17 Aralık sürecini konu alan 'Kod Adı K.O.Z.' filminin iki başrol oyuncusu Cem Kurtoğlu ile Hakan Ural, ilk kez medyanın karşısına çıktı. Filmde, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı canlandıran Cem Kurtoğlu ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı oynayan Hakan Ural, soruları yanıtladı...
Şimdiden çok ses getiren bir projede yer alıyorsunuz. Nasıl bir duygu bu?
CEM KURTOĞLU: Ülkemizin sorunlarına değinen çok ciddi bir projede yer aldığım için çok mutlu ve memnunum. Gişe rekoru kıracağına inanıyoruz. Başka bir memnuniyet duyduğum konu ise, bir Başbakan'ı ve günümüzün Cumhurbaşkanı'nı canlandırmak. Bu onura ve gurura eriştim. Tabii bu çok ağır bir sorumluluk; ağır bir çalışma isteyen bir rol. En ufak bir hataya yer vermemeye çalışıyorum.
HAKAN URAL: 'Kod Adı K.O.Z.', sinemada son yıllarda pek rastlamadığım bir iş. Özellikle yapımcısı açısından da ciddi cesaret isteyen bir film. Oynadığımız karakterlerin ciddi sorumlulukları var. Kamuoyu tarafından fikir sahibi olunmayan bir karakteri canlandırmak çok önemli. Sinemada 30 yıllık tecrübem var; bu film gişe rekoru kıracakmış gibi geliyor bana.
KARAKTERİM TAM KAPALI KUTU
Rolünüze nasıl hazırlandınız?
H.U.: Cem Abi'ye göre daha şanslıyım ben. O; kamuoyu tarafından bilinen, her jest ve mimiği tanınan bir karakteri oynuyor. Bu, daha zor. Benimkisi; tamamıyla kapalı kutu. Tabii onun da heyecanı var. Bir oyuncu olarak MİT Müsteşarı'nı oynamak büyük bir şans. Bu film 10 yıl sonra da Türkiye'de konuşulacak. Beğenen de, beğenmeyen de olacak. Ama ben bunu her türlü hayırlı bir iş olarak görüyorum. Oyuncu olarak aldığımız keyif hayalidir. Dizi çekiyoruz bir sene sonra yok ama sinema filmi yaptığınız zaman yıllar sonra da sürekli bir nostaljin oluyor, anıların canlanıyor...
C.K.: Yaşayan insanları canlandırmak gerçekten çok zor. Hemen yapıştırırlar 'Bu olmamış, niye olmamış?' Şu anki Sayın Cumhurbaşkanı'mızı canlandırıyorum. Bu açıdan şanslıyım çünkü yıllardır ister istemez onun davranışları, yürüyüşü, tavrı, konuşması beyinlere kazınmış. Karakteri canlandırırken, rol kişiliğini onun özellikleriyle harmanlayıp, kendi oyuncu düşüncelerimi de birbirine geçirip yepyeni bir karakter çıkarmaya çalıştım. Tabii bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı'mızın halini, haraketlerini, konuşma tarzını uzun uzun defalarca izledim.
ÖMRÜM BOYUNCA ELE ŞTİRİLDİM
Eleştirilere hazırlıklı mısınız peki?
H.U.: 'Pembe Panter' de çeksen eleştiri geliyor zaten. Öyle eleştirel bir ruh halimiz var. Ama bu, yapımcı açısından ciddi bir meşakkat. Biz oyuncuyuz sonuçta; ben ömrüm boyunca her anlamda eleştirildim ve hep gülüp geçiyorum. Bu, yapımcı açısından hakikaten çok cesur bir iş.
C.K.: Devletimize, milletimize, kişiliğimize, ailemize zarar getirmeyecek her türlü rolü oynarız, bu bizim görevimiz. Böyle bir rolü oynamaktan da gurur ve şeref duyuyorum. Ufak tefek eleştiriler tabii ki geldi dostlarımızdan, arkadaşlarımızdan. Ama atasözlerini her zaman çok severim. 'Demirden korksaydık trene binmezdik'. O zaman işimizi layıkıyla yapmaya çalışmalıyız.
Cem Bey, göz renginiz de değişmiş...
C.K.: Gözümde kahverengi lens var. Benim gözüm biraz değişik bir mavi olduğu için, hiçbir lens direkt kahverengiye çevirmiyor. Direkt siyah taksanız da olmuyor. Ancak bu kadar olabildi.
