Bu mektubu yazmadan önce çok düşündüm. Arkadaşlar da dediler, başın yanar bulaşma, kötüyle kötü olma diye. Ama kusura bakmayacaksın, ben öyle sessiz kalamıyorum zalime ve zulme karşı. Sana iki çift sözüm var beyim.
Öncelikle, orta dünyadaki barış ve huzur ortamını bozduğun için beni hayal kırıklığına uğrattığını bilmeni isterim. Başta ne de güzeldi her şey. İnsanlara, cücelere, elflere hediye yüzükler göndermiş, onları sevindirmiştin. Her yüzüğün ayrı bir gücü vardı falan. Ama sonra nefsine hakim olamayıp hepsine birden hakim olmaya çalıştın. Direnenlere karşı geldin. Orta dünyada barış ve huzur içinde yaşamak isteyen masum insanlara zulmü tattırdın.
Ama şu konuda içim rahat ki, o son büyük savaşta Isildur ile karşı karşıya geldiğiniz anda kendi tuzağına düşmüştün. Tam artık "Savaşı kazandık, şu insan kralının oğlunu da öldüreyim, bizim iş tamam" diyordun ki, Sultan-ı İklim-i Mordor Isildur Han karşına dikildi ve uğursuz yüzüğü parmağından kesip aldı. İşte bu zafer sana bir ders olmalıydı.
Peki sen ne yaptın? Hayalet gibi ortalıkta dolaşıp masum goblinlerin, mağara trollerinin ve ulu bilge Saruman'ın aklını zehirledin. Binlerce yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşayan ırkları birbirine düşürdün. Yine ordular toplayıp herkesi öldürmek istiyormuşsun. Evet zalim rüzgarlar estiriyorsun. Evet, korkutucu ve daha güçlü gözükebilirsin. Ama şunu unutma yüzüğünü kaybetmiş iblis, bir gün yine bir yiğit karşına çıkacak ve senin sonunu getirecek.
Yani sözün özü o ki, önemli olan boyu değil;)