Özlem Kaymaz, güzellik yarışmalarının büyük öneme sahip olduğu dönemlerden biri olan 1992 yılında güzellik tacını takmıştı. Kaymaz ardından evlenip Hollanda'ya yerleşmişti. Üç çocuk annesi Kaymaz, çocukluk aşkı spordan hiç kopmadı. Yüzücülük yaptığı dönemde Balkan üçüncüsü oldu, dünya sörf şampiyonasına katıldı. Son olarak Vodafone Famous Cup'ta yelken yarışlarına katılan Kaymaz ile bir araya geldik. Eski Türkiye güzeli ile spor tutkusunu, mankenlik yıllarını ve çocuklarıyla iletişimini konuştuk...
Türkiye güzeli seçildikten sonra en dikkat çektiğiniz dönemde bir anda hayatınızı değiştirip yurt dışına gittiniz. Popülerliği kaybetme korkusu yaşamadınız mı?
Ben bu endişeyi hiç yaşamadım. Bence güzel kadın her yerde ilgi görür. Bazı yerlerde, kim olduğun bilinerek dikkat çekiyorsun. Bazı yerlerde de tanınmadan ilgi görüyorsun. Bence bu yaşadığım, kişisel gelişim adına çok güzel bir şey. Sadece ben olduğum için ilgi görmek de çok güzel bir duygu.
ŞAMPİYONADAKİ İLKTİM
Sizin döneminizin güzellik kraliçeleri unutulmuyor. Sizce bunun nedeni nedir?
Ben ve Arzum (Onan) bunun en güzel örnekleriyiz. Biz ilk markayız. Türkiye güzeli olduğumuz için insanların aklına gelen ilk bizleriz. Tacı hakkıyla taşıdık. Gece kulüplerinde sarhoş görüntülenirseniz, skandal aşklarla gündeme gelirseniz insanların aklında kalanlar da hoş olmaz. Biz çizgimizi hiçbir zaman bozmadık.
Evlenip yurt dışına yerleştikten sonra spordan koptunuz mu?
Türkiye güzelli seçildikten sonra üç-dört yıl profesyonel olarak spor yapıp ardından evlenip yurt dışına gittim. Dünya şampiyonasına giden ilk sörfçü kadındım. Yurt dışında da su sporlarına devam ettim. Su, benim hayatımda hep var. Türkiye'ye dönünce de ünlü kontenjanından Vodafone Famous Cup'a katıldım.
YELKENE YÖNELDİM
Artık yelken sporu yapıyorsunuz, değil mi?
18, 4 ve 7 yaşlarında üç çocuğum var. Artık benim için daha rahat olacağını düşündüğüm yelken sporuna döndüm. Çünkü yüzme kadar ağır değil.
18 yaşındaki kızınızla anne-kız değil de sanki ablakardeş gibisiniz...
Kesinlikle kardeş gibiyiz. Çok iyi bir iletişimimiz de var.
Üç çocuk annesisiniz ama yıllar önceki fiziğinizi koruyorsunuz. Bu durum genetik mi, yoksa sürekli spor yapmanızın faydası oldu mu? Biraz genetik, biraz da küçük yaşta yaptığım sporun bana katkısı. O yaşta edindiğim kas yapısı şimdi birkaç hareketle yeniden hafızayı canlandırıyor. Üç doğum yaptım. Makarna, pasta, börekle yaşamıyorum ama salatayla yaşayan biri de değilim. Sürekli diyet yapanlardan olmadım.
Çağla Kubat, bir röportajında sizi rol model olarak gördüğünden bahsetmişti. Siz bu konuda ne diyeceksiniz?
Çağla Kubat ile hiç bir araya gelme fırsatımız olmadı. O da İtalyan Lisesi mezunu, ben de. O, benden altı-yedi yaş küçük. "Rol modelim Özlem'di" demesi beni çok mutlu etti. Bir kişinin hayatını bu şekilde yönlendirmiş olmak çok güzel. Onun açıklamalarını okuyunca çok duygulandım.
Birçok eski manken özel defilelerde podyuma çıkıyor. Peki sizi neden podyumlarda göremiyoruz?
Sanırım insanlara öyle bir sinyal vermiyorum. Ben bir şey söylemeyince insanlar yapmam diye düşünüyorlar. Bence bizlere, kabul etmeyiz diye teklif bile etmiyorlar. Herhalde buzlar kraliçesi gibi görünüyorum diyorum. (Gülüyor) Podyuma çıkacağım zaman kendimi tamamen ona odaklamam lazım. Sporcu olduğum için o disiplinden geliyorum. Altı ay önceden bana söylemeleri lazım. Gel bir yürü gibi değil. Biz eskinin 40'ı gibi değiliz, hâlâ genciz. Kızımla birlikte yürüyeceğimiz bir proje olursa çok hoş olur.
18 YAŞINDAKİ KIZIMLA BİRLİKTE PODYUMA ÇIKMAK İSTERİM
Şimdi mankenlik mesleği nasıl sizce?
Meslek olarak bunu yapacak
insanlar bence yok. Burada
mankenlik mesleği çok layığını
bulmuyor. Benim kızım 18 yaşında,
bu mesleği yapabilir ama ben
yaptırmadım. Çünkü Türkiye'de bu
mesleği icra edecek bir platform
kalmadı.
Kızınız, annesinin yolunda ilerlemek istiyor mu?
İlgisi var, zaten olmasa da
sağdan soldan bu işi yapması için
çekiştiriyorlar. (Gülüyor) Şimdi
eğitim için Hollanda'ya taşındı. Altı
yıl kadar orada yaşayacak. Ama
işkadını olmaya daha çok eğilimi
var. Belki teklif gelirse birkaç kez
podyuma çıkar. Bunlar, insana güzel
anılar bırakıyor.
Sizi anne-kız podyumda görür müyüz?
Tabii ki, bizim için güzel bir anı
olur. Bizim arkadaş çevremizde
de böyle şeyler var. Cindy Crawford'ın
kızı büyüdü. Kızlar
büyüyüp anneye benzeyince
tablo çok güzel oluyor. Annenin
yolundan yürümek istemek de kızlar
için çok güzel. Bunu kızınızla
paylaşabilmek çok hoş bir duygu.
O yollardan yürüyüp sonrasında
dönüp kızınızla o anları paylaşıyorsunuz.
Kızımı yelkene de başlattım.
Nager sendromlu oğlunuz Daniel'in doğumundan bugüne dek çok büyük bir savaş verdiniz...
Mucize çocuklardan birinin
annesiyim. Oğlum bir yıl yoğun bakımda
kaldı ve 40 ameliyat geçirdi.
Çok ciddi şeyler yaşadık. Gezmemek,
bir yerlere katılmamak biraz
uzak kalmak, tenezzül etmemek
gibi bir durum değil. Yurt dışında
kalmamın arkasında çok ciddi bir
hikaye yatıyor.