Onun kocaman gözleri var, yalnız kalınca, gecesi sabahla inatlaşınca beni arıyor.
Başka kadınlara kızıyor, beni arıyor.
Kavga ediyor, telefona koşuyor, e yine beni arıyor.
O bir şey arıyor ama ne olduğunu bilmiyor,sonuç; beni arıyor.
Sözüm ona, bana bayılıyor.
Hasta!
Bilmiyor ki sevmem fabrikasyon pasta.
Düşmek isteyince aşka, 'A' harfinden başlıyor, kısmet bu ya ilk beni arıyor.
KIYASLIYOR
Efkarından içiyor, neye efkarlandığını çözemiyor.
Kafası karışık çengelli bulmacada takılıyor, arkadaşını arama hakkını kullanıyor... Zırrrr, beni arıyor.
Onun zehir gibi aklı var, söz işe gelince kral oluyor.
Rakip makip tanımıyor. Sıra aşka geliyor, kelimeleri tükeniyor. Bak gördün mü beni arıyor.
O kıyaslıyor da kıyaslıyor. Tanıdığı tüm erkekleri kendisiyle kıyaslıyor. Kendi kendine 24 saat hepsiyle kavga ediyor. Yara bere içinde kalınca, küt! Beni arıyor.
Bir gece karşıma çıkıyor. Yanında güzel bir hatun...
Gülücükler dağıtıyor. Bizimki hatunun belini sıkı sıkı kavrıyor. Sanırsın havalarda uçuyor. "Çok şükür, nihayet aradığını buldu" derken, içimden içimden...
Ertesi gün pişman oluyor.
ADAM MIYIM?
Aşkımsı balonuna iğne batıyor.
İçiyor içiyor, çok üzülüyor... Bravo bildin; beni arıyor.
O kurtarılmak istiyor. Aslında aşkını değil doktorunu arıyor.
Belki de annesini özlüyor ya da iş güç bitince İstanbul'dan korkuyor, hani o küçük şehirdeki mahallesine koşamıyor.
Cankurtaran yetişmeyince "İmdat!" diye bağırıyor, beni arıyor. "Bekle" diyorum, kızıyor. "Acele etme" diyorum, bozuluyor.
Romantik sandığı cümleleri bende en şiddetlisinden şefkat hissi uyandırıyor.
Fark ediyor, sinir oluyor.
O sisli, kalbin kalbi görmediği yoldan çoktan geçmişim ne yapayım; "Bir şeyin ben değilim, sen biraz soluklan" demezsem adam mıyım, derdine derman mıyım?
E diyorum, o ne yapıyor? Ne yapacak, kulaklarını tıkıyor. Duymamak için avaz avaz şarkı söylüyor.
Kendine zaman vermiyor. Aşk zorlanmaz bilmiyor. Aşk köşe başında dikilmez, anlamıyor. Aşk cebimde değil ki çıkarıp vereyim, dinlemiyor.
İstiyor da istiyor.
İtirazı var; yalnız kalmaktan nefret ediyor; "Hani bana, hani bana" tutturuyor. Offf, çocuk mu ne?
ARIYOR ARIYOR...
Hemen, şimdi istiyor!
O uzun saçlı kızı da esmeri de sarışını da kırılgan bakışlıyı da hemen şimdi istediğinden canı yandı, yalınayak başı kabak kaldı, görmüyor.
Dilimde tüy bitiyor.
Yaratıcılığın, işkolikliğin, pazardı, bayramdı demeden çalışmanın vergisi kalpten kesilir, evden kesilir... Bilmiyor. Çaresizce kıvranırken, aklına ben geliyor... Arıyor.
Bu böyle sürüp gidiyor. "Benim neyim eksik?" sorusuyla kıvranıyor. Bu işler eksik, fazla aramaz, zamansız olmaz, kadersiz olmaz...
Ama ona laf geçmiyor.
O aynı filmi tekrar tekrar çekmekten usanmıyor.
Yalnızlığı düşmanı sanıyor. İki tek atıyor...
Teklikle barışmadan çift olunamaz, olunsa da doğrusu bulunamaz...
Görmek istemiyor.
Dara düşünce, eli kolu bağlanınca, sabah olmayınca, kendiyle öylece kalakalınca, o hep beni arıyor.
Arıyor, arıyor... Aradığını bulamıyor.
Zaten aranınca bulunmuyor.