Bir zamanlar bir City's furyası esiyordu şehirde. O günlerin gözbebeği Nişantaşı'nda açılacak olan alışveriş merkezi öyle büyük kampanyalarla tanıtılıyordu ki, dünya ayaklarımızın altına serilecekti bir bakıma. Lüksün de lüksü olacaktı. E tabii böyle olunca herkes oralarda bir yer sahibi olmak istedi. Ama sadece istemek yetmiyordu. Oraya prestij getirecek isimler ve markalar seçildi. Herkes büyük yatırımlar yaptı. Ki içlerinden biri de benim yakın bir tanıdığımdı. Gurbetçiliğine son noktayı koyup, doğup büyüdüğü topraklarda bir iş yapmak istiyordu. Yurtdışındaki birikimini buraya taşıdı, işler iyi gitseydi, evini de taşıyacaktı. Çocuklarına okul bile bakıyordu. Ama öyle olmadı. Olamadı. Düşünsenize bir alışveriş merkezinin içine onlarca kafe, restoran, bar açılıyor ve kısa bir süre sonra ortaya şöyle bir gerçek çıkıyor; buranın içki ruhsatı yok. Peki bu adamlar ne satacak? Yatırımların karşılığını nasıl alacak? Tabii deyim yerindeyse sinek avlamaya başladılar. Ve AVM yönetiminin kapısını çalıp, 'Biz buradan çıkmak istiyoruz' dediler. Ama o konuda da uzlaşma sağlanamadı. Çünkü teminat mektuplarını alamıyorlardı. Sonunda şövalyelik yapıp, her şeylerini ardında bırakıp mekanlarından sadece ceketlerini alıp çıkanlar bile oldu. Olmadı, olamadı. Lüksün merkezi Nişantaşı'nda lüksün en önemli adresi olarak gösterilen merkeze müşteri girmez oldu. Ve City's efsanesi bir anda balon oldu. Birçok işletmeci gibi benim arkadaşım da tası tarağı toplayıp arkasına bile bakmadan yeniden İsviçre'ye döndü. Bu arada da bir milyon isviçre frangı para balon gibi uçtu gitti. Mağazaların biri kapandı, bir başkası açıldı ama tutmadı. Şimdi Danıştay 6. Dairesi, City's'le ilgili imar planı tadilatını iptal eden mahkeme kararını oybirliği ile onamış. Yani alışveriş merkezi resmen 'kaçak'mış artık. Uzmanlara göre; bu kararla mağazaların ruhsatlarının iptal edilmesi, yeni bir plan yapılması ve AVM'nin buna uygun hale getirilmesi gerekiyormuş.
NEREDEN NEREYE?
Üzücü bir durum tabii. Çünkü orada halen faal olan mağazalar var. Ama insan düşünmeden edemiyor; madem imar planı yanlıştı, niye zamanında izinler verildi? Madem içki ruhsatı alınamıyordu, o akılalmaz rakamlara mekanlar niye kiralandı? 'Gittiği kadar gider' mantığıyla yapıldıysa bütün bunlar, demek ki o yolun da bir sonu varmış.. Yazık oldu yazık...
