Artık erken evlilik yaşı 30...
Büyük şehir insanlarından söz ediyorum tabii.
Okuldu, kariyerdi, hırstı, yükselmeydi derken kadınlar da, erkekler de "Evlenip üresem iyi olur" dediklerinde yaşları 35'i bulmuş oluyor.
20'li yaşları geçtim; 30'unda evlenen birini duysak "Daha çok erken değil miydi?" diyebiliyoruz artık.
En azından ben diyorum.
Bir zamanlar yaptığım evlilikte yaşım 25'ti ve o yaşta yapılanın evlilik değil, evcilik oyunu olduğunu ancak şimdi anlayabiliyorum.
Beş-altı sene sonra boşandığımda bile hâlâ büyüdüğümü iddia edemem.
Şimdi şimdi kendime geliyor, hayata asıl şimdi başladığımı hissediyorum.
Hem yaşamdan aldığım keyif, hem de ayaklarımın değdiği zeminin sağlamlığı açısından...
DOĞRUYU BULDULAR!
Neyse işte...
40'lı yaşlarda izdivaç yapanlar eskiden gelinlik giymekten utanır; giyseler bile bu, çevrelerince ayıplanır, düğün falan yapmak haşa düşünülemez ve evlilik töreni kuru bir nikah, şapkalı beyaz bir tayyörle geçiştirilirdi. Şimdi ise tüm bunlar için kocaman bir "Ne münasebet!" çekiliyor.
Ayrıca beyaz gelinlik bekareti temsil ettiği için, bir zamanlar sadece genç kızlara giydirilirmiş.
Bunu göz önüne alırsak, gelinlikçilerin çoğunun dükkan kapatması gerekebilir!
Fakat şöyle de bir durum var: Sanırım evlilik yaşı ileri çekildiği ve özellikle gelinler o yaşlarda artık kendi dişiliklerini keşfettikleri için olsa gerek; gelinlikler pek seksi olmaya başladı.
Göğüs dekolteleri aldı başını gitti. Göğsüne güvenmeyen sırtını açtı; olmadı, derin bir yırtmaçla bacağını...
Ve bu geç yaşlarda yapılan evliliklerde erkekler karılarına daha düşkün ve sadık olmaya başladı.
Bunda belli bir doygunluğa erişmenin ve eleklerin unlardan arınıp duvara asılmasının da sebebi var sanırım.
Çok kadının aslında hiç kadın olduğunu sonunda keşfeden erkekler, önlerine çıkan fırsatları bir zaman sonra göz ardı edemiyorlar.
Erkek milleti sadece poposu, memesi güzel olduğu için evlenip iki kelime konuşamadıkları kadınlar yerine; beraberken eğlenebildikleri, saatlerce sıkılmadan konuşabildikleri, ortak zevkleri bir, maddi anlamda onlara muhtaç olmayan 'sağlam' kadınların hayatlarına kattıkları değeri keşfetti.
Bu yüzden geç yaşta yapılan evliliklerde boşanma oranı daha aza indi. Şimdilerde kadınlar da, erkekler de evlilik kurumundan ne istediklerini çok daha iyi biliyorlar.
Pembe panjurlu evin yerini; içinden neşe yükselen ve hayatı omuz omuza yüklenen insanların yaşadığı gerçek evler aldı. İyi de oldu; bazıları sonunda doğruyu buldu.
