Eğer bir kadın evli bir adamla beraber yaşıyor, ondan çocuk falan da yapıyorsa; bu kadın ünlüyse 'büyük aşk yaşıyor', ünsüzse 'Safiyegillerin Güldane, adamın birinin kapatması olmuş' denir. Bu memlekette ünlüysen her şeyi yapabilirsin! Aynen takdir görmeye de devam edersin... Bakınız dilinden Allah kitap düşürmeyen, rüzgarın esiş yönüne göre kafasına bir türban, bir peruk takan, 'dizilerden yeter ki teklif gelsin, gerekirse ben başımı da açarım' diyen, sonradan tesettürlü Necla Nazır, yıllarca milletin gözü önünde evli bir adamla zina etti de kimseciklerin gıkı çıkmadı. Hanımefendi, 'sanatçı' diye gündüz programlarında el üstünde tutuldu. O zaman çifte standart yapmayacaksın kardeşceğizim. Ünlüye alkış, komşuya tükürük atmayacaksın!
7 KOCALI HÜRMÜZ'ÜN İZİNDEN
Şimdi Ferdi Tayfur'un, aynı zamanda Nazır'dan başka bir kadınla daha beraber ve ondan da bir çocuk sahibi olduğunu öğrenip başımız göğe erdi ya, gelsin atışmalar... Üçüncü kadın, ikinci kadına "Daha çok beklersin, sana geri dönmeyecek çünkü ben ona oğlan doğurdum" dedi. Nazır da boş durmadı "Ben adamı istemiyorum artık, al senin olsun, o artık sadece benim ve kızımın babişkosu" buyurdu. Yesinler o babişkoyu! Üç ayrı ev, üç ayrı kadın, aynı anda yaşanan ilişkiler ve bu ilişkilerden inat olsun diye yapılan çocuklar... Sonra bunlar halkın sevgilisi sayılsın, baş tacı edilsin. 'Türk örf ve adetleri' lafını delinin sopasına tutunur gibi dilinden düşürmeyen milletime de bu sevgililer mübarek olsun.