Hindistan; mistik havası, inanışları ve doğal güzellikleriyle gezginlerin ilgi odağı. Cosmopolitan dergisi, Hindistan ile ilgili merak edilenleri sayfalarına taşıdı:
Delhi, Agra ve Jaipur... Bu şehirler haritada bir üçgen şeklinde dizildikleri için bölgeye Altın Üçgen deniliyor. Genelde tur şirketlerinin içerisinde bu üç şehir yer alıyor. Altın Üçgen; Hindistan kültüründen ziyade bir metropol kültürü yaşamak için doğru bir tercih. Bu üç şehirle ilgili aklınızda en çok kalacak şeylerden biri ise trafik.
Altın Üçgen'de en kolay seyahat aracı tren. Ancak klimalı ve first class olanları tercih etmelisiniz. Sabah ilk trene bileti alın. Tüm şehirler arasında yolculuk başına dört saatte rahatça seyahat edebilirsiniz. Eğer zamanınız kısıtlıysa, Agra'da kalmanıza gerek yok. Sabah erkenden varıp Tac Mahal'de hızlı bir yolculukla akşam trenine binip Jaipur'a geçebilirsiniz.
KRALLAR ŞEHRİ
Jaipur; büyük ve gezilecek yeri bol bir şehir. Buraya Krallar Şehri adı veriliyor. Sarayı ve sanatı bol bir bölge... Hatta burada biraz paraya kıyıp heritage denen otellerden birinde kalırsanız krallığın son dönemlerinin ihtişamını yaşayabilirsiniz. Burada da sarayların, müzelerin, astroloji merkezlerinin tadına varıp artık üçgeni tamamlayabilirsiniz.
Eğer Hindistan mitolojisi ve Hinduizm'e meraklıysanız, Varanasi'ye uğrayın. Varanasi; daracık sokaklarında yüzlerce tapınağı ve kutsal Ganj nehriyle tam bir mistik kent. Her gün doğumu ve gün batımıyla nehir kenarındaki ghat denilen bölgelerde yapılan ayinler, içinden geçebileceğiniz ölü yakma törenleri ve neredeyse her köşesinde rastlayabileceğiniz meditasyon ve veda merkezleri; oldukça etkileyici.
Sikh mezhebinin hac yeri olan Amritsar, görenlere 'Hindistan nasıl bu kadar temiz olabilir?' dedirtiyor. Çünkü Sikh mezhebinin ibadet biçimi temizlik. Sigara içmek günah. Buradaki hac merkezinin ismi Golden Temple, yani Altın Tapınak. Gün boyu kalabalık ve sabaha kadar açık. Gece saatlerinde giderseniz ayinlere katılabilirsiniz. Sizi turistsiniz diye yargılamıyorlar, aksine sanki bir ünlüymüşsünüz gibi sizinle fotoğraf çektiriyorlar. Eğer 22.00 ayinine katılırsanız, tüm tapınağı baştan ayağa temizlediklerini, tapınağın içerisindeki ana bölgeyi de, trabzanlarının köşelerine kadar sildiklerini ve ayinin yapıldığı tüm örtü ve eşyaları da yenilediklerini görebilirsiniz. Üstelik bunu bir ayin şeklinde, ilahilerle yapıyorlar.
Amritsar, Haridwar ve Dharamsala da Kuzey Batı'nın altın üçgeni. Ancak bu şehirler arasındaki trenler o kadar aktif çalışmıyor. İsterseniz araç kiralayıp gidebilirsiniz.
DALAILAMA'YI ZİYARET EDİN
Dharamsala; Dalai Lama'nın şehri, Budizmin huzurlu köşesi olan şirin bir dağ şehri. Burada Hinduizm'in aksine kaos yerine dinginlik ve sakinlik hakim. Sokaklarda göreceğiniz sarı kıyafetli ve ellerinde tespih olan insanlar tapınağın öğrencileri. Zaten bir tek tapınak var o da Dalai Lama'nın ikamet ettiği evin karşısındaki... Şehir oldukça yüksekten ve dağ yamaçlarına dağılmış şekilde. Yamaçlardan içeriye giren bulutlar bir anda şehri sarıp göz gözü görmez hale getiriyor. Burada Dalai Lama'yı ziyaret edebilir, Himalaya tepelerine tırmanabilir, hatta şehrin üst kısmında bulunan şelaleye giderseniz orada Ganj Nehri'nin başladığı yere girebilirsiniz.
Eskiden hippilerin mesken tuttuğu Goa için en doğru zaman Kasım-Mart arası. Bu zamanlarda okyanusa rahatça girebilir, kilometrelerce uzayan kum sahillerinden yararlanabilirsiniz. Aksi takdirde kırmızı bayraklar ve dev dalgalardan dolayı okyanusa girme imkanınız yok.
'Yaz aylarında ben Hindistan'ın güneyini gezmek istiyorum' diyorsanız, sizin için doğru adres Kerala. Yani Hindistan'ın en altı Hint Okyanusu ve Arap Denizi'nin birleştiği burun... Buraya indiğinizde ilk defa doğanın şehirleşmeye üstün geldiğini göreceksiniz. Her yerde palmiye ağaçları, o doğanın içerisinde tek tük yapılmış evler bulunuyor.
YEME -İÇME
Hint mutfağının dilini öğrenmek için test etmenize gerek yok. İşte Hindistan yemek rehberi:
Baharat Yolu, buradan geçtiği için Hindistan'da yemekler baharatlı değildir. Baharatlar yemeklidir unutmayın! 'Az baharat' demeniz hiçbir şeyi değiştirmez. 'Hiç baharat istemiyorum' derseniz az baharatlı bir yemek yersiniz.
Masala Tea; baharat karışımlı, sütle içilen bir çaydır. Mutlaka deneyin. Hazma ve mideye iyi gelir.
Bazı bölge, özel gün ve dönemlerde et ve alkol bulamazsınız. Önceden araştırma yapın.
Paneer: Yerel peynir.
Lassi: Süt.
Tikka: Baharatlı bir sos karışımı (etlere uygulanır)
Masala: Yağlı bir sostur. Eğer yemeğin isminde masala varsa bol soslu, çorba gibi gelecektir.
Pan: Çiğnenen, yaprak içinde bir tütün çeşidi.
YEREL KIYAFETLER GİYİN
AŞI :
Hindistan için zorunlu aşı bulunuyor. Ancak Hepatit aşılarını yaptırmanız iyi olacaktır. Hepatit aşılarına en az altı ay önceden başlamanız gerekiyor. Ayrıca midenizin bozulmaması adına eczaneden prebiyotik alabilirsiniz. Böylece midenizi önceden bakterilere hazırlamış olursunuz.
ÇANTANIZDA BULUNSUN:
Mide ilacı, yara bandı, kapkaç olasılığına karşı gizlenebilen bir bel çantası. Bir de turist imajınızı hemen üzerinizden atmanız için indiğiniz anda alacağınız şalvar, etek benzeri yerel kıyafetler. Ne kadar az turist gibi görünürseniz o kadar az pazarlık edersiniz
.
YAPMAYIN :
Açık su içmeyin. Güvenmediğiniz yerde et yemeyin. Özellikle de etler aşırı baharatlıysa yanaşmayın. Çünkü bozuk olup olmadığını anlayamazsınız. Gece şehirlerin çok derin sokaklarına dalıp kaybolmayın. Işıklı yerler her zaman daha güvenlidir. Tapınaklardaki temsili tanrılara ve özellikle de Budha heykellerine arkanızı dönüp selfie'ler çekmeyin. Sıcaktan çok bunalsanız bile klimanın önünde uzun uzun kalmayın. Tapınak önünde satılan çiçekleri koklamayın; bereketinin kaçtığına inanıyorlar. Özenip Ganj nehrine dalmayın
.
MUTLAKA YAPIN :
Uykunuzu iyi alın. Hindistan'da gördüğünüz meditasyonlara katılın. Güneşle birlikte güne başlayın. Akşam saatlerine kalırsanız tüm ülke kepenklerini kapatıyor, unutmayın. Yerel yemeklerden mutlaka tadın.