Geçtiğimiz hafta vizyona giren 'Olur Olur' filminin başrol oyuncuları Alper Kul ile eşi Aylin Kontente, yine izleyiciyi bol bol güldürüyor. Hem evliliklerinde, hem de iş hayatlarında istikrarlı çizgileriyle dikkat çeken ikili, birbirlerinden çok farklı karakterlere sahip olduklarını söylüyor. Kul ve Kontente ile hem yeni filmlerini, hem de evliliklerini konuştuk...
Film geçen hafta izleyiciyle buluştu. Şu an ne hissediyorsunuz?
ALPER KUL: Eli yüzü düzgün bir film yapmanın rahatlığını yaşıyoruz. İyi eleştiriler aldık. Normalde benim vücudum aşırı reaksiyon gösterir ve ameliyatlık olurum. Daha önce yedi ayrı proje öncesinde, beni hastaneye yatırdılar. Stres, mideme ve bağırsaklarıma vuruyor. O bölgeden yedi ameliyatım var. Stresi iyi yönetemiyorum ama evlendikten sonra Aylin bana bu konuda yardımcı oldu.
ALPER ÇOK KONTROLCÜ
Aylin Hanım, siz daha rahatsınız o zaman...
AYLİN KONTENTE.: Evet... Alper, çok mükemmeliyetçi, her şeyi kontrol etmeyi ve her şeyin tam olmasını istiyor. Ben bir şey yaptıktan sonra, akışına bırakıyorum. Yapı meselesi.
Alper K.: İzmirli de ondan rahat.
Aylin K.: Ben İzmirli'yim, o Trabzonlu. İnsan aile kurduktan sonra belli kaygıları yok oluyor. Bende de oldu bu.
Alper K.: Ben uyuyamadığım zaman, geliyor, saçlarımı okşuyor diyeceğim saç yok, kaşlarımı ovuyor. (Gülüyor) Sağolsun, stres yönetiminde yardımcı oluyor.
Evlilik, işinize nasıl yansıyor?
Aylin K.: Daha kendinden emin bir şekilde hareket ediyor insan. Bekarken maddi-manevi tek başınıza savaşıyorsunuz; o zaman kaygı artıyor. Ama şimdi bugün ben evimin hanımı olsam, kocam çalışır, bakar bana. (Gülüyor)
Alper K.: Bende evliliğin işe yansıması çok kârlı oldu. Çünkü Aylin, çok beğendiğim iyi bir oyuncu. Eş kontenjanından, onu filmde oynamaya ikna ettim. Hayatta oynamayacağı bir rolü oynadı, bana destek verdi.
KADIN DİYALOĞU YAZAMIYORUM
Neden bu filmde eşinize daha çok rol yazmadınız peki?
Alper K.: Ben kadın diyalogları yazamıyorum; çok kötüyüm o konuda. Aylin, uğur olsun diye oynadı filmde. Genelde kadın diyalogları yazmakta kadınlar ve gay'ler daha başarılı. Dramatik iki sahne yazmam gerekiyordu. Aylin şahit, sabaha kadar ağlayarak yazdığım sahneyi, mutlulukla dramaturg'a yolladım. Kahkahalarla beni arayıp "Nereden buluyorsunuz böyle komik şeyleri? Ciddi bir şeyler yazın" dedi.
Aylin K.: Ama o sahne dramatik olmuştu gerçekten...
Alper K.: Sağol canım. (Öpüyor) Evliliğin böyle güzel yanları var.
Çocuk sahibi olunca nasıl şekillendi hayatınız?
Aylin K.: Bambaşka bir dünyanın kapıları açıldı. Annelik, bir kadın için dönüm noktası. Keşke daha erken aile kursaymışız. 32 yaşındayım ve oğlumuz 1 yaşına girdi. Ben bir çocuk daha isterim ama daha vakit var.
Filmde 'Aşk yüzsüzlüktür' deniliyor. Sizce aşk nedir?
Aylin K.: Bence sevgi ve paylaşmak çok önemli. Evlendikten sonra aşk öyle bir şeye dönüşüyor ki; o beni bu halimle seviyor, ben onu o haliyle seviyorum. Zaman zaman tahammülsüzlükler oluyor ama aşk tam orada başlıyor.
Alper K.: Herkesin aşkı farklı... Yazarak daha iyi ifade ediyorum.
Senaryoyu yazmanız ne kadar sürdü peki?
Alper K: Bir yılı geçti. Bu bir gişe filmi. İnsanların kafa dağıtıp eğlenmeleri için üretilmiş bir film.
Gişesi için tahmininiz var mı?
Alper K.: Hiç yok, kısmet... Çok izlenmesi değil, yıllar sonra da hatırlanması, beğenilmesi önemli.
Filmin atmosferi bana 'Neredesin Firuze' filmini hatırlattı. Ona bir öykünme söz konusu mu?
Alper K.: 'Neredesin Firuze', 30 kere izlediğim bir film. Aynı matematiğe sahip çok film var. Öykünme söz konusu değil.
Filmde oynadığınız 'Ali', çekingen ve ezik bir adam. Size benzeyen yönleri var mı?
Tam bir 'loser' hikayesi bu. Ben de liseye kadar öyleydim. Kısa boyluydum, çirkindim, spora kabiliyetim yoktu. Çok eziktim! Üniversiteye kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Çok vahimdi benim durumum.
GALAYA BEKLERKEN ÖLÜM HABERİ GELDİ
Alper Kul: "Filmde Ali Ağaoğlu, Ciguli, Keremcem gibi birçok ünlü isim konuk oyuncu olarak yer aldı. Arkadaşlarım oldukları için onlara nazım geçiyor. Tek üzüldüğümüz şey; Ciguli'nin hayatını kaybetmesiydi. Galaya beklerken, ölüm haberi geldi. Filmdeki sahnesi için Bulgaristan'dan geldi. Vefat haberini alınca, hüzne boğulduk."
DOĞUM GÜNÜMDE BANA ŞARKI YAPTI
Evlilik size yaramış galiba...
Aylin K.: Evlilik bana iyi geldi. Alper olmasa benim daha evleneceğim yoktu, evde kalmıştım ben!
İki ay gibi kısa bir sürede evlenme kararı aldığınıza göre, ilk görüşte aşkmış sizinkisi...
Alper K.: Evet öyle oldu; ilk defa birine evlenme teklif ettim, ilk defa birine bu duyguları açtım.
Aylin K.: Benimkisi birden değil de yavaş yavaş artarak oldu. Tanıdıkça sevdim; "Böyle de bir adam varmış vay be!" deyip etkilendim. Aşkın önceki anlamı başkaydı bende. Beni o doygunluğa ulaştıran duygu Alper'le beraber geldi.
Nasıl evlenme teklif ettiniz?
Alper K.: Tanıştıktan iki gün sonra "Biz seninle evleneceğiz. Tatilde şuralara gideceğiz, şöyle bir hayatımız olacak" şeklinde duygusal olmayan, net bir ifadeyle niyetimi söyledim. İki ay sonra evlenme kararı aldık.
Aylin K.: Benimle dalga geçtiğini düşündüm. "Özgüvene bak, deli bu herhalde" dedim. Bir süre sonra ben de etkilenmeye başladım. Alper, çok da duygusuz değildir aslında. Doğum günümde bana şarkı yaptı. 'Seni Sana Sen' şarkısını filmde de kullandı.
