Bana göre Türk televizyon tarihinin en başarılı dizisiydi. Öyle olmasa, her öğleden sonra Star ekranlarına burnumu yapıştırıp soluk soluğa izler miydim?
Üstelik, benim gibi mesleği gereği televizyon izlemeyi keyif olmaktan çıkarıp işkenceye dönüştürmüş, dizi izlemekten afakanlar basmış birini gönüllü olarak ekran karşısına zımbalamak kolay iş mi?
Başardılar. Kimler mi? İkinci Bahar ekibi...
EN İYİ TRANSFER
Bana göre yeni Star'ın yaptığı en iyi hamle, İkinci Bahar dizisinin tekrarlarını gündüz ekranına getirmek oldu. Köşemize ulaşan okur mektupları, dizinin 10 yıl önce olduğu gibi büyük bir keyif ve heyecanla takip edildiğini gösteriyor.
Nasıl izlenmesin ki?
Şener Şen'in o tevekküllü, erdemli konuşmaları, Türkan Şoray'ın gözlerine asılı o buğulu aşk, Nurgül Yeşilçay ile Ozan Güven'in yetenek ile heyecanı birbirine katıp ortaya koydukları muhteşem enerji..
Tan Sağtürk, turist rolünde ne kadar sevimliymiş yarabbi?
Özkan Uğur peltek zabıta memuru Şecaattin ile nasıl da devleşmiş? Ya Kasap Melahat rolündeki Meral Okay'a, Vakkas'ı mıh gibi beynimize ve yüreğimize çakan Tarık Pabuççuoğlu'na, Güven Hokna'ya, Arif Erkin'e, Nedim Saban'a ve diğerlerine ne demeli?
Nasıl da tomurcuklandırmışlar ikinci baharı, her daim kışa meyilli yüreklerimizde...
Ve fark ettim ki; o zamanlar dizi izletmek için şiddete, hastalığa; cinselliğe, çocuk istismarına gerek duyulmazmış.
İyi insanlar, iyi şeyler yaparmış, Reyting sonra gelirmiş...
PEKİ YA SAYGI?
Bu duygular içinde sonuna geldim bölümün. Sonra arkama yaslanıp unuttuğum isimleri hatırlamak için final jeneriğinin başlamasını bekledim.
Jenerik akmaya başladı. Daha üçüncü isimde şak diye kestiler. Nereye yetişeceklerse? Kış ortasında bir yalancı baharı bile çok gördüler hepimize...
