Üç ayrı programla ATV ekranlarında izleyiciyle buluşan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, atv.com.tr'den Bozkurt Işıklar'a konuştu. Hatipoğlu, özel hayatından programının perde arkasına merak edilen her şeyi anlattı...
Programlara hazırlık süreciniz nasıl oluyor? Program öncesi çalışıyor musunuz yoksa her şey kamera önünde spontane mi gerçekleşiyor?
Hemen hemen her şey spontane oluyor. Ama ekibimizle bir hafta öncesinde "Şu konuları konuşalım mı?" diye istişare ediyoruz. Fakat ciddi bir hazırlık yapmıyoruz. Ben zaten Arap ve İslam âleminde yapılan yeni çalışmaları kontrol ediyorum. Programların sunuluşu, anlatışı çoğunlukla spontane gerçekleşiyor.
İŞTE NİHAT HATİPOĞLU'NUN CUMA DUASI - TIKLAYIN
HİÇ SIKILMAM, CEVAPLARIM
'Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu Sorularınızı Yanıtlıyor' isimli programınızda size 'Televizyonda gördüğüm birine ilgi duymam günah mı?' gibi ilginç sorular da geliyor. 'Bu ne şimdi?' diyerek sinirlendiğiniz bir soru oldu mu hiç?
Yani elbette oluyor ama biz, bunu hissettirmiyoruz. Benim mesleğim ve eğitimim ilahiyat üzerine ama sevdiğim alan da ilahiyat. Yani sadece mesleğim olduğu için ilahiyatla uğraşmıyorum, seviyorum. Bu yüzden her türlü soruya hazırım. Hiçbir soruyu küçümsemem. Çünkü soru, ihtiyaç varsa sorulur. Demek ki vatandaşımızın kafasını o soru o kadar kurcalıyor ki, soruyor. Günde 100 defa dövme sorusu sorulsa, 100 defa da cevaplandırırım. 'Bu ne biçim soru canım!' demek, bizim karakterimize ve ahlakımıza uymaz. Biz Hz. Peygamber ile özdeş hale gelmeye, olaylara onun baktığı gibi bakmaya çalışıyoruz.
HATİPOĞLU'NDAN ATHENA'YA DESTEK - TIKLAYIN
Peki sizi hüzünlendiren soru ve yorumlar oluyor mu?
Olmaz mı! Mesela; Ramazan'da annesi ölmüş, babası onu terk etmiş, ninesi ve dedesinin yanında kalan genç bir delikanlı "Dedem olmasaydı ben bugün ne olurdum?" dediğinde herkesin gözleri nemlendi.
NİHAT HATİPOĞLU'NA SORULAN EFSANE SORULAR - TIKLAYIN
EŞİMİN ÖNSEZİLERİ ÖNEMLİ
Her ne kadar bir reji ekibiniz olsa da eşiniz de fikir veriyor mu?
Eşim benim en önemli danışmanım. Programa çıktığımda bizim hanım mutlaka 'Çok iyi oldu' veya 'Burası niye böyle?' diye mesaj gönderir. Problemli bir konuyu konuşmadan önce "Hanım bu konuyu konuşsam, ne dersin? Bir vatandaş olarak, tepkin ne olur?" diye sorarım. Hayattayken anneme de danışırdım ama eşim, bu tip konularda ilk danıştığım kişidir.
Peki eşiniz 'Bugün bu kravatı tak' der mi?
Tabii, özellikle ben Ankara'dayken "Bu kravatı tak" veya "Şu takıma, şu gömleği giy" derdi. Genellikle hanımların önsezilerine inanıyorum. Eşim yıllarca çilemizi çekti. Bana günde yüzlerce telefon, evimize de yüzlerce insan geliyor. Sıradan bir ev değil bizim evimiz. Hanım da bütün bunları kaldırıyor sağ olsun. Zaten yabancım değil, teyzem kızı. Netice itibariyle aileden. Bizde istişare sünnettir. Küçük çocuğa bile yeri gelir fikir danışırız.
KENDİ İMKANLARIMIZLA ERKEKLER İÇİN KÜLLİYE YAPTIRDIK
Gündelik hayatınız televizyon programları dışında nasıl geçiyor?
Ben Diyarbakır'da üniversitede ilahiyat dersi veriyorum. Hafta sonlarını yurt dışı konferanslarına ayırıyorum. Perşembe ve cuma günleri İstanbul'dayım. Kısacası eve bir gün gidiyor ve sadece çarşamba günleri evde kalıyorum. Onun dışında televizyon programlarıdır, konferanslardır; sosyal faaliyetlerimiz var. Şimdi 200 erkek öğrencili, beş katlı bir külliye yaptık. Öğrenciler orada herhangi bir ücret ödemeden okuyacaklar. Bunu kendi imkanlarımızla yaptık.
İzleyici olsanız, siz Nihat Hatipoğlu'na hangi soruyu sorarsınız?
Şu soruları sorardım: 'Allah'ı özlemek nedir?', 'Dünya Müslümanlar'ına nasıl bir metot çizelim, nasıl bir yol gösterelim?', 'Peygamber'i neden özlüyoruz?'