Din adamının kadın ticareti yaptığı iddia edilir, ortada ses kayıtları da vardır. Ancak cemaati "Kesin bu işte komplo var. Bizim hoca yapmaz" der.
Kulüp başkanının şike yaptığı, çetelerle işbirliği içinde olduğu iddia edilir ama taraftarı "Başkanın NATO ihalelerini alacaklar. Kesin komplo bu" der. Bir de üzerine, başkanlarının maskesini takıp eylem yaparlar, yol kapatırlar.
Daha da garibi; diğer kulüpler şike yaptığı iddia edilere destek çıkar. Türkiye'nin vicdanını sızlatan N.Ç. için yasa değişmez ama şikeyle suçlananlar için değişir.
DAYAK YERKEN...
Tüm siyasi partiler, medya, sivil toplum örgütleri kadına şiddet son bulsun diye elbirliğiyle çalışır. Polis ise şubesinde kadın döver. Dövmekle kalmaz, bir de üzerine zavallı kadına, polise karşı gelmekten dava açarlar. Neymiş? Dayak yerken bile efendi olacaksınız bu topraklarda!
İstanbul'da bir kafede bir genç, sevgilisiyle öpüştü diye öldürülür. Gerekçe "Hop! Aile var"dır. Rastlantıya bakın 13'lük N.Ç.'ye tecavüz edenler de kelli felli aile babalarıdır, çoğu devlet memurudur.
İktidar, Dersim'deki insanlık ayıbını gündeme getirir; "Hatalarla yüzleşelim" diyerek özür diler. Ama muhalefet lideri, kendi halkına yapılan katliamda bile bırakın özrü; dik bile duramaz.
Milyon dolarlara Heron'lar alınır ama gönderdiği görüntüleri çizgi film gibi izler, yardıma gitmek için havanın açmasını bekler...
Falan, filan... O kadar saçmalıklar ülkesiyiz ki, hani 'Dünyayı Kurtaran Adam' filmi var ya; tüm zamanların en saçma filmi... Vallahi o film bile bizim ülkeden daha gerçekçi...
Tüm bu yaşananların belgeselini çeksek 'Dünyayı Kurtaran Adam'dan daha saçma ilan edilir, tüm dünyada özel gösterimler düzenlenir.