A Haber'e RTÜK'ten ceza üzerine ceza geliyor. Son 24 yayın durdurma cezası ile beraber kanala seçim döneminde gelen ceza sayısı 40'ı buldu. Sanırım RTÜK'ün niyeti, 'Bir kanala en fazla ceza veren denetleyici kuruluş' olarak Rekorlar Kitabı'nın utanç sayfasına girmek...
Peki a Haber'in suçu ne? Cumhurbaşkanı ya da Başbakan ile yapılan özel röportajları, diğerlerinden daha uzun süre vermek, tekrar etmek... Yahu hepimiz bu iki insanın ağzının içine bakmıyor muyuz?
Türkiye'de siyasetin en önemli iki mertebesi haber ya da röportaj konusu olmayacak da ne olacak? Diğer partilerin liderleri her konuşmalarında ezberlerindeki aynı cümleleri tekrar edip dururken, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın her kelimesi olay olmuyor mu? Habercilik, haber olanı ekrana, manşete taşımak demek değil midir?
O zaman en fazla Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın haberi yapılıyor diye spor bültenlerine ve futbol yorum programlarına da ceza verin. Olur mu böyle saçmalık?
Ayrıca, her kanal ya da gazetenin siyasi eğilimi ile bütünleşen bir yayın politikası olmasından daha doğal ne olabilir ki!
Tüm dünyada olduğu gibi; kimi iktidarı destekleyecek, kimi muhalefeti, kimi de tam ortada durmaya çalışacak. RTÜK, tek kanallı TRT döneminden kalan çağdışı kuralları, günümüzün sonsuz yayın mecraları okyanusuna uygulamaya kalkınca, ortaya böyle antidemokratik yaptırımlar çıkması doğal tabii ki...
Oysa, tercih ve takdir, halkın kumandasının ucunda olmalı. Seyirci eğer bir yayını taraflı buluyorsa, tercihini diğerinden yana kullanmalı. a Haber yıllardır haberin zirvesinde yer alan bir kanal olduğuna göre, halkın bu konuda bir şikayeti ve sıkıntısı yok demektir.
Bu arada 'Türkiye'de gazetecilere baskı ve sansür uygulanıyor' diye Avrupa'da çalmadık kapı bırakmayan sözde demokrasi havarileri, a Haber'e yapılan zulüm konusunda neden dut yemiş bülbül gibi?
