Atv dizisi 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizisinde abi-kardeşi canlandıran Emir- Ceren Benderlioğlu ile bir araya geldik. Dizinin sezon finali yapmasının ardından evlerine kapanan ikiliyle karantina günlerini, ilişkilerini, dizinin yeni sezonunu konuştuk.
Salgın dolayısıyla ne kadar zamandır görüşemiyorsunuz aile büyükleriyle?
CEREN BENDERLİOĞLU: Ankara'da oldukları için Emir'in ailesiyle Ocak ayından beri görüşemedik. Benimkilerle aynı sokakta oturuyoruz, o yüzden onları sosyal mesafeyle olsa da görebiliyoruz.
EMİR BENDERLİOĞLU: Ben bu süreçte özellikle anne-babamı hiç olmadığı kadar özledim. Burnumda tütüyorlar. Yaşlı insanlar olarak onların sağlıklı ve güvende olmalarıyla avunuyoruz.
Neler yapmayı özlediniz?
C.B.: Sahilde yürümeyi, açık havada spor yapmayı, arkadaşlarımla karşılıklı oturup sohbet etmeyi, anneannemi ve babaannemi, denizi özledim. Bu süreç bitince ilk önce denize gideceğim.
E.B.: Arkadaş grubumla buluşmayı, sahilde kahve içip dergi okumayı, bir de denizi çok özledim.
Sürekli evde olmak ilişkinizi nasıl etkiledi?
C.B.: Biz sürekli evde vakit geçiren bir çifttik. Yalan yok; evde en gezenti, en yerinde duramayan benim. Emir'le Nur'u evden zor dışarı çıkartırdım bu süreçten önce. Biz de durum stabil, bir değişiklik yok, bir ara diş macununu neden ortadan sıktığımla alakalı bir referandum yapıldı, kahkahalarla kapattık mevzuyu. Şaka bir yana; uzun zamandır birlikte oturup dizi seyretmemiştik, yemek yapmamıştık, bu süreci birlikte zaman geçirerek değerlendiriyoruz.
E.B.: Benim için çok güzel bir dinlenme oldu, buna ihtiyacım varmış. Ben evde genel olarak çok dinginim, öyle ev bana bastı, bunaldım tarzı şeylerim yok. Ceren haklı olarak sürecin başında biraz zorlandı, çünkü o çok aktif bir kadındır. Sonuçta genel olarak bizim için başka zamanlardakinden daha farklı bir durum yok, daha önce ne kadar kavga ediyorsak şimdi de o kadar ve şiddette, yani sonucu tatlıya bağlanan şeyler...
Hem işte, hem evde sürekli birlikte olmak nasıl bir his?
C.B.: Kendi kendimleymişim gibi Emir'le biz birbirimizin parçası olduk 12 senedir. Bu arada biz evde de, sette de sürekli bir arada değiliz. Haftada bir kere sette denk geldik mesela.
Emir Bey, araba yarışlarına ilginiz olduğunu ve bunun için eve bir sistem kurduğunuzu öğrendim...
E.B.: Açıkçası motor sporları 41 yaşında biri olarak bu hayatta tabiri caizse içimde kalmış bir konudur. Bilgisayar oyunları ve ekipmanlarındaki gelişmeleri hep takip ettim. Bazen de kendi donanımlarımı kendim üreterek sanal motor sporları alanında gerçek hayatta alma fırsatı bulamadığım keyfi almaya başladım.
TWITCH'DE CANLI YAYIN YAPIYORUM
Ne kadar vakit ayırıyorsunuz oyun oynamaya?
E.B.: Yaklaşık altı aydır Twitch yayın platformunda sanal motor sporları ve sohbet canlı yayınları yapıyorum. Dünyanın her yerinden yarışçılarla birlikte sanal motor sporları kariyerime tanıklık eden bir izleyici kitlesi eşliğinde canlı yayınlar oluyor. Çok kendine has ve spesifik bir takipçi kitlemiz oluştu.
Formula 1 pilotu olmak ister miydiniz?
E.B.: Gençken ralli hastasıydım... En büyük hayallerimden biriydi ralli pilotu olmak.
Başka özel ilgi alanınız var mı?
E.B.: Resim yapmayı her ne kadar şu aralar pek yapamasam da çok severim. Teknoloji alanındaki tüm gelişmeleri takip etmeye çalışırım. Kendime uzun zamandır istediğim 3D printer'ı aldım. Bilgisayarda kendi ürettiğim üç boyutlu modelleri elle tutulur gerçek nesnelere dönüştürmek müthiş bir keyif...
'EVDEN SIKILDIK' DİYE ÇOCUK GİBİ YAKINANLAR VAR
Pandemiyle yaşam size ne öğretti?
C.B.: İlk üç hafta zorlandım çünkü günlük rutinleri olan biriyim ve düzenim bozuldu ama sonra alıştım. Evde eğlenmeye çalışıyoruz, bol bol Nur ile vakit geçiriyoruz. Bağışıklığımızı yüksek tutmaya gayret ediyoruz, sağlıklı besleniyoruz, spor yapıyoruz. Evde yapacak çok şey var, bazen gün yetmiyor. E.B.: Ben insanların kendileriyle kalamadıklarını gördüm. Hayati bir konunun üstesinden gelebilmek için en önemli unsurun bir süre evde oturmak olduğu bir dönemde, kelli felli şöhretli insanların bile sosyal medyada ya da TV'de "Ay artık çok sıkıldık, bitsin" tarzı söylemlere girişmesi toplumsal anlamda beni kaygılandırdı. Bu süreçte çalışmak zorunda olan sağlık personeli başta olmak üzere zorlu şartlara göğüs geren pek çok insan bulunuyor. Az biraz daha dişimizi sıkıp evde oturacağız, çocuk gibi yakınmanın bir alemi yok.
BEN EŞİM GİBİ KONSOL BAŞINDA DEĞİL, DOĞADA OLMAYI SEVİYORUM
Ceren Hanım siz ne diyorsunuz eşinizin bilgisayar oyunu merakına?
C.B.: Emir, tanıştığımız gün de bilgisayar oyunu oynardı. Sadece oyun oynamaz, çizer, üretir. Çizgi romanları, animasyon filmleri vardır. Hobisi bol bir adam Emir. Bizim düzenimizde Emir'in ilgi alanları hep oldu, o sayede ben de çok şey öğrendim. Kendine ait bir odası var ve orada çok güzel ve verimli zaman geçirir. Ben konsol başında değil de doğada açık havada olmayı, toprakla uğraşmayı seviyorum.
BİR AN ÖNCE YENİ SEZON BAŞLASIN
'EDHO' kısa süre önce sezon finali yaptı. Sizce oynadığınız karakterler açısından sezon nasıl geçti?
C.B.: Evet hiç sezon finali olsun istemedim. Merak içinde beklediğim gelişmeler vardı, erken bitti benim için. Bu sezon çok doyamadım çalışmaya. 'Altıncı sezon hemen başlasın' diyen izleyici kitlesi ile aynı kalp atışını yaşıyorum.
E.B.: Çok yoğun tempolu, yorucu ama keyifli bir sezondu. Bizimki gibi bir sette çalışmaktan zevk alan biri olarak dolu dolu bir sezon geçirdiğim için daha şanslıyım sanırım...
Yeni sezonda 'Ömür' ve 'Behzat'ı neler bekliyor?
C.B.: En son 'Ömür', Haşmet Abi'sine büyük bir çıkış yaptı, ona kendini affettirmesi lazım. Ben de bir izleyici olarak merak içindeyim.
E.B.: 'Behzat' deli çocuk, her an, her şey olabilir.
