'ÖZCAN'I VE ALİŞAN'I KISKANDI'
O dönem Prestij Müzik'te çalışıyordum. Mahsun Kırmızıgül şirkette durmamı istemezdi. Çocuklarının Hilmi Topaloğlu'nun yanında olmasını ve bizi görmeyi kesinlikle istemiyordu. Amcam Mustafa Topaloğlu'nun da şirkete gelmesini istemezdi. Zaten amcama verdiği sözü de tutmadı. Amcam, 'Yıkılmadım Ayaktayım' şarkısını yaptığında, Mahsun şarkıyı alabilmek için amcama ev ve araba sözü verdi. Sonra şarkı patladı ama amcama ne ev, ne de araba aldı.
Prestij Müzik'te kendisinin dışında kimsenin parlamasını istemezdi. Özcan Deniz askerden döndükten sonra, içindeki kıskançlık duygusuyla onun albüm yapmasına engel olmaya çalıştı. 'Prestij Müzik'in ağası da, kralı da ben olayım' diye düşünüyordu. "Özcan'ın askerden önceki albümünden zarar ettik, başka albüm yapmayalım" dedi. Halbuki zarar edilen bir albüm değildi. Rahmetli babam, "Ben bu albümü yapacağım. Zarar ederse, benim haneme yazarız" dedi. Sonra 'Yalan mı?' albümü yapıldı ve müthiş patladı! "Zararı bana yazın" diyen babam, sonra o albümün karını ortaklarıyla paylaştı.
Kırmızıgül, Alişan'ı hiç çekemezdi; albümünün yapılmasını istemiyordu. Babam hep derdi, "Mahsun, Alişan'ı kendisine rakip görüyor" diye. Sonra Mahsun, Prestij Müzik'e popçuları ve kendi tarzı dışındaki sanatçıları toplamaya başladı. Kendi branşında tek olmak istiyordu.
Babam onu evladı olarak görüyordu. Fakat Mahsun; babama, meşhur olmadan önce 'Hilmi Baba', meşhur olunca 'Hilmi Abi', sonra da 'Hilmi' diye hitap etti. O yaştaki insana saygısızca 'Hilmi' diyordu.
Prestij Müzik'e Diyarbakır'dan hemşehrileri geliyordu. Yol parası veya başka bir şey istediklerinde "Benim burada olmadığımı söyleyin, 'Yokmuş' deyin, kovun gitsin" diyerek onları gönderiyordu.