Geçtiğimiz günlerde Adana aktarmalı olarak Beyrut'a uçtuk. Uçağa kadar geçen süreyi de Adana'da gezinerek değerlendirdik. Gözüme çarpan, Adana'daki birçok belediye otobüsünün şoför koltuğunda kadınların oturması oldu. 'Vay be, delikanlı kadınlara bak!' dedim içimden. Şehrin Adana kebabını lavaş arasına sarıp mideye indirdikten sonra 45 dakikalık Borajet uçuşuyla Beyrut'a geçtik...
Bir arkadaşımın özel jeti kıvamındaydı, ne yalan söyleyeyim...
Beyrut'ta otele yerleştikten sonra içimdeki keşifçiyi durduramadım ve sokak sokak dolandım. Şehrin en etkileyici yanı, gecelerde çalışan kadınlar. Barda, restoranda, her yerde onlar var. Dimdik ve özgüvenliler...
Al bir delikanlı kadın daha, hem de Beyrut'ta, tam karşımda... Delikanlılık, adamlık; erkeğe mahsus değildir, ilk önce bunu bilelim. Kadının delikanlısı; çalışan, okuyan, üreten, hayata sımsıkı tutunan, birey olmanın hakkını verendir bana göre... Kadının önemini en iyi bilenlerdenim; şöyle kenara çekiliniz! Ben bugün bu noktaya iş hayatındaki delikanlı kadınlar sayesinde geldim, 10 kişilik bir aileyi tek başına çekip çeviren bir delikanlı kadın, babaannem tarafından yetiştirildim. İşte bu Beyrut seyahatindeki konumuz da delikanlılık üzerineydi.
Yüreğimizde Özgecan Aslan vardı... Onun için üzgünüm, kırgınım.
Ve her şeyden önce içindeki insanlığı yitiren yaratıklarla yaşadığım için kızgınım. Ona bunu yaşatanlara evrenin adalet sisteminin en doğru biçimde çalışarak bedelini ödetmesini temenni ediyorum. Ne yapıyoruz; Özgecan'ı unutmuyoruz, unutturmuyoruz.
Delikanlı kızlarımızın arkasında duruyoruz!
NERELERE UĞRASAM?
Beyrut'ta favori lokasyonum tabii ki Mar Mikhael. 1920'lerden kalma binaları ile her bir detayını fotoğraflamak istiyorsunuz. Fransız Rivierası'ndayım adeta... 2010 yılından bugüne popülaritesini gün be gün artırıyor.
Sanat galerileri, kitapçılar, tasarım mağazalarının yanı sıra şimdi restoran ve barları ile gündemde; bizim Karaköy'den de hallice. Biz mi buralardan, buralar mı bizden rol çalıyor bilemeyiz. Ama şehrin hipster'ları nereye gidiyorsa, trendler de orada belirleniyor.
Bölgenin sakinlerinin en büyük korkusu; daha fazla bar ve kulübün bu bölgede açılmasıymış.
Çünkü o bohem ruhunu, gece hayatı ile kaybetmesini istemiyorlar. Ne bir Hamra, ne de Gemmayzeh olmasını istemiyorlar.
Çünkü gidenler bilir; bu iki bölge barlar sokakları ile Beyoğlu civarını andırır. Mar Mikhael şimdilik tasarım kafeleri ve pubları ile mutlu; hem daha güvenli, hem de cool tiplerle dolu. Ancak belli ki birkaç yıla bu ruh biraz bozulacak, o gece kulüpleri buraya da el atacak. Mar Mikael'in konsept kitapçısı Papercup, Fransız otantizmini kaybetmeyen butik otel Villa Clara ve Radio Beirut, Bar Internazionale, Chaplin ve Central Station; bölgenin vazgeçilmezleri. Yemek için favorim, Liza. Liza, 10 yılı aşkın Paris tecrübesini ve Lübnan mutfağına kattığı yorumunu Beyrut'un Achrafieh bölgesine taşımış kısa bir süre önce. Ortadoğu'nun en modern dekoruna sahip restoranında Lübnan'ın Avrupalı yüzü ile tanıştıracak sizi. Benim gibi mezeye ekmek banmayı sevenler için birebir.
BEYRUT'TA DİKKAT DİKKAT!
Beyrut'ta dikkat edilmesi gerekenlerin başında, etraftaki askeri üniformalılar geliyor. Tip tip bakmayın, gözünüzü iki saniyeden fazla dikmeyin. Şüpheli hareketler yapıp boynunuzda dev fotoğraf makineleri ile gezinmeyin. Fotoğraf çekmeden önce eğer binaların önünde askerler varsa, nezaketen izin alın yoksa Arapça fırçayı yersiniz.
Taksicilerle sıkı pazarlık yapın çünkü taksimetre yok. 10 doların üzerinde ödememeye gayret edin. Yoksa taksicilere paranızı kaptırabilirsiniz.
Pahalı ayakkabılarla sokakta yürümeyin, yoksa ayakkabı boyacısı çocuklar birden ayaklarınıza atlayıp tüm paçanıza boyasını bulaştırabilir. En rahat spor ayakkabınızı giyin.
Şehri yürüyerek keşfedin. Downtown bölgesi dışında, tarihi dokusuyla bir Byblos ilgi çekici. Onun dışında tabanvay yaşayın; hem yediklerinizi yakarsınız.
