Ozan Doğulu, satış rekorları kıran '130 BPM' ve '130 BPM Allegro' albümlerinden sonra hayranlarının karşısına '130 BPM Moderato' ile çıkıyor. Ajda Pekkan ve Kenan Doğulu'nun seslendirdiği çıkış şarkısı 'Harika' ile yine turnayı gözünden vuran ünlü müzik adamı hem yeni albümünü, hem aile hayatını Şamdan Plus'a anlattı.
Yeni albümün hikayesi nedir?
Başta bu işe girerken 'Aynı konseptte üç albüm yaparım' dedim. Kafama göre bir konsept kurdum; eski ve yeni şarkıların kulüp, dans, eğlenceli versiyonları gibi... İlk '130 BPM'i yaptık; 'Alain Delon' çok patladı, başka şarkılar da çok güzel tepkiler aldı. İkincisi de gayet başarılı oldu. Bu üçüncüsü ve muhtemelen sonuncu albüm. Bence en güzeli de bu oldu.
SEVGİYLE BESLENİYORUM
Şarkıları nasıl seçtiniz?
Buradaki en önemli ve en zor şey; 'Sevdiğim bir şarkıyı nasıl düzenlemeliyim ve bunu kim söylerse güzel olur?' ve 'Şarkıyı nasıl parlatırız?' diye düşünmek. 'Bu şarkıyı söyler misin?' diye teklif götürdüğüm bütün arkadaşlarım keyifle kabul etti.
Yaptığınız her şarkının tutmasının nedeni ne?
Bilmiyorum ki; sevgiyle besliyorum, ondan olabilir...
Belirli formüllerle mi çalışıyorsunuz?
Söyler miyim sanıyorsunuz, beni piyasadan silmek mi istiyorsunuz! Dediğim gibi işimi gibi çok severek ve eğlenerek yapıyorum. Artık tecrübeliyim, neredeyse 30 senedir sahnede bu işi yapıyorum, 25 senedir de prodüktörlük yapıyorum. Ben bütün şarkılara lakap koyuyorum; 'çıtır şarkısı', 'karizmatik şarkı', 'radyo şarkısı', 'kulüp şarkısı' gibi... Eğer ki Türkçe pop seviyor ve dinliyorsan, mutlaka senin de beğeneceğin bir şarkı çıkacak, kaçarı yok, mutlaka birine yakalanacaksın!
'HARİKA' ÇOK AVRUPAİ
Şimdilik bir tek 'Harika'yı duyduk...
'Harika' aslında çok eski bir şarkı, kaç senesinde yaptığımı hatırlamıyorum ama 80 sonları, 90 başları olmalı... Retro bir şarkı, biraz 80'ler havasında çünkü. Dünyada da öyle bir moda var; bu soundlarda şarkılar yapılmaya başlandı. Ben de tesadüfen buldum, Kenan'ın kayıtlarından çıktı. 'Harika' çok Avrupai bir şarkı, sanki yabancı bir şarkıyı almışısız da Türkçe cover yapmışız gibi bir havası var. Ajda'nın eskiden yaptığı şarkılara benziyor.
Hep arkadaki isimdiniz. Şimdi daha çok sahnedesiniz. Nedir sizi sahne arkasından sahne önüne getiren?
Hep sahnedeydim ama hiçbir zaman şarkıcı olmadım. Gene aslında müzisyenlik, DJ'lik yapıyorum... 15 sene evvel başladı bu DJ'lerdeki starlaşma durumu. Belki de 100 bin kişi, bir tane adamı seyretmeye gidiyor, onunla saatlerce dans ediyor, DVD'sini ve albümünü alıyor, sonra resim çektirmek istiyor... Hatta 'DJ's are the new rock stars' (Dj'ler yeni rock starlar) diye bir laf oluştu. Bu benim çok hoşuma gitti, şarkı söylemeyip de böyle bir kitleye hakim olma fikrini çok sevdim. 'Bu tam bana göre' dedim, 'Ben bunu yapabilirim.'
Müzikal olarak çok başka türler yapabilecekken, sadece pop müzik yaptığınız yönünde eleştiriler var...
Ben aslında bir sürü şey yapıyorum ama siz duymuyorsunuz. Bu eleştiriler beni pek ilgilendirmiyor çünkü ben pop müziği çok seviyorum. Zamanında rock müzik grubum da vardı, caz müzik de çaldım, esasında klasik müzikle başladım. Klasik müziği çok seviyorum ama pop müziğe yöneldikten sonra klasik müzik çok zor. 15 yaşındaki gibi piyano çalamıyorum artık açıkçası. O zaman Bach, Chopin'in eserlerini çalabiliyordum, şu an çalamam. Öyle bir projem de var, ciddi bir klasik müzik konseri vermeyi düşünüyorum ama birkaç sene kapanıp çalışmam lazım bunun için.
Emekliliğinizde belki olabilir...
Şu an için zor gerçekten. Bir de beni eleştiren arkadaşlara şunu söyleyebilirim, ben yapıyorum ama sizlere ulaşmıyor, çünkü bu yaptığımız işi 7 milyon kişi dinliyor, diğerini 10 kişi merak ediyor, ne yazık ki. Keşke caz müzik, klasik müzik daha fazla ilgi görse Türkiye'de.
ROCK BAZLI DEĞİLİM
Rock müzikle ilgili projeniz var mı?
Ben rock bazlı değilim biliyorsunuz, pop bazlıyım. Şebnem Ferah'la, Özlem Tekin'le şarkılar yaptık pop tarzında ama rock kokusu vardı içinde. Ama ileride güzel bir rock grubu kurup albüm yapmak istiyorum.
Çalışma temponuz nasıl?
Hafta içleri stüdyoda oluyorum genelde. Kalkıp sporumu yaparım ve kızımı okuldan alırım. Saat akşam 18.00 gibi stüdyoya giderim, ne zaman çıkacağım hiç belli olmaz.
DÜNYA İŞLERİ OLMASA 10 ÇOCUK YAPARIM
Kızınız Arya'nın da ayrı bir hayran kitlesi var... Şimdi ikinci kızınız da oldu; nasıl iki kız babası olmak?
Valla çok güzel, benim için onlar yaşama sebebim diyebilirim.
Üçüncüyü istiyor musunuz, bir erkek bebek mesela?
Herkes aynı şeyi söylüyor, yapacağız herhalde ama nasıl yapacağız hiç bilmiyorum! Hanım istiyor, başından beri hep 'Oğlum olsun' diye bir isteği var. Ben de başından beri kız istiyordum, Allah bana iki tane verdi, ben tamamım aslında. Ama bir yandan da biz üç kardeşiz, Ece'ler de üç kardeş, sanki bizim de üç çocuk yapmamız gerekiyormuş gibi bir baskı var üzerimde. Bir yandan da kız çocuklarını çok seviyorum, üçüncüsü de kız olursa çok sevinirim. Bayılıyorum zaten çocuklara; dünya işleri olmasa 10 tane falan yapacağım da... Erkek çocuğu şundan istiyorum; bizim Doğulu soyadı yok olmak üzere, ya biz bir tane daha yapacağız ya da Kenan'a kalacak; yoksa Doğulu kalmayacak. Sorumluluk var üzerimizde aslına bakarsan... Kısmet ya...
KENAN'IN DA BİR AN ÖNCE EVLENMESİ LAZIM
Aile ve iş hayatını nasıl dengede tutuyorsunuz? İşin büyük yükü eşiniz Ece Hanım'a mı kalıyor?
Evet, tabii... Ben zaten gece çalıştığım için kızımı okuldan alıp eve gidene kadar görüyorum. Hep birlikte yemek yiyip günde bir-iki saat geçirebiliyoruz. Ancak tatil günleri tüm aile bir aradayız. Ama çocukların bakımı daha çok annenin üzerinde... Lila hâlâ bir şey olduğu zaman annesine gidiyor, bana gelmiyor mesela. Arya benim şu anda sevgilim gibi, kız arkadaşım gibi; okul çıkışı pastaneye falan gidiyoruz...
Kenan'la Beren'i sormasak olmaz tabii....
Kenan da evlenecek işte, bekliyoruz. Onun da evlenip çocuk yapması lazım bir an evvel...
