki güçle ve bilinçaltıyla pek çok problemin üstesinden gelebilirsiniz. Uzmanlar; Cosmopolitan dergisine, ruhumuza ve zihnimize nasıl temizleyebileceğimizi anlattı...
NEVŞAH FİDAN KARAMEHMET
Nefes ve yaşam koçu
Doğru nefes almak nedir?
Doğru nefes almayı, çoğu kişi bir teknik zanneder ya da yogayla ilişkilendirir. Oysa alakası yok; tamamen terapik bir sistem. Doğru nefeste diyafram şişmeli ve nefes vücudun her yerine yayılmalı.
Doğru nefes alma tekniği neden bu kadar önemli?
Nefes alış şeklimiz hem içimize doğru etki ediyor, hem de dış dünyaya etki edip hayatımıza çektiğimiz tecrübelere yansıyor. Fark etmeden ters nefes alıyorsanız, her işiniz ters gidiyor ya da dengesiz nefes alıyorsanız hayatınızda dengesizlikler oluyor. Az nefes aldığınızda içinize yaşam girmiyor; dolayısıyla hastalanıyorsunuz.
Peki, siz hangi noktada devreye giriyorsunuz? Nefes terapisi tam olarak nedir?
Doğal nefesin nasıl olması gerektiğini teorik olarak anlatıyoruz ancak anlatmak yeterli değil; bunu uygulamayla birlikte alışkanlığa dönüştürmek gerekiyor. Bu da 14-15 seans sürüyor. Seansların birlikte ve ardı ardına yapılması lazım. Bu yüzden beş günlük seminerlerimiz var.
Peki eğitimlerden sonra kendi kendimize doğru nefes almaya devam edebilir miyiz?
Eğitimden sonra nefes alışkanlığınız değiştiği için doğru nefes almak zaten otomatikleşiyor. Nefesiniz bir kere açıldığında o zaten öyle kalıyor. Öğrenme tek başınıza yapabileceğiniz bir şey değil, o yüzden bir nefes koçuyla çalışmanızı öneririm.
Doğru nefes alma tekniğiyle aşkı dahi bulabileceğimizi söylüyorsunuz. Bu gerçekten mümkün mü?
Benim etrafımda hep nefesi açık kadınlar olduğu için yalnız kimse yok!
DENİZ YEKER
Renk koçu
Renklerin kişilerin psikolojisi üzerinde etkileriyle ilgili çalışmalar yaparken 'aura soma' renk şişelerinden faydalanıyorsunuz. Bu şişelerin özelliği nedir? Bu konuda bilgi verir misiniz?
Bu şişelere denge şişeleri diyoruz. Farklı farklı renk kombinasyonları var. Her şişenin içerisinde 49 farklı bitki özü ve yine bitkilerden elde edilen yağlar, kristaller ve minerallerin enerjisi var. Her şişenin numarası ve sıralaması belli; hepsi sizinle ilgili bir şeyleri ifade ediyor. Amaç; şişelerin yardımıyla bilinçaltınızla bilinciniz arasındaki iletişimi kurabilmek. Bilinçaltınız her zaman sizin doğrunuzun ne olduğunu biliyor zaten. Dolayısıyla 'reading' işlemi yaparken size bu şişelerden seçtiriyorum.
Renklerle hangi problemlerimizi çözebiliriz?
Her türlü problemi çözebilirsiniz; ben kendi kanserimi çözdüm mesela! Siz de evliliklerdeki ve ilişkilerdeki problemleri, çocuğunuzla olan sorunlarınızı, maddi problemlerinizi çözebilirsiniz. Hayatınızda bloke olmuş noktaları harekete geçirebilirsiniz.
Bu sorunları çözmek için neler yapabiliriz?
Sorunlar tespit edildikten sonra illa ki renklerle çalışmak zorunda değilsiniz. Herkese iyi gelen farklı bir yöntem olabilir. Kimisi dans ederek, spor yaparak, kimisi reiki ile rahatlar. Önemli olan sorunları tespit etmek. Kişileri tek yöntemle kısıtlamak doğru değil.
Kıyafet seçimlerimizde kullandığımız renklerin de ruh halimize etkisi var mı? Hangi renkleri kullanmamızı önerirsiniz?
Eğer depresif ruh hali içindeyseniz sarıyı, yorgun ve enerji düşüklüğü hissediyorsanız kırmızıyı, sakinliğe ve huzura ihtiyacınız varsa maviyi tercih etmelisiniz.
GÖNÜL ATEŞSAÇAN
Aile hekimi ve bütünsel tıp uzmanı
Bilinçaltının hayatımızın her alanını etkilediğini söylüyorsunuz. Nasıl bu kadar etkili?
Bilinçaltımızda; yaşadığımız tüm olaylar, geçmiş yaşamlar, inançlar, duygular ve bunların bizdeki kodlamaları yer alır. Unutmayın ki, bilinçli olarak istediğimiz değil, bilinçaltımıza attıklarımız ve inandıklarımızla hayatımızı yaratıyoruz. Bu da demektir ki; hayatımızı bilinçli zihnimizden çok bilinçaltı zihnimiz yönlendiriyor. Kısaca yaşamımızı yüzde 10 bilincimiz (zihnimiz), yüzde 90 bilinçaltımız yönetir.
Bilinçaltımızı güçlendirmek önemliyse bunu nasıl yapabiliriz?
Bilinçaltınızı desteklemek için SCIO (manyetik biyorezonans yöntemi) adı verilen bir yöntem kullanıyoruz. NASA'da çalışan bilim adamı Dr. Bill Nelson'ın geliştirdiği bu cihaz ile tüm duygu, düşüncelerin kayıtları alınarak, olması gereken doğru frekansa getiriliyor. Amaç; bilinçaltındaki yerleşik olumsuz düşüncelerin tersi yönündeki hayalleri güçlendirmek.
Fazla kilolar yüzünden hayatı kendimize zindan edebiliyoruz. Bilinçaltımızın zayıflamaya etkisi nedir?
Önemli olan kolay ve kalıcı şekilde kilo vermek... Eski kayıtlar, eski alışkanlıklar değişmedikçe, kilolar kalıcı olarak gitmez. Bilinçaltı temizliği ile açlık hissetmeden, kolayca kilo vermek için tüm dünyada SCIO, bilinçaltı olumlama, hipnoterapi yöntemleri uygulanıyor.
Peki, bu yöntemle nasıl zayıflayacağız?
Gereğinden fazla ve sağlıksız beslenirken bedeninize korku yayılır; sağlıklı ve dengeli beslenirken bedeninize sevgi hakim olur. Böylece kilo verdikten sonra tekrar kilo almazsınız.
METİN HARA
Fizyoterapist
Geliştirdiğiniz 'İnsana güven' oluşumundan bahseder misiniz?
Üç ana kuralımız var: Makine yok, kimyasal yok, herhangi bir inanca ihtiyaç yok. Benim yaptığım çalışmalar alternatif tıp ya da kişisel gelişim değil. Bu yöntemin amacı; beden-ruh-zihin üçlemesinde iyileşmeyi tetiklemek.
Bireysel seanslar dışında eğitimler de veriyorsunuz. Nasıl eğitimler bunlar?
Bu sekiz haftalık eğitimlere de hastalıkları olanlar ya da hayatını dönüştürmek isteyenler geliyor; eğitimlerin tamamını ben veriyorum.
Eğitim gruplarındaki kişileri sorunlarına göre mi sınıflandırıyorsunuz?
Kişileri sorunlarına, yaşlarına ya da cinsiyetlerine göre kategorize etmiyoruz. Çeşitlilik olmazsa hayata daha sığ bakılır ve sadece tek probleme özel çözümler üretilmiş olur. Ben burada kişilere çözüm üretmiyorum; kişilerin, problemlerine çözüm üretecek hale gelebilmelerini sağlıyorum.
Pozitif düşünceyle sorunları aşabilir miyiz?
Siz "Pozitif düşünerek arabayla bu duvarın içinden geçebilirim" derseniz ve bunu denerseniz; duvara çarparsınız. Bense size direksiyonu biraz sola kırmanızı tavsiye ederim. Böylece arabayı duvara çarpmazsınız. Bana göre pozitifçilik; sadece rol yapmaktır ve uzun vadede hiçbir işe yaramaz.
Eğitimler sayesinde fobilerimizden de kurtulabilir miyiz?
Kesinlikle kurtulabilirsiniz. Örneğin köpekten korkuyorsanız; beyin dalganız yüksek olduğundan, savaş ya da kaç refleksine yakınsınızdır. Bunun için beyin dalganızı düşürmeniz şart.
