Sabah Gazetesi'nin bu haftaki Kültür Sanat Buluşmaları'nın konuğu, Beyaz Müzayede Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Karadeniz oldu. Karadeniz; Zarakol İletişim Ajans Başkanı Necla Zarakol ve Zarakol İletişim Medya Direktörü Özlem Bulut ile birlikte, Turkuvaz Medya Kurumsal İletişim Grup Müdürü Fecir Alptekin, Günaydın yazarı Bülent Cankurt ve Günaydın Yayın Koordinatörü Sinan Özedincik'i Raffles Hotel'deki Arola Restaurant'da ağırladı. Yarın 35'incisini gerçekleştirecekleri müzayede ile ilgili bilgiler veren Aziz Karadeniz; müzayedeciliğe nasıl başladığını ve çağdaş sanat dünyasını nasıl gördüğünü anlattı. Amerika'da NASA tarafından verilen bursla mühendislik eğitimi alan Karadeniz, sanata da Amerika'da gittiği sanat galerileri sayesinde merak saldığını söyledi. "Başlangıçta böyle bir düşüncem yoktu, bu işe girmem tamamen tesadüf" diyen Karadeniz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çağdaş sanata olan merakım, hatırı sayılır bir koleksiyoner olmam ve 1994 yılından beri yurt dışı çağdaş sanat fuarlarını gezmem dışında;sanat alanında akademik bir eğitim almadım." Yurda döndükten sonra Türkiye'nin önde gelen iki bankasında 14 yıl genel müdür yardımcılığını yapan Aziz Karadeniz, kendisini aynı zamanda finansçı olarak tanımlıyor. Karadeniz, Beyaz Müzayede'yi aile iştiraki olarak 2006 yılında kurduklarını söyledi: "1990'lı yıllarda Türkiye'de çağdaş sanat bedavaydı. Eserlerin en pahalısı 5 ila 10 bin dolar arasında değişiyordu. Gelirimi bu işe yatırmak için resimler aldım. Çağdaş resim almak isteyenler için müzayede düzenlemek diye yola çıktım. Beyaz Müzayede'yi ilk kurduğumda, yılda bir müzayede yapmayı planlamıştım. O dönemde 'Kaç eserle müzayede yapabileceksin,Türkiye'de çağdaş sanat müzayedesi yapacak kadar çağdaş sanatçı yok' diye biraz alaycı, biraz da kuşkulu yaklaşanlar oldu. Ancak bilhassa galerilerin stoklarında senelerce atıl duran eserler ve birkaç tanıdığım koleksiyoner sayesinde Kasım 2006'da ilk müzayedemizi yaptık ve çok talep gördük."
RESİM ALMAK İÇİN UYGUN ZAMAN
"Kendi koleksiyon tutkumla müzayedeciliği ayrı tutmam lazım. Yoksa bu işi yapamam" diyen Karadeniz, Türkiye'deki çağdaş sanatın gelişimiyle ilgili şöyle konuştu: "Türkiye, 90'lı yıllara kadar çağdaş sanata kapalı kalmış. Sanatçılar dünyada neler olup bittiğiyle pek ilgilenmemiş. Galeriler çok aktif değildi. İyi ressamlarımız da iyi temsil edilmemişti. Maalesef Türk klasik sanatının Türkiye dışında hiçbir değeri yok." "Galeriler için yaşayan sanatçılar daha değerli. Çünkü eserlerin devamının geleceği biliniyor. Bir sanatçıya kariyerini kazandıran yer galeridir, müzayedeler değildir. Ancak eserler en çok müzayedeler sayesinde el değiştirir" diyerek müzayedelerin öneminden bahseden Karadeniz, eserlerin neye göre fiyatlandırıldığı konusuna da açıklık getirdi; "İyi galerilerle çalışan ve ikinci piyasası oturmuş sanatçılar çok satar. Eserin galeri fiyatıyla, müzayede fiyatının arasında fark olması normaldir. Fiyatları biz kafamıza göre belirlemiyoruz. Fiyatları piyasa belirler." Sanatın yatırım olarak algılanmasını tasvip etmediğini söyleyen Karadeniz, "Bir eserin 'İleride fiyatı artacak' diye pazarlanmasına karşıyım. Sanat sonuç olmalı, amaç değil. İleride değerlenir diye eser aldığınız zaman yanılabilirsiniz ama tutkuyla aldığınız zaman yanılsanız da üzülmüyorsunuz. Ölü yatırım olmuyor o şekilde" dedi. Aziz Karadeniz; ülkemizde şu sıralar sağlıklı bir sanat piyasası oluştuğunu ve resim almak için uygun zamanın olduğunu da söyledi. Müzayedelerde bugüne kadar yaklaşık 9 bine yakın eser satışa çıktı ve bunların yaklaşık 7 bini satıldı.
MÜZAYEDEDE HANGİ ESERLER VAR?
Yarın saat 14.00'te The St. Regis Hotel'de gerçekleşecek 35. Beyaz Müzayede de Fahrelnissa Zeid, Nejad Melih Devrim, Mübin Orhon, Selim Turan, Hakkı Anlı, Abidin Dino, Erol Akyavaş ve Burhan Doğançay gibi birbirinden değerli 124 sanatçının 260 adet eseri satışa sunulacak. Müzayedede Mübin Orhon'un 'AbstraitRouge'ı (300.000- 450.000 TL), Fahrelnissa Zeid'in 'Byzantine Sun III'ü (250,000-400,000 TL), 1986 tarihli Erol Akyavaş'ın 'Ferman'ı (400,000-600,000 TL) ve Burhan Doğançay'ın 1976 tarihli Kurdele Serisi'nden 153x153 cm ebadındaki (Downhill'i (400,000-600,000 TL) gibi seçkin yapıtlar öne çıkıyor.