Hukuk fakültesinden mezun olduktan dört sene sonra ani bir kararla mesleğini bırakan ve müziğe yönelen Mavi, Cosmopolitan'a konuştu...
Avukatlıktan müziğe geçişiniz nasıl oldu?
Avukatlık zaten isteyerek yöneldiğim bir alan değildi. Ancak okulu bitirince kendimi bir süre denemek istedim. Tabii sonucu mutsuzluk oldu. Üç-dört sene debelendikten sonra bir gün aniden bıraktım, kendimi seyahat etmeye ve dinlenmeye verdim. Hayatta neleri yapmazsam içimde kalacak; bunları düşünüp listesini yaptım. Bestelerimi paylaşmak en tepede yer alıyordu. Böylelikle bir sene sonra Türkiye'ye dönüp şan ve temel müzik derslerine başladım. İki senelik sürenin sonunda da ilk albümümü çıkardım.
MAVİ ÇOCUKLUKTAN GELİYOR
Şarkı söylemek hep istediğiniz bir şey miydi? Eğer öyleyse neden öncesinde hukuk okudunuz?
Bizim jenerasyondaki çoğu gencin başına gelen aile baskısıyla diyelim. Hem biraz garantili meslek olsun, diğer şeyleri de hobi olarak da yaparsın fikriyle, hem de 'Aman kızımız kötü yola düşmesin' tadında kaygılarla şarkıcılık ve oyunculuk gibi heveslerimden uzak tutuldum.
İsminiz Ayşegül, neden Mavi olarak tanınıyorsunuz?
Mavi, çocukluk yaşlarımda arkadaşlarımın taktığı isim. O dönemde de dergilere şiirlerimi Mavi adıyla yollardım. İsmimle müsemma bir hayat tarzım ve ruhum var. O sebeple müzikal alanda da böyle tanınmak istedim.
BENİ İKİ CANAVAR UYANDIRIYOR
Bir gününüz nasıl geçiyor?
Kapımda miyavlayan iki canavar kedim tarafından uyandırılıyorum. E-posta trafikleri, açılması gereken telefonlar ve işle alakalı diğer çalışmalar oluyor. Toplantım ya da katılmam gereken bir program ya da stüdyo çalışmam yoksa spora gidiyorum, müzik dışındaki ek işlerimle ilgili çalışıyorum.