Yazıldığı günden bu yana binlerce kez sahnelenen, Pyotr İlyiç Çaykovski'nin ölümsüz eseri 'Kuğu Gölü'; Rus Ulusal Dansçısı Andrey Petrov'un sanat direktörlüğünü ve koreograflığını üstlendiği Kremlin Balesi'nin performansıyla tam kadro ilk kez Türkiye sahnelerine konuk olacak. Dünyada milyonlarca kişiyi büyüleyen Kremlin Balesi ile 'Kuğu Gölü', IEG Live ve Sa Organizasyon iş birliğiyle İstanbullular'a büyülü bir keyif yaşatacak. 'Kuğu Gölü', 130 yılı aşkın süredir tüm dünyadaki en büyük bale topluluklarının önde gelen tercihleri arasında yer alıyor. Şeytani bir büyücünün lanetiyle kuğuya dönüştürülen 'Prenses Odette'in hikayesini anlatan eser, gerçek aşkın büyü ile gelen lanetin üstesinden gelişini müzik ve dansın muhteşem birlikteliği ile sahneye taşıyor. Kremlin Balesi'nin 'Gerçek aşk büyüyü bozar' sloganıyla yorumladığı 'Kuğu Gölü', bugüne kadar sahneye taşınmış uyarlamalarından bambaşka bir seyir deneyimi sunuyor. Topluluğun repertuvarında; 'Fındıkkıran', 'Don Kişot', 'Romeo ve Juliet', 'Tom Sawyer' ve 'Korkunç Ivan' gibi eserler yer alıyor. Kremlin Balesi ile 'Kuğu Gölü', 23 Mayıs 2015 Cumartesi günü İstanbul Zorlu PSM'de, 25 Mayıs'ta ise Ankara Congresium'da bale severlerle buluşacak.
'HÜRREM SULTAN BALESİ YAZABİLİRİM'
Kuğu Balesi'ni Rusya'da izledim. Gösteri öncesi kuliste buluştuğumuz Kremlin Balesi'nin kurucusu Andrey Petrov, Ruslar'ın bale aşkını şöyle anlatıyor: "Baleyi Ruslar keşfetmedi. Balenin doğum yeri Fransa. Bir tohum gibi düşünün. 16'ncı yüzyılda Fransız ve İtalyan sanatçıların Rusya'da ektiği tohumlar yetişti. Biz de bunu dünyaya yaydık. Bugün dünyada söz sahibiyiz." Petrov, Türk balesini de takdir ediyor. Rusya'da reyting rekorları kıran 'Muhteşem Yüzyıl' dizisini izlemiş. Hayali ise Türkiye'den dünyaya yayılacak bir Hürrem Sultan balesi yazmak. Ünlü koreograf şöyle konuşuyor: "Türk balesi çok hoşuma gitti. İnsanlara öğretmek gerekiyor. Bale bir kültür meselesi. Bale okullarını devletin desteklemesi gerekiyor. Davet etsinler gelirim, Türkler için elimden geleni yaparım. Mesela Hürrem Sultan balesi yazabilirim. Çok isterim."
HASTALIKTA SAĞLIKTA HER GÜN PROVA
'Kuğu Gölü'nün ana karakteri 'Prenses Odette'i oynayan Alexandra Timofeeva, dünyanın sayılı bale gruplarının başrollerini oynatmak için yıllar önceden sıraya girdiği bir yıldız. Görkemli kulisinde tüm mütevazılığıyla karşılıyor bizi. Timofeeva, "Bale bir meslek değil de yaşam biçimi mi?" sorusunu "Hayır, benim için yaşam biçimi değil, bir meslek. Ama disiplin ve sabır isteyen bir meslek. Gösteri sonrası baleyi unutuyorum, ayrı bir yaşamım var" diye yanıtlıyor. "Peki ya prova?" deyince ise şu yanıtı veriyor: "Tabii ki prova yapıyoruz, bizim asıl mesleğimiz o. Her gün sabah 11'de geliyorum. En az altı saat çalışıyorum. Hava durumu ne olursa olsun, hasta da olsam yine geliyor provamı yapıyorum. 16 yaşından beri Kremlin Balesi'nde çalışıyorum."
BİR AKŞAMÜSTÜ ETKİNLİĞİ OLARAK BALE
Bizde
babalar oğullarının elinden tutup maça götürür. Moskova'da anneler ise kızlarını baleye götürüyor. Hafta içi olmasına rağmen 5 bin 600 kişilik salon tamamen dolu. Dışarıdan Anıtkabir, içeriden Atatürk Kültür Merkezi'ni andıran 1961 yapımı Kremlin Tiyatrosu'nda her gün ayrı bir sanat etkinliği var. Gösteri başlamadan çok önce salon doluyor ve çocuklar sahnenin önüne dizilip orkestra boşluğundaki akort yapan müzisyenleri izliyorlar. Hatta bunun için sahne önüne boydan boya bir yükselti yapılmış.