Gazetelerde çıkan fotoğraflara ve belgelere bakınca şike yapıldığı çok netmiş gibi gözüküyor. Hele Sivasspor Asbaşkanı Faruk Taşseten'e içinde para olduğu iddia edilen çantanın veriliş anında çekilen fotoğraflar, artık herkesin kafasında "Fenerbahçe şike yaptı" kanısı oluşturdu.
Ancak bir insanın suçlu olduğuna dair deliller, ne kadar kesin gibi gözükse de hukuk kararını verene kadar herkes masumdur.
Türkiye Futbol Federasyonu, 10 gün içinde karar vereceğini açıkladı.
Peki, bu kararı nasıl alacak?
Fezleke ve polis soruşturmasında yapılan açıklamaları dikkate alınacak.
Mehmet Ali Aydınlar'ın savcı Mehmet Berk ile yaptığı görüşme ve basında çıkan haberlerden oluşan ortak kanıdan yola çıkılacak.
DAHA ÖNCE ALDATILDIK!
Hadi, Fenerbahçe'nin şike yaptığına dair ortak kanının tam tersini düşünelim. Aziz Yıldırım "Kayıtlara takılan ses bana ait değil" desin ve bunu da teknoloji yardımıyla kanıtlasın.
Gazetelere yansıyan tüm o görüntülerin de dostane bir buluşma olduğu ortaya çıksın.
Evet, ben de sizler gibi "Nasıl olur, mümkün değil, her şey ortada" diyorum ama daha önce hem toplum hem de basın olarak yanılmadık mı? Ya da aldatıldık!
Hayata Dönüş Operasyonu'nda gazetelerde çıkan haber ve yazıları hatırlayın... Cezaevlerindeki tutuklular için "Bunlar boş yere kendini yakacak kadar fanatik solcular.
Operasyon sonuna kadar haklıydı" diye bir kanı oluşmadı mı?
Ancak aradan 10 yıl geçti ve basına servis edilen haberlerin asılsız olduğu, insanların üzerlerine kimyasal madde dökülerek cayır cayır yakıldığı ortaya çıktı. Çok değil, bundan dört-beş ay önce İkinci Ergenekon davası kapsamında 29 ay tutuklu tutulan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin cep telefonundaki 134 Hizbut Tarir üyesinin telefon numaralarının polis tarafından 'sehven'(yanlışlıkla) aktarıldığı ortaya çıktı.
Memlekette skandaldan bol ne var, daha onlarca örnek verebilirim.
Bu topraklarda basın ve kamuoyu defalarca aldatıldı.
Futbol Federasyonu'nun 10 gün içinde sadece basında çıkan haberlerden ve savcılardan edindikleri kanıyla karar verecek olmaları bence büyük bir skandal...
Yahu daha ortada iddianame yok!
Hep Juventus örneği veriliyor.
İtalya'daki operasyona Şubat 2006'da Juventus'un genel menajeri Luciano Moggi'nin bir telefon görüşmesiyle start verilmişti. 22 Mayıs'ta dava açıldı, bu arada Juventus şampiyon oldu ve 4 Temmuz'da savcı Juventus'un ligden düşürülmesini istedi.
Temiz mahkemesi de kararını 25 Temmuz'da açıkladı. Yani İtalya Futbol Federasyonu'nun karar vermek için nereden baksanız önünde altı ayı vardı. Üstelik soruşturmayı İtalyan Federasyonu yönetiyordu. Yani bizimkiler gibi, polisin yürüttüğü soruşturmaya son dakikada dahil olmadılar.
ÜÇ SEZONLUK BREZİLYA DİZİSİ
Ayrıca İtalya'daki operasyon, sadece hakem atamalarına şaibe karıştırılmasıyla sınırlıydı. Bizim soruşturmadan üç sezonluk Brezilya dizisi çıkar. Dosyaların hangi birini okuyacaklar?
Üstelik tutuklananlar daha kendini savunmadı.
Mehmet Ali Aydınlar'ın yapması gereken Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne gönderip, hemen kendi soruşturmasını başlatmasıydı.
Tabii ki, karar vermesi için federasyonun iki yıl beklemesi gerektiğini savunmuyorum. Ama 10 gün içinde karar vermek adil değil. Bu süre daha uzun olmalı.
Zaten UEFA'dan yapılan son açıklama da federasyona ne yapması gerektiğini net bir şekilde gösteriyor: "Bizim için hukukun temel kurallarından olan suçsuzluk karinesi esastır. Tersi ispatlanana kadar insanların masum olduğu ilkesi bir evrensel hukuk kuralı...
O nedenle soruşturma sürüyor olsa da Fenerbahçe yasal hakkı doğrultusunda, Türkiye Futbol Federasyonu'nun vereceği karara göre, Şampiyonlar Ligi'ne katılabilecek.
UEFA'nın Fenerbahçe'nin maçlarını askıya aldığı veya alacağı gibi bir durum söz konusu değil."
Aydınlar, "10 günde sekiz aylık bir operasyon, yüzlerce sayfalık soruşturma dosyasından sonuç çıkarmak çılgınlık ve evrensel hukuk kurallarına aykırı" deseydi, kimse itiraz etmezdi.
Kısacası Aydınlar, eline bomba almadı, kendisini yaktı.