Ünlü orkestra şefi Cem Mansur, Harper's Bazaar dergisinin 'Her Yaşta Mükemmel Erkekler' köşesinin konuğu oldu... Mansur'un çok yakın zamana kadar Londra ve İstanbul'da gidip gelen bir yaşamı vardı. İki şehirde birden yaşıyordu. Artık eskisi gibi değil; "Şimdi hep İstanbul'dayım. Burada ilgilendiğim projeler var. Referans olarak kullandığım nota kütüphanemi de taşıdım. Nota kütüphanem neredeyse ben de kendimi oraya ait hissediyorum" diyor.
'KLASİK MÜZİĞİN DE KÖTÜSÜ VAR'
Hayatı müzikle geçen Mansur; hobi olarak da müziğin, yaşamının her anında fon oluşturduğunu söylüyor ve ekliyor: "Müzik genelde hayattan zaman kaldığında yapılan bir şey olarak görülüyor. Oysa müzik hayatın ta kendisi. Aynı zamanda eğlence ve dinlenme aracı tabii. Benimse hobimle mesleğim aynı. Dolayısıyla sürekli müzik var hayatımda." Klasik müzik dışında da iyi olan her tür müziği dinlediğini söyleyen Mansur şöyle konuşuyor: "Her müzik türünün bir var olma nedeni bulunuyor. Bence her müziğin iyisi ve kötüsü var. Klasik müziğin de kötüsü var. Pop müziğin de, arabeskin de iyisi çok. Dolayısıyla alt kültür, üst kültür ayırımlarını sevmiyorum." Etraftaki gürültü kirliliğinden ise çok rahatsızlık duyduğunu belirten Mansur, sözlerine şöyle devam ediyor: "Bir bakıyorsunuz markette patlıcan seçerken size heavy metal dinletebiliyorlar! O müzik niye orada ya da süpermarkette niye müzik var; sorgulanmıyor. Özellikle de kitapçılarda..." Ünlü orkestra şefi, mutfakla arasının çok iyi olduğunu anlatıyor ve bu konuyla ilgili komik bir anısını paylaşıyor: "Bundan birkaç sene önce Estonya'da, Arvo Part adında alanında ünlü bir besteciyle tanışmıştım. O da zamanında benimle tanışmak istemiş ve internetten beni biraz araştırmış. İnternetteki videolarda ilk karşısına çıkan; kadınbudu köfte tarifim olmuş!"
KIYAFET KONUSUNDA EŞİM LALE'YE GÜVENİRİM
Modayı takip etmediğini söyleyen Cem Mansur, alışveriş konusunda oyuncu eşi Lale Mansur'dan yardım aldığını anlatıyor: "Kendi başıma alışveriş yapamam, sıkılırım, karar veremem. Güzel şeyler giymeyi seviyorum ama alışverişi sevmiyorum. Eşime çok güveniyorum. Bir şeyi almakta tereddüt ettiğimde, 'Bak al, sonra üstünden çıkarmak istemeyeceksin' der ve öyle de olur."