Yaşanan bunca rezaletten sonra artık kimse Fenerbahçe taraftarını şike yapıldığına ikna edemez.
Şikenin delili olsa bile, Fenerbahçeliler o delilin de sahte olduğuna inanacaktır. Çünkü olayın suyu çıktı, Brezilya dizisine döndü. UEFA Disiplin Müfettişi Pierre Cornu mu, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) mu haklı belli değil.
Daha önce kamuoyuna yapılan resmi açıklamalar bile yalan çıktı.
TFF KENDİNİ YAKTI
Başından beri yazdık... Olayın tam göbeğindeyken bizim bile çözemediğimiz şike vakasını da Cornu 1.5 saatlik bir görüşmeyle nasıl karar verir? Vermesine de gerek yoktu, herkes yargının alacağı sonucu ya da en azından iddianameyi bekleyecekti.
Bence TFF, UEFA'nın başı ağrımasın derken kendini yaktı...
Fenerbahçe'yi, Digitürk'ü, UEFA'yı, basını, siyasileri, kulüpleri vs. herkesi idare edeyim derken hiçbir şey yapamadı.
Yaptıkları da fiyaskoyla sonuçlandı.
Ligin geç başlaması, play-off'un statüsünün sürekli değiştirilmesi vs. hep idare etme sanatının yanlışlarıydı.
Hep yazdık; suçlu olduğu kanıtlanana kadar herkes suçsuzdur, yargının kararı beklenmelidir diye. Peki, sonunda ne oldu? TFF, UEFA'ya derdini anlatamadı, direnemedi ve Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nden ihraç edildi.
Bu karar şikenin kabulüydü.
Madem şike varsa Fenerbahçe hemen küme düşürülmeliydi ama bu sefer de Digitürk'ü kurtarmak için bu karar alınmadı. Yedi aylık şike yasasının değiştirilmek üzere meclisten geçmesi ise fiyaskoydu!
KANAAT DEĞİŞTİ
Gelinen son nokta şudur: Hani soruşturmanın başında şike yapıldığına dair kanaat oluşmuştu ya...
Şimdi o kanaat Fenerbahçe'ye haksızlık yapıldığı yönünde değişti.
Aslında Fenerbahçeliler'in; her şeyi fiyaskoya dönüştürüp kendilerini haklı çıkardıkları için TFF'ye teşekkür borcu var!
Bu saatten sonra artık kimse Fenerbahçe'yi küme düşüremez!
