Deniz Kaftan adında bir vatandaş, Little Caesars'tan pizza sipariş etmiş. Pizzayı getiren kurye de, Kaftan'a cepten şu mesajı atmış: "Saygısızlık yapmak istemem ama... Umarım getirdiğim pizza tatlılığınıza tat katmıştır."
Kaftan da bu mesajın görselini Twitter hesabından paylaşıp şunu yazdı: "Yeni bir uygulama mı başlattınız? Sipariş sonrası her müşteriye böyle mesajlar atıyor musunuz?" Bu tweet, RT rekoru kırdı. Ayrıca sosyal medyada; 'Pizzayı getiren kuryenin yaptığı tacize girer mi, girmez mi?' diye bir tartışma başladı. Kaftan'ı popüler olmaya çalışmakla suçlayanlar oldu. Hatta Ekşisözlük'te 'Little Caesars, çalışanını işten atmasın' diye kampanya başlatıldı ve şu yorumlar yapıldı:
Kardeşimiz herhangi bir kabalık yapmadan, içinden geçen temiz duyguları belirtmek adına mesaj atmıştır.
KURYE KIVANÇ OLSAYDI...
Birçoğumuz bu kardeşimizin yaptığını yapamadığımız için kim bilir kaç tane ilişkiyi başlamadan bitirmişizdir.
Bir emekçi, mesai saatleri içerisinde birisinden hoşlanamaz mı?
Zaten ülke standartlarında en az 10-12 saat çalışan pizzacı, ancak iş bittiğinde dinlenmek üzere evine giderken mi birinden hoşlanabilir?
Kaftan da Twitter'a şöyle yazdı: "Bu arkadaşı haklı gören, 'beğenmediğin için bunlar' diyen zihniyet; 'kadına tayt giydiği için tecavüzü hak etmiş' diyen zihniyetle aynıdır."
Bu arada Little Caesars da bu şikayetle gereken neyse yapılacağını açıkladı.
Enteresan bir taciz konusu. Bir kere kuryenin sipariş götürdüğü kişinin telefon numarasını kaydetmesi, sonra da mesaj atması iş ahlakı açısından büyük hata. Ama "Bu mesaj tam tacize girmez" diyenler de var. Belki tacizin de boyutları var. Kuryenin yaptığı küçük boyutlu bir taciz sayılabilir. Örneğin, kuryenin medeni cesaret gösterip şansını denediğini, eğer ikinci bir mesaj atsaydı o zaman tacize gireceğini düşünenler de var.
"Kurye, Kıvanç Tatlıtuğ olsaydı, Deniz Kaftan yine şikayet eder miydi?" diye soranlar da var.
Enteresan bir polemik değil mi?
Aklınıza şöyle bir sahne getirin: Aradan yıllar geçiyor, yaşlı bir dede torunlarını karşısına alıp eşiyle evliliğe giden büyük aşkın nasıl filizlendiğini anlatırken şöyle diyor: "Her şey o pizzayı götürmemle başladı..." Böyle bir sahneyi filmde izlesek eminim çoğumuz etkilenirdik.
