Geçtiğimiz yılın en çok konuşulan filmlerinden biri olan 'Dağ 2'de rol alan Çağlar Ertuğrul, bu cuma vizyona girecek olan 'Biz Size Döneriz'le yeniden beyazperdede. Ertuğrul'la; hem filmi, hem kariyerini konuştuk....
Film tekliflerini değerlendirirken seçici misiniz?
Kesinlikle. 'Biz Size Döneriz' projesi bana teklif edildiğinde "Bu işin içinde olmalıyım" dedim. Hemen görüştük ama darbe girişimi oldu. Normalde çekimlere 16 Temmuz'da başlayacaktık. Yaşananlar hepimizi çok üzdü. Eğlenceli bir film olması gerekiyordu, olaylardan dolayı motive olmakta çok zorlandık. Film, herkese ilaç gibi gelebilir.
İYİ Kİ MÜHENDİSLİK OKUDUM
Nasıl birini canlandırıyorsunuz?
Canlandırdığım 'Akın'; üniversitenin sinema-televizyon bölümünden mezun olmuş. Çektiği kısa filmle ödül almayı hayal eden, kendisini ispatlama çabası içinde olan biri. Her yeni mezun gibi hak ettiği değeri görmediğine inanıyor.
Siz Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunsunuz. Ama mezun olduğunuz işi yapmıyorsunuz...
Evet, ben o alanı çok zorlamadım bile. İki yaz zorunlu stajlarımız vardı. O staj döneminde bu işin ne kadar zor olduğunu gördüm. Okurken keyif aldım ama mezun olduktan sonra o işi yapamayacağıma karar verdim. Filmlerden ilham alan, sinema aşığı biri olarak oyuncu olmak istedim. İşe tiyatroyla başladım.
Pişman mısınız peki?
Hayır, değilim. Mühendislik bana farklı bakış açıları kazandırdı. Mesela her işe başlamadan önce bir risk denetimi yapıyorsunuz. Bu sanatta da var.
Oyuncu olmayı istediğinizde ailenizin tepkisi ne oldu?
Garip tepkiler verdiler, hâlâ da veriyorlar. Annem hâlâ "Makine mühendisliği mi yapsaydın acaba?" diyor. Sonuçta her anne-baba gibi 09.00-18.00 arası çalışacağım sigortalı bir işimin, düzenli bir hayatımın olmasını istiyorlar. O anlamda oyunculuk hakikaten zor. Fakat sonradan alıştılar.
DİZİ SÜRELERİ KISALMALI
Kariyerinizin kırılma noktası ne?
Mezun olduktan sonra hemen diziye, filme girmedim tabii ki. Çok fazla seçmelere katıldım. O dönem tiyatro yapıyordum, canla başla gidiyordum, sahneye aşıktım ama para kazanmıyordum. 'Bana bir şey kazandırmayacak, başka bir şey mi yapsam?' diye düşünürken 'Dağ' filminden teklif geldi. O filmde oynadıktan sonra dizi sektörüne merhaba demiş oldum maalesef.
Neden maalesef?
Bu sektöre dizilerde oynamayı hedefleyerek girmedim. Yapımcılar da farkında; dizi sektörü Türk sinema sektörünün gelişmesine engel. İyi oyuncuların dizi yaptıkları süre boyunca, iyi bir filmi teklifi geldiğinde programlarının çakışması söz konusu oluyor.
Sürelerle ilgili bir isyan değil mi?
Evet, sürelerin kısalması lazım ki oyuncular sinema ve tiyatro yapma imkanı bulsun. 'La La Land' filmini ağzımız açık izliyoruz; Ryan Gosling filmde piyano çalıyor, dans ediyor, şarkı söylüyor. Sanırsın ki çocukluğundan beri bunları yapıyor. Halbuki üç ay piyano eğitimi almış. Türkiye'de öyle bir lüks yok.
Yönetmen olma hayaliniz var mı?
Evet, var. Asıl sanatı yönetmenler yapıyor sinemada. Yönetmen veya yapımcı olarak yaşlanmak istiyorum. Oyuncu olarak yaşlanmak istemiyorum. Yazdığım birkaç bir şey var. Hatta Kıvanç Tatlıtuğ için bir şey yazdım.
HOLLYWOOD HAYAL DEĞİL
Los Angeles'ta dört ay konservatuvar seviyesinde bir eğitim aldım. Orada kalite üzerinden, burada ünlü olmak üzerinden bir rekabet var. Orada 'Kim daha iyi oynayacak, kim daha çok ödül kazanacak?' yarışı var.
Bir Türk oyuncu için Hollywood'da başarılı olmak hayal değil. Dünyanın her yerinden oyuncu, yönetmen alan bir sektör. Niye artık Türk olmasın? Benim de hedefim orası.
Hiçbir zaman şan-şöhret peşinde olmadım. Hedefim, hep yaptığım işin daha iyisini yapmak oldu.
