"Hayat arkadaşıma kocaman bir aşkla bağlanalı sekiz sene oldu. O zamanlar en büyük hayalimiz evlenip, her saniyemizi beraber geçirebilmekti. Bu hayalimize kavuşabildiğimiz için her soluk alışımızda şükrettik Allah'a. Günün birinde birbirine kenetlenen yüreklerimizin, başka bir aşka yer açacağını düşlerdik. O aşkla üç ay önce tanıştık. Evet söylüyorum; bizim bir bebeğimiz olacak..." Buse Terim, sosyal medyada paylaştığı bu duygu yüklü mesajla bebeği olacağını haber vermişti. Kariyer düşkünü, kocası Volkan Bahçekapılı'ya inanılmaz aşık olan bu anne adayıyla buluştuk. Mutluluğunun verdiği enerjisiyle etrafa ışık saçan Terim ile annelik heyecanını ve kariyerini konuştuk.
Bebek planı yapmış mıydınız? Şu an neler hissediyorsunuz?
Gebeliğimin ilk evresindeyim ve bununla ilgili söyleyeceğim en önemli şey; bu bebeği çok istediğimiz. Hiç 'Bir kızım ya da oğlum olsun' demedim ama eşimle birlikte bir bebeğimizin olmasını çok istedik. Geleceğe dair çok fazla konuşamıyorum; bunun için çok erken. Henüz cinsiyeti bile belli değil. Ama tüm aile, bebeğimizi heyecanla bekliyor. İnşallah sağlıklı, sıhhatli olur.
CANIM ERİK ÇEKTİ
Dedesi Fatih Terim neler hissediyor?
Dedesi, anneannesi, babası ve diğer tüm ailedekiler bebek haberini duyduklarında büyük sevinç yaşadı. Herkes çok heyecanlı ve mutlu... Aileye ikinci torun gelecek Allah'ın izniyle.
Aşeriyor musunuz?
Şimdilik hiç aşermedim. Aslında aşermeyle alakası var mı bilmiyorum ama geçtiğimiz gün canım erik çekti ve bayağı yedim. Yemekle ilgili kendimi kısıtlamıyorum. Tabii ki beslenmeme dikkat ediyorum ama kontrollü bir şekilde canım ne isterse de yiyorum. Havalar güzelleşti, sabah yürüyüşleri de yapıyorum.
Hamilelik süresince çalışmaya devam mı?
Bir aksilik olmadığı sürece tabii ki devam edeceğim. Çalışabildiğim yere kadar çalışacağım. Bebeğim olduktan sonra da kariyerim bitmeyecek. İşimi çok seviyorum ve bağlıyım. Hem annelik, hem kariyer birlikte yürütebileceğim bir şey. O yüzden işle ilgili aksi bir şey düşünmüyorum.
RİSK ALMAYI SEVİYORUM
Bildiğim kadarıyla birkaç iş birden yürütüyorsunuz...
Evet. Yeniliklere açık ve girişimci bir
ruha sahibim. İşimle ilgili yeni adımlar
atmayı çok seviyorum. Risk almayı seviyorum.
Hep yeninin peşindeyim. Ve
evet, bu aralar dijital dünyanın modaya
yansımasından yola çıktığım yepyeni bir
projenin hazırlığındayım. Eğitimini aldığım
moda pazarlama ve satın alma uzmanlığını
dijital dünya ile birleştirdiğim
bir iş modeline sahibim. Bu çerçevede
farklı projeleri değerlendirmeye, işim
gereği dijital dünyada çıkan yenilikleri
yakından takip edip kullanmaya çalışıyorum.
Yeni araçları, moda dünyasına
nasıl entegre edebileceğimi araştırıyorum.
Markalar için sıra dışı projeler
üretmek işimin en zevkli yanı. Öte
yandan bir zamanlar tek başıma başladığım
blog'um bugün, başka yazarların
ve editörlerin de katılımıyla, bir kadının
yaşamına değen her alandan söz eden
bir portala dönüştü.
İKİ SEZONDUR KENDİMİ AŞTIM
Kapsül koleksiyonlar da hazırlıyorsunuz, öyle değil mi?
Evet. DeFacto benden kapsül bir koleksiyon hazırlamamı istediğinde çok heyecanlandım ve hemen kabul ettim. İki sezondur bu marka için koleksiyon hazırlıyorum. Sonbahar/kış koleksiyonu, günlük hayatta tercih edilebilecek parçaların ağırlıkta olduğu bir koleksiyondu. Şimdi ise; yaz güneşinin ışıltısını yansıtan ve günlük stili geceye de taşıyabileceğiniz şık bir koleksiyon hazırladık. Buse Terim for DeFacto güzel tepkiler alıyor. Daha önce de bu tip iş birlikleri yapmıştım ancak burada markaya katkımın somut verileriyle karşılaştım. Defacto ile kendimi aştığımı söyleyebilirim. Mağazalara girdiği gibi tükenen ürünler de oldu. Mesela reklam filminde son sahnede giydiğim mavi kaban, daha ilk hafta sonu tükenmişti. Kahverengi güderi pardösü de yok satmıştı. Markanın e-ticaret sitesinde de pek çok ürün kısa sürede tükendi. Bir de takipçilerimden aldığım geri dönüşler var ki, hepsi ayrı ayrı benim için çok değerli.