Dubai'den geriye kalan yanık tenim ve detoks yapmış ruhumla, serin İstanbul'uma dönerken, aklımda kalan detayları sizinle paylaşmak istedim. Bu sezon tüm Hollywood ünlülerinin yolunu tuttuğu Dubai'yle ilgili söyleyeceklerimi not edin bence...
Dubai seyahatimde Türk bir çiftle tanıştım. Onlar da benim gibi tatil için Dubai'de bulunuyormuş. Kız tarafı ile hemen yakınlaştım. O sırada eşi birkaç metre ötede havalı kızımızın fotoğraflarını çekiyordu. Hemen çağırıp benimle tanıştırdı eşini: "Bak, Insta-kocam!" Ben 'Nasıl yani?' diye düşünürken, bu işin ciddi olduğunu ve insta-kocanın da halinden çok memnun olduğunu gördüm. Insta-koca demek; her ortamda eşinin en güzel fotoğraflarını çekmekle görevli kişi demek! Genç adam; "Evet yorucu oluyor ama eşim her daim alımlı ve bakımlı. İster Instagram hesabı için, ister benim için olsun fark etmez; ben sonuca bakıyorum" diyor.
Çiftler, evlilik yeminlerini revize etmeli sevgili okurlar. Çünkü günümüzde evlenmek; bir insta-koca sahibi olmak demek. Şimdiki yeminler şöyle olsa iyi olur: 'İyi günde kötü günde, internet çekmese de, şarjım azalsa da, elim kolum tutmayıp mecalim kalmasa da; bıkmadan usanmadan senin fotoğraflarını çekeceğime söz veririm.' Bu söz verilmezse evliliğinizde büyük gerilim yaşanabilir. Çünkü artık kadınlar; her mekanda, her açıdan, doğru kadrajla fotoğraflarının çekilmesini istiyor.
EN DEĞERLİ YATIRIM
Bu durum, İstanbul'da genç sosyetik çiftleri de etkisi altına almış durumda. Bu kızlar için en değerli şey; Instagram'a yapılan yatırım... Her fotoğrafta ayrı bir kombinle boy gösteriyorlar; çanta ve aksesuvarlarını değiştiriyorlar. Gittikleri restoranları, çıktıkları seyahatleri tekrarlamıyorlar. Bu durum, ABD'deki Insta- kocaların ayaklanmasına neden olmuş ve kurdukları instagramhusband.com sitesinde örgütlenmişler. Amerikalı Insta-kocalar, fotoğraf çekmekten yaka silkmiş olabilir ama belli ki Türk erkekleri eşlerine karşı daha hassas ve sahiplenici. 'Eşim ne derse, o olur' diyorlar. Burada Türk aile yapısının farklılığı ortaya çıkıyor. Şu iki seçenek akla geliyor: Ya Türk erkeği sorumluluklarını ciddiye alıyor ya da kız kısmının eli maşalı! Yine de belli olmaz; belki Türk erkekleri de birkaç yıla bu durumdan bıkar ve instakocaolmakistemiyorum. com'u kurarlar!
Dubai'deki Zuma; Londra ve İstanbul'dakine pabucunu ters giydirir. Mekan, her akşam dolu ve yemekler çok lezzetli. Zuma'nın yanı başındaki Cipriani'nin ise üyelikle girilen bir bölümü var. Biz İstanbullular, sadece üyelerin girebildiği kulüplere Soho House'dan alışığız. Aynı sistem, Peru yemekleri ile ünlü Coya'da da geçerli. Dubai'de üyelikli kulüp işi almış başını gidiyor. Aynı modele İstanbul sosyal hayatında da ihtiyaç var. Çünkü gezginler; küçük yaştakilerle veya yol yordam bilmeyenlerle aynı ortamda takılmak istemiyor artık.
Four Seasons'ın içinde açılan Nusret, günün her saati dolu. Bir yanında Coya, diğer yanında New York'un ünlü gece kulübü Provocateur var. Bir diğer parti oteli ise Fairmont... Şu sıralar gençlerin gözdesi olan otelde Cavalli Club ve Cirque du Soir'in yanı sıra şampanya brunch'ları ile tanınan Bagatelle var.
Herkes Dubai Emiri Muhammed Bin Raşid El Maktum'un 1982 doğumlu oğlu Hamdan'ı merak ediyor. Kendisinin Instagram'da 3.2 milyon takipçisi var. Doğa tutkunu Hamdan; ata biniyor, dalıyor ve ekstrem sporları çok seviyor. Fotoğrafları yüzbinlerce beğeni alıyor; adına açılmış fan sayfaları bile var.
DİDEM NEW YORK'TA NE YAPIYORSUN?
Seyahatteyken en çok Didem Soydan ve Umut Eker'in sosyal medya paylaşımları dikkatimi çekti. Ben Dubai'deyken, onlar bu ara buz kesen şehir New York'taydı. "Hayırdır Dido, n'apıyorsun kışın ortasında oralarda?" diye sordum hemen. Meğer Rihanna'nın Puma için hazırladığı koleksiyonun defilesini izlemek için New York Moda Haftası'na gitmiş. Rihanna'nın FENTY isimli koleksiyonu bahane; benim aklım after party'de kaldı! Didem dönsün New York'tan, ondan dedikoduları alacağım.
