Düşene güler misiniz? Ne yalan söyleyeyim, ben genelde gülerim. Ama Allah kahretsin, o başka bir gülüştür zaten... "Ha ha ha salağa bak!" deyip dalga geçme sırıtışından çok, aslında içinde üzüntü, acıma da barındıran garip bir tepkidir işte. Düşene güldüğünü söyleyenler "Ay ben kendim düştüğümde de çok gülerim amaaa" derler ya, işte ben hiç öyle değilimdir. Oturur hemen oracıkta ağlarım. Bakınız bu konuda hemen size taze bir anımı anlatayım. Geçen yaz İstanbul'dan bir arkadaşım geldi. Önce Dalyan'da güzel bir yemek yedik ardından ver elini Ayayorgi'deki Marakeş...
TOP GİBİ YUVARLANIYOR
Saat daha erken, müşteriler tek tük. Arkadaşım şöyle bir çevreyi görmek istedi, iskeleye doğru yürüdük. Benim üzerimde bir karışlık etek, ayağımda da altı dümdüz kösele sandaletler... Ve plastik iskeleye daha adımımızı atar atmaz, ıslak zeminde benim o düz kösele ayakkabılar bir kayıyor!!! En son bacaklarımı havada gördüğümü hatırlıyorum. Gerisini ise hem popomun acısından, hem de utançtan pek hatırlamıyorum. O sırada mekanda bulunan az sayıdaki şanslı insanın gecesine renk kattığıma ve eğlenceli bir başlangıç yaptırdığıma çok eminim. Ne gülmüşlerdir ama... İşte bu düşüşü başkasında görsem ben de kendimi tutamazdım. Ama Deniz Akkaya'nın geçenlerde merdivenlerde yuvarlanması hiç komik gelmedi doğrusu. Bir bar çıkışı olmuş hadise... Kameralar da an be an kaydetmiş bu talihsiz görüntüyü.
OLMASA DAHA İYİ AMA...
İzlemeyenlere durumu şöyle tarif edeyim: Deniz Akkaya bir eğlence mekanından çıkıyor. Sarhoş olduğu her halinden belli... Ama karşısında onlarca kamerayı görünce, kıyamam belli ki kendisine çeki düzen vermeye, ciddi ve ayık görünmeye çalışıyor. Ve kendini o kadar kasıyor ki daha ilk adımda dört beş basamaklı merdivenden top gibi yuvarlanıyor. O kafaya bir de kameraların ışıkları eklenince bu aslında kaçınılmaz son! Yazık, gerçekten çok kötü bir düşüştü. Fakat bundan sonra medyanın aldığı tavır ise çok utanç vericiydi. 'Deniz Akkaya ayakta duramadı', 'Düşüşün resmidir' gibi başlıklarla kadına adeta "Oh olsun" dendi, içkiyi fazla kaçırmasıyla alay edildi, kınandı. Ne kadar ama ne kadar ayıp... Sarhoş yakalanan her ünlüye yapılan o iğrenç medya tacizi, Akkaya'yı da vurdu yani. Size ne kardeşim? Bu memlekette en azından içki içmek henüz yasak değil, ayıp değil. Ayrıca sanki o görüntüleri çekenler ve o başlıkları atanlar, hayatlarında hiç zurna olmamışlar. Olur, olur insanlık halidir. Ha, olmasa tabii ki daha iyidir ama o gün insanın canı sıkkındır veya tam tersi güzel bir haber almıştır vs. Ağzının ayarı kaçıvermiştir. Ya da bunların hiçbiri olmamıştır da paşa gönlü öyle istemiştir, ipin ucunu kaçırmıştır. Bunu yargılamak, hele bu haldeyken yapılan sakarlıkla alay etmek, malzeme yapmak kimin ne haddine! Hem ben size söyleyeyim mi, 'Düşene bir tekme de sen vuracaksın' diyen atamız psikopatın tekiymiş belli ki. Ciddiye almamak lazım o vicdansız şerefsizi!