'Fatih'in Fedaisi: Kara Murat' filminde 'Kara Murat'ı oynayan Fatih Usta, aslında bir dövüş sanatları uzmanı. Filmde onun azılı düşmanı 'Talus'u oynayan Bahadır Sarı ise Çeçenistan adına dövüşen profesyonel bir kick-boks'çu. İlk kez bu film için kamera karşısına geçen ikili ile oyunculuk deneyimlerini ve filmi konuştuk. Cüneyt Arkın'ın varisi olarak kabul edilen ve filmin senaryosunu da yazan Fatih Usta, filmin sosyal medyada aldığı eleştirilere de yanıt verdi...
İlk filminizde büyük bir prodüksiyona kalkıştınız. Bu, riskli değil mi?
Bu tarzda epik bir yapım yoktu. 40 yıldır böyle bir film yapılmamıştı; bu boşluğu doldurma amacıyla 2009'da çıktık yola. Projeyi 2011'de hayata geçirecektik ama yaşadığımız finans sorunları sebebiyle film dört yıla yayıldı. O sırada vizyona giren 'Fetih 1453', bu işin bütün meyvelerini topladı. O dönemde biz çıkmış olsaydık, aynı başarıyı yakalayabilirdik.
'Fetih 1453'e ve diğer 'Kara Murat' filmlerine benzer bir yanı var mı filminizin?
Hayır, bizim filmimiz 'Kara Murat'ın Fatih Sultan Mehmet'in fedaisi olma sürecini anlatıyor. Filmde, Fatih'in ikinci kez tahta çıkışını anlatıyoruz. Fatih Sultan Mehmet, ilahilerle, Kuran'la, sünnetle tahta geçiyor. Kitaplarda ne yazıldıysa, biz o şekilde çektik bu sahneyi. Peygamberimizin, İstanbul'u fethedecek komutana atfen söylediği şiirle bitiyor filmimiz. Biz bilinçli olarak muhafazakar bir film yapmaya çalıştık. Bu yüzden de bize karşı acımasız bir karalama kampanyası yürütülüyor.
KARA PROPAGANDA YAPILIYOR
Bu kanıya nasıl vardınız?
Çok ciddi derecede mağduriyet yaşıyoruz. Filmimizi ilk hafta sonunda yaklaşık 60 bin kişi izlemiş. Bu, bizim öngördüğümüzün çok altında. Bunun sebebi de bu karalama kampanyaları. Bazı yazarların, 'Bu filme gitmeyin, çok kötü' demesi, bilinçli bir kara propagandanın ürünü.
Dini bir film yaptığınız için mi karalandığınızı düşünüyorsunuz?
Kesinlikle... Birisi, "Yeni 'Kara Murat' filmi, İslamcı sinema çerçevesinde bir yapım olmuş" diye yazmış. Bu propaganda büyütüldü. Özellikle Gezi tayfası çok saldırdı bize; filmin yapımcısı olan abime küfür ettiler. Abim de onlara yanıt verince, film daha gösterime girmeden olumsuz bir hava yaratıldı. Bize çok büyük tuzak kurdular. Olumsuz spekülasyonlar filme zarar veriyor.
'KARA MURAT', AİLE BABASIYDI
Bu tür spekülasyonlar olmasaydı, film daha mı çok izlenirdi yani?
Kesinlikle... 300-400 bin izleyiciyle açılış yapacak kapasitede bir filmdi. Bunu engellediler. Biz tarihte olanı, olması gerektiği gibi yansıttık. Bu filmde; 'Kara Murat' öpüşmüyor, sevişmiyor, Bizans Kralı'nın kızına asılmıyor. Fatih'in fedaisi olmuş, aile babası birini ve onun aile değerlerini ayaklar altına alacak bir film yapamazdım.
Filmi izleyenlerden nasıl yorumlar geliyor peki?
Oyunculuk anlamında hiç olumsuz bir şey duymadık; performansımızdan herkes memnun. Biz eleştiriye açığız ama bilinçli şekilde yapılan propagandaya karşıyız. 'Filmin şurası iyi ama burası olmamış, keşke şöyle yapsaydınız' şeklindeki iyi niyetli eleştirilere bir şey dediğimiz yok. Sonuçta bu bizim ilk filmimiz ve elbette yanlışlarımız olabilir. Dünyanın en güzel filmini yaptık diye iddia etmiyoruz ki.
Gala için hazırlanan Osmanlıca davetiye de çok konuşuldu. Nasıl çıktı bu fikir?
Halamın oğlu, tarih danışmanı. Onun yaptığı bazı araştırmaları okurken bu fikir aklıma geldi. O dönemde geçen bir film yaptığımız için, bu şekilde bir farklılık yapmak istedik.
AKSİYON AKTÖRÜ YOK!
İlk sinema deneyiminizde, kendinizi perdede görünce neler hissettiniz?
Bu film, oyunculuk anlamında ilk deneyimim ama aslında benim sinema kariyerim dövüş kareografileriyle başladı. 10 yaşından beri sporcuyum. Avrupa'da birçok önemli filmde Cyril Rafielli ve Scott Adkins gibi isimlerle çalıştım. Onlardan dövüş sahnelerinin temelini öğrendim.
İlk filminizde başrol oynamak sizi zorladı mı?
Başrol için ilk önce kendimi düşünmüyordum. Filmin dövüş kareografı ve aksiyon direktörü olarak, bu sahneleri bir aktöre oynatabilir miyim diye çok düşündüm. Maalesef Türkiye'de aksiyon oyunculuğu gelişmemiş bir alan. Çok iyi yumruk atabilecek, dövüş sanatlarına hakim, çok iyi kılıç kullanabilecek kaslı bir aktör gösterebilir misin bana? Öyle birini bulamadığımız için rolü kendim oynadım.
O aksiyon boşluğunu doldurabileceğinizi düşünüyor musunuz?
O boşluğu fazlasıyla doldurabileceğimi düşünüyorum. Rolümle alakalı hiç bu kadar iyi tepkiler alacağımı düşünmüyordum. Daha şimdiden beni Cüneyt Arkın'ın varisi olarak gösteriyorlar. Çok gurur verici bir şey bu. Cüneyt Arkın galada, "Bu, yeni 'Kara Murat', ben de ak saçlı Murat. Ona el verdim" dedi. Benim için büyük bir onur.
FATİH ABİ'Yİ BEŞ KEZ BAYILTTIM!
Bahadır Bey, siz bu filme nasıl dahil oldunuz?
Profesyonel kick-boksçuyum. Spor kariyerim halen devam ediyor. Aslen Çeçen'im ama Çeçenistan Rusya'ya bağlı olduğu için uluslararası turnuvalarda Rusya'yı temsil ediyorum. Çeçenistan'da savaşlar olunca, çocukken ailemle Trabzon'a geldik. Fatih Abi'yle küçüklüğümden beri tanışıyoruz. İlk hocam odur. Böyle bir film çekeceğini biliyordum, ikna etti beni.
Nasıl bir deneyim oldu sizin için?
Çok zordu... Filmde 'Kara Murat'ın azılı düşmanı 'Talus'u canlandırıyorum. Oyuncu koçlarıyla çalıştık; zor bir süreçti benim için. Çok korkuyordum; oyunculuk yapacağıma, tek kolumu bağlayıp beş kişiyle dövüşmeye hazırdım. İlk başta çok zor geldi ama şu an hep iyi dönüşler alıyoruz.
Sokaklarda, caddelerde afişlerinizi görünce ne hissediyorsunuz?
'Nereden nereye...' diyorum. Afişleri gördüğümde yer altında yaptığım antrenmanlar aklıma geliyor. Bu sporla uğraşan herkes, birincilik kürsüsüne çıkıp alkışlanmak ister. Bu filmle o duyguyu hissettim.
Dövüş sahnelerinde herhangi bir tehlike atlattınız mı?
Filmde birbirimize gerçekten vuruyorduk. Bazen ölçüsü kaçabiliyordu. Fatih Abi'yi beş defa bayılttım. Benim de ayak baş parmağım kopuyordu.
Oyunculuk devam edecek mi?
Bu film, spor kariyerim açısından da çok önemli. Uğraştığım sporla alakalı bir filmde oynamayı çok isterim.