SERDAR SAYDAM
Albüm benim hayallerimin çok ötesindeydi
Müziğe nasıl başladınız anlatır mısınız?
Müziğe 7 yaşında başladım. Kuzenime alınan piyanoyu çalmaya başlayınca ailem benim müziğe olan ilgimi fark etti. Piyanoyu hiçbir zaman bırakmadım. Lise çağlarında arkadaş grubuyla çalışmalarımız oldu. Belli dönem içinde Allah'ın lütfettiği bir takım duygular söze ve müziğe dönüştü. Zaman içinde yaptığım bestelerimi bir yerlere kaydettim. Şenol Filiz, bunları albüm haline getirmemi önerdi. Albüm benim hayalimin çok ötesinde bir yerlere taşındı. Belli noktaya geldiğinde bunu nasıl sunalım dediğimizde Özlem Süer bize yardımcı oldu. Caz tarzında bir albüm olması hiç kimseyi rahatsız etmeyecek. Solistlerimiz Osman Ziyagil, Atakan Aktaş, Can Barbur, Merve Utandı ile eserlerim can buldu.
Müzikle iş hayatı arasında kaldınız mı?
Müzik hep hayatımdaydı ama profesyonel olarak hiç yapmadım. Ben tekstilciyim ve iktisatçıyım; baba mesleği olan tekstile yöneldim. Hayatım boyunca ne yapmalıyım diye düşünmedim çünkü 'Tekstilci olacağım' diyordum. Tekstilin içindeki sanat dalında hep kendimi gördüm. Bu sektörde kendimi bu kadar rahat hissetmemin ana sebeplerinden biri; tekstili sanat ve moda ile bağlamamdan kaynaklanıyor. Sanatçı duygularımı işimde yaşama imkanı buldum.
ŞENOL FİLİZ
Ortak bir ruhta buluştuk
Bu buluşma hakkında siz neler söyleyeceksiniz...
Ben, iki yaratıcı arasında koordinasyonu sağladım; görevim bundan ibaret.
Sizce Serdar Bey'in müzik tarzı nedir?
Caz-pop denilebilir. Ancak kendi tarzı demek en doğrusu. Belli noktadan sonra müziği katagorize etmek zordur. Serdar Saydam'ın albüm düzenlemelerini çok önemli müzik adamı olan Cem Tuncer yaptı.
Albümde başka kimlerle çalışıldı?
Cem Tuncer dışında kontrbasta Volkan Hürsever, piyanoda Ercüment Orkut, davulda Ediz Hafızoğlu, klarnette Göksun Çavdar ve saksafonda Engin Recepoğulları var. Ben ise ney üfledim. Bence güzel bir albüm oldu. Bu saydığım isimler, ortak ruhta bir müzik oluşmasına neden oldu.
ÖZLEM SÜER
Eserlere göre bir koleksiyon hazırladık
Serdar Saydam ile buluşmanız nasıl oldu?
Serdar Bey'in müziğiyle daha önce tanıştım. Bursa'ya kumaşları görmeye gittiğimde müziğini dinleyip çok etkilenmiştim. Eserlerini piyono eşliğinde bana dinletmişti. Serdar Bey, bu karşılaşmadan kısa bir süre önce 'Gökkubbe' adlı bir eser bestelemişti. Bir defilemde, Serdar Bey'le ilk gösterimizi gerçekleştirmiştik. Yıllar sonra Serdar Bey'in çalışması hazırlanınca onun müziğiyle benim kreasyonumu buluşturmaya karar verdik.
12 KASIM'DA TANITIYORUZ
Yani siz albüme özel kreasyonlar hazırladınız?
Albümde olduğu gibi kreasyonun da ana teması sonsuz aşk. Gösteri sırasında modeller, albümdeki eserleri kostümlerle sahne performansına dönüştürecek.
Albüm ve kreasyon ne zaman görücüye çıkacak?
12 Kasım'da Pera Palas'ta gecemiz gerçekleşecek. Bir aydır tüm atölye bu koleksiyon için çalışıyoruz. 14 modelle 30 parçalık bir koleksiyonumuz olacak.