Okurumuz Taner Öztürk'ten son derece esprili ama bir o kadar da düşündürücü bir Adını Feriha Koydum eleştirisi geldi: "Aşağıda bahsettiğim olaylar bire bir senaryodan alınmıştır: İstanbul'un zengin bir semtinde kapıcı dairesinde yaşayan, gururlu ama annesi, babası ve sevgilisi dahil herkese yalan söylemekten çekinmeyen bir kızımız vardır. Kızımız o kadar önemlidir ki; sırf o kazandı diye İstanbul'da Eğitim Bilimleri Fakültesi açılmıştır. Annesi temizliğe gittiği her evden (son bölümde gördüğümüz kadarı ile) yaklaşık 200 TL aldığı, babası yaklaşık 20 zengin dairesinden kapıcı parası aldığı, ağabeyi çocukluğundan beri tamirhanede çalıştığı ve kira, elektrik, su parası ödemedikleri halde ailemizin babasına ayakkabı alacak kadar parası bile yoktur. Babası o kadar otoriterdir ki; sırf kızı partiye katılabilsin diye, hiç gereği yokken oğlunu da yanına alıp iki kadını evde yalnız başlarına bırakıp memlekete tarla satmaya gitmiştir. Babası o kadar sinirlidir ki; dört bölümdür sanki insan öldürmüş gibi davrandığı oğlunu, uyurken sevmektedir. Oğlumuz o kadar saftır ki; kendi sebep olduğu olay yüzünden, babası geceleri taksi şoförlüğü yaparken, o, gündüz babasının yaptığı işi yapmak yerine, ajitasyonu artırmak için amele pazarında iş beklemektedir. Küçük kardeşimiz o kadar ürkektir ki; sırf Küçük Osman'ın başarısı ve reytingi yüzünden senaryoya ilave edildiğini alenen belli etmektedir. Kasko şirketi o kadar acımasızdır ki; sırf ailemizin durumu iyice kötüye gitsin de, babamız taksicilik yapıp bıçaklansın diye, oğlumuz alkollü olmadığı halde arabanın masrafını ödememiştir. Arkadaş grubumuz o kadar mazoşisttir ki; hiç durmadan birbirlerini iğneledikleri halde, hâlâ beraber takılmaya devam etmektedir. Koray kardeşimiz o kadar saftır ki; kasete çektiği görüntüleri CD'ye aktaracak kadar profesyonel iken, çalınan CD'deki esas görüntülerin hâlâ elindeki kasette olduğunu bilmemektedir. Ailemizi bu sefilliğe iten arabanın tamircisi o kadar iyidir ki; ailemizi rahatsız etmeden paranın toplanmasını beklemektedir. Ben de o kadar safımdır ki; sırf oyunculuklarını beğendiğim Vahide Gördüm ve Metin Çekmez yüzünden bu senaryoya yedi haftadır katlanmışımdır. Bu da demektir ki artık lahana turşusu yeme zamanım gelmiştir..." 
