Ülkemizin bu yıl Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmaması kamuoyunda çok tartışıldı. Okurumuz Hüseyin Koçak ise konuya farklı bir perspektif getirmiş:
"Türkiye, Eurovision 2014'e de katılmadı. Yarışmanın finali 10 Mayıs 2014 tarihinde yapıldı ve Conchita kazandı.
Ülkemiz katılmadığı için televizyonlarımız da yarışmayı yayınlamadı, meraklısı internetten ya da uydu aracılığıyla yabancı ülke televizyonlarından izledi.
Türkiye'nin katılmama nedeni neydi? Birincisi; ayrıcalıklı ülkelerin olması, ikincisi ise puanlama sistemi, yani ülkelerin birbirini desteklemesi.
Bu gerekçelerin yerinde olmadığını belirten ve her şeyden önce özentiden uzak güzel bir şarkı yapmamız gerektiğini öneren bir yazımı, 1 Haziran 2013 tarihli köşenizde yayınlamıştınız. O yazımda; bazı ülkelerin ayrıcalıklı olması lehlerine değil aleyhlerine olmuştur demiştim. Aynı durumu bu yıl da gördük. Ayrıcalıklı ülkelerden olan Fransa sonuncu oldu. İngiltere, Almanya ve İtalya ilk 15'e bile giremedi. İddialı bir şarkıyla katılan İspanya ise ancak dokuzuncu olabildi. Yarışmaya katılmama kararı veren yetkililerimiz bu sonuçlara ne diyecek acaba?
Ülkelerin birbirini kayırarak oy vermesine gelince... Avusturya çok önceki yıllarda bir kez birinci olmuş. Diğer yıllarda esamesi bile okunmazdı ama bu yıl birinci oldu. Komşu ülkeler desteklediği için değil.
Evet, yarışmacının görüntüsü çok ilgi çekici idi ama tersine orada rezil olmak da vardı. Rezil olmadı, çünkü şarkı özentiden uzak ve güzeldi.
Conchita'nın yorumu ve sahne tavrı çok iddialıydı ve birinciliği hak ederek kazandı. 2003'te biz de güzel bir şarkı ile katılıp herhangi bir sansasyonel yönü olmayan ciddi bir sanatçı ve iddialı bir yorumla birinci olmadık mı?
Eurovision 2014'te ayrıcalıklı ülkeler değil, komşu ülke kayırması değil; şarkı ve yarışmacı kazanmıştır. Eurovision 2014'ü Avusturya değil, Conchita kazandı.
Ben yine tekrar ediyorum; Eurovision'a katılmalıyız. 'Bizi dışlıyorlar' kompleksine hiç gerek yok. İşte bu yıl Fransa sonuncu oldu.
Öncelikle özentiden uzak güzel bir şarkı yapmalı ve onu sahnede disiplinli bir şekilde sunmalıyız. Sonucu da hiç dert etmemeliyiz. Final gecesi, görsel ve işitsel şölenin tadını çıkarmalıyız."
