Güzel sunucu Burcu Esmersoy; son günlerde hem Başar Savur ile yaşadığı ilişki, hem de kurduğu giyim markası Biondina ile gündemde. Esmersoy; yeni projelerini ve özel hayatıyla ilgili bilinmeyenleri Şamdan Plus dergisinden Mehmet Üstündağ'a anlattı...
Biondina markasıyla ilk kez ticarete atılıyorsunuz. Neden böyle bir işi tercih ettiniz?
Tekstil ve kozmetik, yapabileceğim işler arasında en doğrusuydu. Çünkü markalaşmış bir isim olarak, hitap ettiğim kesimin ilgisi de bu yönde. Giydiğim kıyafetten kullandığım nemlendiriciye kadar pek çok şey merak ediliyor ve bu soruların cevabını kendi ürünlerimle verebilirim diye düşündüm.
Turizm eğitimi aldınız; peki ticari kafası olan biri misiniz?
Ticari kafa demeyelim de, yaratıcı kafa var bende... Zaten işin ticari kısmı ile ortağım ve arkadaşım Merve İnal ilgileniyor.
Spora ilginiz biliniyor, ne sıklıkla spor yapıyorsunuz?
Haftanın beş günü spora gidiyorum. Crossfit, kickboks, yoga ve pilates yapıyorum. Favorim, kesinlikle kickboks. Neredeyse 20 yıldır kickboks yapıyorum.
Peki şu sıralar oyunculuk projeniz var mı?
Hayır, oyunculuk yok ama zaten yepyeni bir programa başlıyoruz TV8'de... İsmi; 'Ver Fırına.' Türkiye'de daha önce görülmemiş bir formatla, yarışmacılarımıza tatlı ve pastalar yaptıracağız.
Bir röportajınızda "Bizim sektörde hayatta kalmak zor" demişsiniz. Peki siz hayatta kalmayı nasıl başardınız?
Sert, hızlı düşünebilen, algısı açık ve yayıncılığın her alanında çalışmış, işin mutfağına hakim bir ekran yüzüyüm.
Yıllardır sektörün içindesiniz; 'Daha fazlasını başarabilirim' diye düşündüğünüz oluyor mu?
Daha fazla yapayım, daha fazla ekranda olayım diye hırslarım olmadı hiç. Zaten TV'de çalışmaya başladığımdan beri haftanın en az beş günü ekranda oldum. Bazı zamanlar yedi gün ekrandaydım. Artık sadece daha az iş yapayım, biraz da kendime vakit ayırayım diyorum.
Başar Savur ile birliktesiniz. Aşk nasıl başladı?
Ohoo, burada anlatmaya başlasam sayfalar sürer. Bunu başka bir röportaja saklayalım.
İlişkilerinizde hiç korku yaşadınız mı?
Hiçbir zaman korkularım olmadı ilişkilerimde. Hayatımıza giren herkes bize bir şeyler öğretmek, göstermek, bazen de ders almamız için girer... Acıyı, tatlıyı, hepsini dibine kadar yaşamak gerek.
