İtiraf etmek gerekirse; benim açımdan oldukça sönük geçen Oscar kırmızı halı töreninden sonra, Cannes 2015 şifa gibi geldi. Her gün gerçekleştirilen farklı törenlere, galalardan sosyal medyaya yansıyan görüntülere şöyle bir baktığımda, aklımda kalan pek çok kıyafet oldu. Selfie çekmenin ve düz ayakkabı giymenin yasaklandığı ve çok tepki aldığı kırmızı halı törenlerinde, Julian Moore derin dekolteli siyah Armani Prive elbisesi ile göz kamaştırdı. Geçen sene en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar'ını aldıktan sonra kırmızı halı törenlerinin gediklisi olan Lupita Nyong'o'nun yeşil Gucci elbisesi, genç oyuncunun her zamanki taktiğini devam ettirdiğini gösterdi. Elbise, Nyong'o'nun ten rengine tamamen zıtlık oluşturan parlak bir renge sahip olmasının yanı sıra omuzlarındaki işlemeler ve belindeki zarif kemer ile oldukça dikkat çekiciydi. Yeşil Lanvin kıyafeti ile kırmızı halıda arz-ı endam eden güzeller güzeli Natalie Portman, kıyafetin modelinden dolayı ablasının elbisesini izinsiz giymiş ergenlere benziyordu.
GÜL DETAYI
En beğendiğim kıyafet; Diane Kruger'ın festivalin dördüncü gününde giydiği gümüş renkli Prada elbise oldu. Sırtı tamamen açıkta bırakan fakat boyundan uzanan kuyruğu ile dekolteye hareket kazandıran kıyafete, huzurlarınızda şapka çıkarmak istiyorum. Öte yandan, Kruger'ın aynı gün giydiği mavi mini Dolce&Gabbana elbisenin göğüs bölgesindeki şarap rengi gül; sıradan bir elbisenin tek bir detayla ne kadar şık olabileceğinin bir kanıtıydı. Stiline her zaman çok güvendiğim Sienna Miller, siyah pelerinli Sonia Rykel elbisesi ile hem gotik, hem de klasik bir şıklık sundu. Miller'ın ertesi gün giydiği Valentino elbisesi ise tam bir hayal kırıklığıydı. Elbise; fırtınalı bir günün gazabına uğramış gibiydi. İngiliz oyuncu Emily Blunt'ın günlerce konuşulan üçgen sırt dekolteli Stella MacCartney elbisesi ise klasik bir şıklık örneğiydi. Cannes 2015 kırmızı halı törenlerinin en ilham verici yıldızı ise mavi Versace tuvaleti ile torunu yaşındaki yıldızlara taş çıkaran Jane Fonda oldu. 77 yaşındaki oyuncu, sinema dünyasında isminden söz ettirmeye başladığı 1960'lı yıllardan beri güzelliğin ve şıklığın sembolü olarak karşımızda duruyor. Darısı hepimizin başına...
