Programı çekerken çok eğleniyoruz. Yabancılar Türkiye'yi çok seviyor. Neden burada yaşamayı tercih ettiklerini, yaşadıkları deneyimleri esprili bir dille anlatıyorlar. Bir de konuklara türkü söyletiyorum, bizden olduğunuzu gösterin diyorum.
Türk insanı çok yardımsever diyorlar. Biri, 'Dolmuşta ayakta kaldım, bir teyze yorulmayayım diye çantamı tuttu. Bu kadar yardımseverliğe alışık değiliz, çok mutlu oluyoruz' dedi.
Radyo programcılığı deneyimim vardı ama yabancılarla böyle bir programa başlamak benim için farklı bir deneyim oldu.
Eşimle çok mutluyuz. Konserlerde bana kemanıyla eşlik ediyor. Eşim orkestrayla ilgileniyor yoksa hem işle uğraşıp hem de programa hazırlanmak zor olurdu.
Çocukluğumda kemancıları çok severdim. Bir gün orkestrama kemancı ararken Utku ile tanıştım. Gördüğüm anda âşık oldum. İş veren konumundaydım ama heyecandan konuşamamıştım.
Evlilik aşkı öldürmez. İnsanlar aşkı öldürüyor sonra da evliliğe suç atıyorlar. Evliliği layıkıyla yaşarsanız, gayet keyif alırsınız.
İnsanı değerli kılan takipçi sayısı ya da sosyal medyadaki tıklanmalar değil. Benden daha popüler olanlar var ama onların arasından beni 'Yılın Kadın Sanatçısı' ödülüne layık gördüler.
Bütün kadınların, kendilerini çirkin hissetmeleri isteniyor. Bize sürekli orasını burasını düzeltmesi gereken objelermişiz gibi davranılıyor. Kendimizi güzel hissetmek için o estetikleri yaptırmamız gerekiyormuş gibi. Yapılan estetik yetmiyor. İçerideki boşluk, yüze yapılan estetikle dolmuyor. Kalbinizdeki bozukluklar, fondöten sürerek kapanmıyor. Güzellik anlayışının manipüle edilmesi ve genç kızların bulimia hastası olması çok kötü. Erkekler de protein tozlarıyla şişip sağlığını bozuyor.
