Bu yıl 51'incisi 10-18 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, önceki gün Salt Galata'da düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel ve Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Yılmaz Erdoğan'ın da hazır bulunduğu gecede; Türel, festivalde verilecek ödülün, 1964'te 'Gurbet Kuşları' filmiyle Altın Portakal alan ilk yönetmen Halit Refiğ'e verilen ödülden yola çıkılarak tekrar tasarlandığını açıkladı. Türel şöyle konuştu: "Altın Portakal'da verilen ilk ödüle benzeyen bir ödül olması düşüncesiyle yola çıktık. Ödül; modern sinemanın da izlerini taşıyan, gelenektekini geleceğe taşıyan bir şekle dönüştürüldü."
'DAYAK YERDİK!'
Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Yılmaz Erdoğan da, çocukluğunda Hakkari'de yaşadıklarını anlattı: "Lale Sineması'nda her film seansından önce yarım saatlik bir kaset dinletilirdi. Önce Orhan Gencebay'ın iki şarkısı, sonra 'Dam Üstüne Çul Serer' isimli türkü çalardı. O türküye bazen dağın tepesinde denk gelir, sinemaya ulaşmaya çalışırdık. Girmemiz de kolay olmazdı. Kapıda hem biletçi, hem güvenlikçi vardı; dayak yemeden film seyretme şansımız olmuyordu. Dolayısıyla 'sinema' deyince benim aklıma kırmızı halılarla birlikte bu geliyor."
'FAZLA İTİRAZ ETMEYİN'
Erdoğan, sinemanın en saf olduğu yerlerin bu küçük şehirler olduğuna işaret ederek sözlerine şöyle devam etti: "Antalya Film Festivali bence geleneğiyle o saflığa işaret eden, entelektüel olmadan sinema aşığı olan çocukların festivali. Her yelpazeye açık. Hayalimdeki şey de 'Evet, bu film Antalya'da ödül aldıysa o zaman sinemaya koşalım' dedirten bir festivaldir. Bizim de buna bir katkımız olursa büyük onur duyacağım. Elimizden geleni yapmaya, çok az insanı kızdırmaya gayret edeceğiz. Ben daha önce çok kızdım jürilere. Zaten jürilere çok itiraz edenlere 'Oğlum fazla bağırmayın ileride başkan yaparlar' diyorum."