Sizin karakteriniz 'Zehra', lüks içinde yasayan zengin bir ailenin kızı ama anne ve babasız büyümüs. Bunun eksikligi hayatına nasıl yansımıs? S.T.: 'Zehra', acıların en büyügünü yasamıs. Insan ne kadar güçlü durabilirse, 'Zehra' da o kadar güçlü iste. Maddiyattan çok manevi degerlere önem veriyor. Hayatının en kıymetli kisisi, dedesi... O, 'Zehra'ya hem anne, hem baba olmus. Aralarındaki bag ve uçsuz bucaksız sevgi, belki de güçlerinin temeli. Birtanecik ablası ve yol arkadası 'Selin'in varlıgı da, 'Zehra'nın mutluluk tanımı için yeterli zaten.
'Zehra', ask konusunda nasıl birisini arıyor peki? Insan aramadıgı bir seyi bulabilir mi? 'Zehra', aranan kisi olmak da istemiyor çünkü aklı fikri askta degil. Kim bilir belki de erkeklere karsı ördügü duvarların ardında bir gün öyle biri duracak ve 'Zehra' kendi duvarlarına çarpa çarpa anlayacak ki, bunun adı ask..
Diziyle alakalı öngörünüz ve beklentiniz nedir?
T.A.: Dizimiz farklı ve eglenceli bir hikayeye sahip. Aslında profesyonel ve sevimli bir hırsızın ask hikayesi de diyebiliriz. Kendisini 'Imam Ziya' olarak tanıtacak, farklı ve eglenceli bir macerası olacak. Dilerim bu maceralarda biz kamera önünde eglenceli vakit geçirirken, seyirci de ekran basında çok keyif alır. Umarım uzun soluklu bir yolculuk olur.
S.T.: Yönetmenimiz, yapımcımız, uygulayıcı yapımcımız, senaristlerimiz, cast direktörümüz, basın sorumlumuz, oyuncu büyüklerim ve arkadaslarım, kısacası 'Kertenkele' ailesi olarak; iki aydır bir maceranın, dramın, aksiyonun, komedinin ve bir askın içinde yasıyoruz. Ve baslangıç yeri herkesin kendi 'ben'i. Yolumuz açık olsun.
Sera Hanım, kendinizi komediye mi, drama mı yakın hissediyorsunuz?
S.T.: Kalbimin sevdigi drama olsa da, oyunculugu tür olarak ayırmak istemiyorum. Neticede hepsinde anlatılmak istenen bir hikaye var ve her projede ortak amaç, bize emanet edilen karakterlere en dogru sekilde hizmet etmeye çalısmak. Seyircinin beni her türe yakıstırması gurur verici ve beni daha fazlasını yapmaya motive ediyor.
SERA'DA DELİ ENERJİSİ VAR
Timur Bey, dizide İstanbul gecelerinin iflah olmaz çapkınlarından birisini oynuyorsunuz. Siz de öyle misiniz?
T.A.: Çapkınlık, yeri ve zamanına göre zevkli olabilecek bir şey bence. Hayatının her evresinde çapkınlık yapan birinin hayatı oldukça yorucu olsa gerek.
'Kertenkele', lüks arabalara biniyor. Ona imrendiğiniz oluyor mu?
T.A.: Hayır imrenmiyorum çünkü ben motosiklete biniyorum. Trafikte sıkıştığımız zamanlarda, o pahalı ve lüks arabaların içindekiler bana imreniyor olabilir.
Sera Hanım'la nasıl bir ikili oldunuz?
T.A.: Sera'yla daha önce bir filmde beraber çalışmıştık. Bu dizide hemen hemen her sahnede birlikte olacağız gibi görünüyor. Sera'da bir deli enerjisi olduğu kesin.
KAÇMAK ZORUNDA OLAN BİR AŞIK...
'Kertenkele' gibi yalnızlığa alışmış bir adamın aşkla buluşması ne şekilde oluyor?
T.A.: Tamamen tesadüfi... Aslında bu yaşına kadar hiç aşık olmamış bir adam, hep yalnız yaşamış. Aslında hikayeye baktığım zaman, beni inandıran kısım da o. Hiç aşık olmamış birisinin, bu yaşında ilk defa aşkı tatması, onu kaçmaktan alıkoyacak. Kendisini ele vermeden, karşısındaki kişiyi kendisine nasıl inandıracağını düşünüyor. Sanırım bu aşk hikayesi, onun düştüğü komik durumlardan sadece biri. Kaçmak zorunda oluşu ve aşka tutuluşu, seyirciye çok hoş anlar yaşatacak.