Yamaç Telli, ATV'de yayınlanan 'Diğer Yarım' dizisinde canlandırdığı 'Tarık' karakteri ile dikkat çekiyor. 2001'de Kişinev'de yapılan Uluslararası Gençlik Festivali'nde piyano dalında ikincilik kazanan ve bir müzik grubu kuran oyuncu, bir albüm çıkarmayı planlıyor. Yamaç Telli, hakkında merak edilenleri anlattı...
Müzikle iç içesiniz, albüm yapmayı düşünüyor musunuz?
Müziğin hayatımdaki yeri çok önemli. Albüm yapmayı düşünüyorum. Hatta şu anda hazırda bekleyen üç parçalık bir EP var. Amatör ruhu kaybetmeden, istediğim müziği en güzel şekilde sunabilmek istiyorum.
ŞANSLI BİRİYİM
Sizi oyunculuğa iten ne oldu?
Oyunculuk üzerine hep düşünürdüm. Ancak oyuncu olmayı değil; oyunculuğun, karakter yaratmanın, farklı hayatlar yaşamanın ve yaşatmanın ne kadar muhteşem bir şey olduğunu... Ayrıca oyunculuğun nasıl yapıldığı, neler hissedildiği, iyi bir oyuncunun nasıl olması gerektiği üzerine hep kafa yordum. Ama bu sevgi, saygı ve hayranlığıma rağmen uzun yıllar oyuncu olmayı hiç düşünmedim.
İlk işlerinizde iyi projelerde yer aldınız. Şanslı biri misiniz?
Evet, çok şanslıyım. Ancak şans, insana güzel seçenekler sunuyor; bunların arasında doğru tercihleri yapıp çok çalışmak insana kalıyor. Ben hep elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
İŞE BAŞLARKEN TAHMİN YÜRÜTMEM
'Diğer Yarım'da canlandırdığınız 'Tarık' karakteri ön plana çıktı. Siz bu diziyle dikkat çekeceğinizi tahmin etmiş miydiniz?
Bir işe başlarken bu konuda pek tahmin yürütmüyorum. Sadece sorumluluklarımı en iyi şekilde yerine getirip güzel bir iş çıkartmaya çalışıyorum.
'Diğer Yarım'ın başarısını neye bağlıyorsunuz?
'Diğer Yarım', bir aile dramını komediyle birleştiriyor. Farklılıkları barındıran aşk hikayeleri her zaman dizilere, filmlere konu olmuştur. Biz de kültür farklılığını ele alıyoruz. Ülkemiz için oldukça hassas bir konuyu objektif bir açıdan ele almaya çalışıyoruz. Bu konuda anlatılacak aslında daha çok şey var. Ama bunların hepsini anlatabilmek için ülkemiz maalesef biraz fazla hassas.
Dizideki gibi başörtülü bir kızla evlenmeyi düşünür müsünüz?
Bir kadını tanımlamak için sadece başörtülü olduğunu belirtmenin yeterli olmadığını düşünüyorum. Hele ki evlilik için, iki insanın birbirinde bulması gereken çok şey var; yaşam koşulları, meslekler... Kısacası pek çok değişken var.