Cannes Film Festivali resmi sponsoru Chopard'ın katkılarıyla tasarlanan 'Altın Palmiye Efsanesi' isimli belgesel, Türkiye'de ilk defa Soho House'da gösterildi. Yönetmen Alexis Veler ile beraber izlediğimiz belgesel son derece sürükleyici; festivalle ve Altın Palmiye ile ilgili bilinmeyen birçok gerçeği öğrenmemizi sağladı.
JANE CAMPION'A FEDA OLSUN
Belgeselde en duygulandığım anlardan biri, 1993 yılında 'Piyano' filmiyle Altın Palmiye alan Yeni Zellandalı yönetmen Jane Campion'un ödülünün sevincini yaşayamaması oldu. Festivalde ödül alan ilk kadın yönetmen olan Campion, ödülü aldıktan sonra çocuğunu düşürüyor ve bu acıyla ödülün sevincini yaşayamıyor. Belgeselde "Hayatımın en büyük başarısını acıyla yaşadım ama sinemaya olan aşkım yaşamama yardım etti" diyor. Ödül aldığı film hakkında da şöyle konuşuyor: "Piyano', benim bebeğimdi ama benim bebeğim daha önemliydi." Şimdi Jane Campıon'a bütün ödüller feda olmasın mı?
'GİDERİM' DEYİNCE ÖDÜLÜ AÇIKLANDI
Hayranı olduğum yönetmenlerden Quentin Tarantino belgeselde son derece cool anlatımıyla görünüyor. 1994 yılında 'Ucuz Roman' filmiyle Altın Palmiye alan Tarantino, festivalde ödül almayı hiç beklemiyormuş, hatta ödül gecesinden birkaç gün önce Cannes'dan ayrılacağını festival ekibine söyleyince "Hayır, gidemezsin" cevabını almış. Kalmaya ikna olan Tarantino, ödül gecesinde elini tutup "Bak sen kesin aldın ödülü" diyen ABD'li ünlü film yapımcısı Harvey Weinstein'ı "Kapa çeneni" diye susturduğunu anlatıyor. "Zaten herkes 'Polonya' filmi kazanacak' diyordu. Ben hiç düşünmüyordum" diyor. Çok geçmeden ödül açıklanıyor ve Tarantino koltuğundan fırlıyor. Ancak o da ne; Tarantino'ya ikinci şok da sahnedeyken bir izleyicinin başka birinin adını bağırmasıyla geliyor. Tarantino izleyiciyi, el hareketi yaparak susturuyor.