Önüm, arkam, sağım, solum aşk... 'Ebeeee' diye bağıracaksınız çocuk oyunlarındaki gibi, ama elle tutulur bir şey de yok ortalarda.
Aşk, aşk deniyor ama 14 Şubat'ta bütün sözler hızlı yaşayıp, çabuk tüketmeye çıkıyor.
Kırmızı renkli paketlerle anlık mutluluklar satılıyor. İş çığrından çıkmış durumda...
Zeytinyağından casus dinlemeli cep telefonuna kadar her malın üzerine bir kalp iliştirilmiş durumda... Abartmıyorum; "Sevgililer Günü için sevgilinize bir cep telefonu hediye edin, onu adım adım takip edin, mesajlarını okuyun, konuşmalarını dinleyin" diye bir ilan bile gördüm...
Hafiyelik yapın diyorlar yani...
Bütün bu satış çığlıklarının ortasında ruhları biraz hafifletmek için Amerikan edebiyatının en önemli isimlerinden biri o...
Henry'nin o meşhur 'Hediye' öyküsünü hatırlamakta fayda var. Gerçi öykü Noel'i anlatır ama ne fark eder, içinde iki sevgili olduktan sonra...
Buyrun...
Della, Noel için çok sevdiği eşine bir armağan almak istemektedir. Ama evlerine giren para haftada 20 dolardır ve bununla değil hediye alması, karınlarını doyurmaları bile zordur.
Aynaya bakarken Della, başından tokasını çıkarır ve saçları bir şelale gibi dökülür omuzlarına...
Hızla evden çıkar, saç malzemeleri satan bir mağazaya gider ve saçlarını 20 dolar karşılığında satar.
Sonra mağazaları dolaşır. Jim için özel bir armağan bulmaya çalışır. Sonunda platin bir saat zinciri gözüne çarpar. Jim, saatinde zincir yerine eski deriden yapılmış bir kayış kullanmaktadır.
Della cebindeki bir doları da ekleyerek 21 dolara bu saat zincirini alır.
Evde buluştuklarında Jim, Della'daki değişikliği görür. Della der ki: "Jim aşkım. Ne olur bana öyle bakma. Saçımı kestirip sattım. Noel'de sana bir hediye vermeseydim yaşayamazdım. Tekrar uzayacaktır."
Jim de cebinden bir paket çıkararak masanın üzerine koyar. Paketten ne çıkar dersiniz?
Saçlarını kesen Della için çeşit çeşit tokalardan oluşan bir takım. Çok arzuladığı ama pahalı olduğu için hiçbir zaman sahip olamayacağını düşündüğü tokalar, Della'nın olmuştur ama onların süsleyeceği uzun bukleleri artık yoktur.
Sonra o da hediyesini verir Jim'e; saat zincirini...
Ama o zincirin takılabileceği saat de Jim tarafından Della'ya çok sevdiği tokaları alabilmek için satılmıştır.
İşte böyle...
Ne dersiniz; kırmızı kalpli aşkların ortasında bu öykü, çok mu demode kalıyor yoksa herkes böyle çıkarsız bir aşkı mı arıyor?
