Hepimiz çocuğumuz için doğru olanı yapmak istiyoruz.
Peki o 'doğru' ne?
İyi okullara gitmesi, doğru insanlarla ilişkiler kurması, sağlığına ve beslenmesine dikkat etmesi gibi pekçok 'doğru' sayabilirim...
Hatta çoğumuz, 'kaplan anne' ile 'çocuğunun kölesi olan anne' arasında bir yerlere düşüyoruz 'o doğruları' gerçekleştirebilmek için...
Onları mutlu etmek istiyoruz...
Hatta bazen o kadar abartıyoruz ki; çocukken yetişkin, yetişkinken çocuk muamelesi yapıyoruz.
MUTLU OLMAK YETMİYOR
İyi çocuk yetiştirmeyi, 'onlar için ideal gördüğümüz hayatı empoze etmek' olarak görüyoruz.
Çünkü artık mutlu olmak yetmiyor...
Daha çok mutlu olabilecekken...
Onların mutluluğu için uğraştığımızı düşünüyoruz ama aslında kendimizi mutlu etmeye çalışıyoruz ve bu çelişkiyi de göremiyoruz...
Anne-baba olmak belki hayatın anlamı... Peki çocuğumuzu sevdiğimiz kadar onunla iyi geçinebiliyor muyuz?
Bir tanıdığımın kızı yaptığı evlilikte çok mutlu... Ama annesi değil!
Kızının aslında daha da mutlu olabileceğini düşünüyor.
Yani annenin mutluluk anlayışı ile kızının mutluluk anlayışı arasında derin bir çizgi var.
YA TAM TERSİYSE?
Anneye göre mutluluk; doktor ile, işadamı ile yapılan mutlu bir evlilik...
Kızına göre mutluluk; ihtiyaçlarının bir olduğu, diyalog kurabildiği bir evlilik...
Bu fark neden? Kendimize bir hayat hayal ettik... Aşkı, parayı, başarıyı farklı düzeylerde elde ettik veya elimizden kaçırdık...
Çocuklarımızın bizim yaptığımız hataları yapmamaları için ciddi bir baskı kuruyoruz üzerlerinde...
Amacımız da; onların bizden daha mutlu olmalarını, daha iyi koşullarda yaşamalarını sağlamak.
Ama ya bizim iyi niyetle sevdiklerimizi değiştirmeye çalışmamız, tam tersi etki yaratıyorsa...
Ya mesajımız; "İyiliğini istiyorum!" yerine "Hiçbir şeyi beceremiyorsun" gibi algılanıyorsa...
Ya onların daha güçlü, başarılı, mutlu olması için uğraşlarımız, hem kendine güvenlerini hem de bizimle ilişkilerini zayıflatıyorsa...
Sonuçta herkes mutsuz ve tatminsiz olmaz mı?
Kendi çocuğu ile, 'istediği kişi olmadı' diye geçinemeyen o kadar anne/baba var ki! Kendi mutsuzluklarının acısını da onlardan çıkartıyorlar, sürekli kritik ederek...
TERCİHİNE SAYGI GÖSTERİN
Sonuçta kimseyi (kendi çocuğunu bile) karekterinin dışında bükemiyorsun.
Zorlarsan da mutsuz doktor, mutsuz işadamı, mutsuz zengin olarak çıkıyorlar karşımıza yetişkin hayatlarında...
Peki, çözüm hiçbir şey söylememek, uğraşmamak mı?
Tabii ki değil! Ama belki de çözüm kendi çocuğumuza 'sorun sensin' tarzında bir yaklaşımdan uzak durmak... Onların karşısında değil, yanında olduğumuzu anlamalarını sağlamak...
Ve gerçekten onların mutluluğu bizimkinden daha önemliyse, bu hayattaki tercihlerine saygı göstermek...
Eğer çocuğunuz istediğiniz gibi değilse, lütfen onu suçlamayı bırakın.
Çocuğunuzu nasıl büyüttüğünüzü ve beklentilerinizi sorgulayın...