Oyuncu Kerem Kupacı inat etti, illa ki eski sevgilisi Selen Seyven'e harcadığı paraları kuruşu kuruşuna geri alacak!
Bir dava daha açmış çünkü...
Daha önce de yazmıştım ben bunu hiç 'şık' bulmuyorum diye.
Bir ilişkiden çıkınca "Sana harcadıklarımı geri ver!" demek ayıbın ötesi gibi geliyor bana. İşler ters gidince durumu ticari ilişkiye çevirmek, en başta aşka hakaret. İki kişi birbirini sevmiş, beraber olmaya karar vermiş, hele de aynı evin içine girmişlerse artık 'senin benim' mi kalır?
ERKEĞE YAKIŞMIYOR!
Haberi ilk duyduğumda ve Kupacı'yı eleştiren o yazıyı yazınca, yakın bir kız arkadaşı beni aradı.
Bana, "Durum bildiğin gibi değil! Kerem, gönlü de eli de bol biridir ama o işin altında başka şeyler var. Kerem onun için harcadığı paraları son kuruşuna kadar geri almaya inat etti ve inan bana çok da haklı" demişti. "Aaa n'olmuş, n'olmuş? Kız ne yapmış? Adamı dolandırmış mı?
Kandırmış mı?
Anlatsana..." demediğim için işin aslı nedir bilmiyorum.
Beni ilgilendirmez, çok özel durumlar bunlar.
Ama en azından şunu anladık ki iş sadece 'Ver paracıklarımı geri' meselesi değilmiş.
Artık bazı şeyler kanına mı dokundu, gururu mu kırıldı ne olduysa, Kupacı intikamını bu alacak davalarını açarak alıyor.
Karşı taraf çok kötü niyetli de olsa, canını da yaksa, bildiğin dolandırıcı da çıksa, yine de ben bu durumu bir erkeğe hiç yakıştırmıyorum.
Bazı şeylerin davası olmuyor.
İçinden 'haram zıkkım olsun' de, yürü git.
Eğer gerçekten işin içinde bir kötü niyet varsa o kişiyi kendi şeytanıyla başbaşa bırakmak en hayırlısı.
Sizden uzak, cehenneme direk olsun.